SOHBET KONULARI - 48

www.sufizmveinsan.com
 

1- Fussilet Sûresi (41) /53: Afak (ufuklar)’da ve enfüsler (nefsler) inde ayetlerimizi onlara göstereceğiz (seyr-i afaki, seyr-i enfüsi), ta ki O’nun Hakk (yadsınamaz gerçek) olduğu kendilerine tebeyyün etsin (açıkça belli olsun; Hak zahir olsun)...(Bi-) Rabbinin herşey üzerine şehiyd (bir şahid) oluşu yetmez mi (demek ki Hak?) ?. (Hasan GÜLERB” Meali)

Fussilet Sûresi (41) / 53: Biz onlara hem ufuklarda ve hem kendi nefislerinde delillerimizi göstereceğiz ki, Kur'ân'ın hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Senin Rabbinin her şeye şahit olması kâfi değil mi?  (Elmalılı Meali)

2- Rasûlullah’ın (s.a.v) bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"Kimin şefaati Allah'ın hadlerinin uygulanmasına engel oluyorsa, o kimse Allah ile zıtlaşmıştır." (İbn-i Arabî Hz. Kur’an Mührü / 176)

3- Bir kimseyi inada kapılmış çekişmeci ve kendi görüşünü beğenmiş görürsen bil ki, onun ziyanı tamamdır. (Hadis)

4- Ölümsüz olan Yüce Zat çok büyüktür. (Hz. Ali Hikmetler ve Sırlar / 56)

5- Tasavvufî tabiriyle "fenâfillah" denilen bu yolculukta, kişi kendisinin ve evrenin "var"lığının gerçekte ismi "Allah" olan indinde, "yok"luktan ibaret olduğunu; "Yok"tan yaratılmış olduğunu; gerçekte yalnızca "var" olanın "ALLAH" ismiyle işaret edilen olduğunu fark eder... Bu fark ediş, sonuçta kendi "yok"luğunu, "HİÇ"liğini fark etmesi realitesine erer! İdrak veya anlayışının "yok" olduğu noktadır bu!. "Vahdet" anlayışından çıkılarak yürünülen "seyri afâkî"de ise, önce kademe kademe tüm varlığın gerçekte "birimlerden oluşmamış tek bir varlık olduğu" yani "tekillik-vahidiyet" fark edilir; sonra kapasite elverirse bu anlayış "ahadiyyet" yani "HİÇ"likte noktalanır!. Sonuç, mutlak karanlık yaşantısıdır; "âmâ"dır bilinç açısından!. İsmi "ALLAH" olanın, "ahadiyyet" yani "HİÇ"lik sıfatı dolayısıyla, tefekkürün söz konusu olmadığı bu mertebenin yaşantısından dahi söz edilemez!.

Ve bundan sonra nasiplileri için "bakâbillah" kemâlâtı başlar...

(Ahmed HULÛSİ YENİLEN / Taoizm-Budizm-Totemizm-İslâm / S:70)

6- "Allah EKBER"i yaşayarak "salât"a (namaza-yönelişe) girip, "B-ismillah…."la gerisini getirebilen ne mübarektir!.

(Ahmed HULÛSİ Yenilen! / Kurân Sırlarının Derinliğine / S:154)

7- İlmi tahsil edip, o ilmi kendi nefsinde tatbik etmeyenler; ışık yaymasıyla her ne kadar başkalarına faydalı olsa da (mum misali) kendini eritmekle bitirir..

(M.İbn-i Arabî Hz. Vasiyetler / 189)

8- Allah’ın darılması; cehennemde yanmaktan daha zordur.

Onun rızası ise; cennete girmekten daha tatlıdır.

(Ahmed er-Rufâî Hz. Onların Âlemi / 164)

 

 

 
 
Derleyen: Hamdi Cenik
İstanbul - 19.06.2008
hamdicenik@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com