İyi niyet, en yakın çevremizden başlayarak,
başkalarına yardım yapılmayı gerekli görmek, öğrendikten
sonra da bunu etkili biçimde bir şeyler yapmaya
çabalamaktır. Bu nedenle yardımcı olmak, paylaşmak
gayesi ile sohbet ortamlarında önemli konuları teşkil
edecek soru düzeyinde bazı metinleri hazırladık.
Umarım faydalı oluruz.
1-
Bakara Sûresi (2)/216:
Hoşunuza gitmediği halde,
savaş üzerinize yazıldı/farz oldu... Bir şey sizin için
bir hayır iken siz ondan hoşlanmayabilirsiniz... Yine
bir şey sizin için bir şerr iken siz onu
sevebilirsiniz... Allah bilir, siz bilmezsiniz.
(Hasan GÜLER – “B”
Meali)
Bakara Sûresi
(2)/216:
Kıtal
size farz oldu. Hâlbuki siz ondan hoşlanmazsınız.
Bununla beraber sizin sevmediğiniz şey iyi olabilir,
sevdiğiniz şey de belki fenadır; bunu siz
anlayamazsınız, ancak Allah bilir.
(Abdülkâdir Geylânî Hz.
Fütûhû’l Gayb
/ 66)
2- Rasûlullah
(s.a.v.) Efendimiz bir
Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurdular:
—Eğer
Hakka karşı tam irfan sahibi olabilseydiniz; o irfandan
sonra, cehle ve bilgisizliğe yer olmadığını anlardınız.
Dağlar çağrılarınızla yerlerinden oynardı.
(Ahmed er-Rufâî
Hz. Onların
Âlemi / 74)
3- Ömer İbnu'l-Hattâb
(r.a.)'dan rivayet edilir ki, şöyle buyurmuştur;
—Gecesi gündüz gibi olan çok aydınlık bir şeriat üzere
terk edildiniz. Çöldeki bedevîlerin ve mahalle
mekteplerindeki çocukların dini üzere olun. (Hadis
/ 67)
4- Sözün
güzelliği, kısalığındadır. (Hz. Ali –
Hikmetler ve Sırlar
/ 54)
5- Nimeti
bulmadan bulmuş gibi görünüp şükretmek, içinde
bulunduğun bir felâketi şikâyet etmekten daha iyidir.
(Abdülkâdir
Geylânî Hz.
Fütûhû’l Gayb
/ 64)
6- İsmi "ALLAH"
olarak bildirilen, her türlü beşeri anlayış ve kapsamsal
kavramın ötesinde olarak, yalnızca "HU" yani
sadece "O" olarak tanımlanır (ki bu boyuta "âlemi
lâhut" da tabir edilir). (Ahmed HULÛSİ –
YENİLEN! / Anladığım
İslâm / S:15)
7- "HU",
evren içre evrenleri, ilminde, ilmiyle, bir "NOKTA"dan
yaratmıştır!
O "nokta",
"HU" zamiriyle işaret edilenin, ilminde açığa
çıkardığı özelliklerinin varlığıyla var kılınmış şuurlu
bir çekirdektir (heyûla); "Hakikati Muhammedî"dir
(âlemi ceberûttur)!. (Ahmed HULÛSİ –
YENİLEN! /
Anladığım İslâm
/ S:15–16)
8- Allah nurları
sol yanında, karanlıkları sağ yanında ortaya çıkardı.
Ardından sağ yön hakkında şöyle dedi:
“Bu
taraf rabbinin dosdoğru yoludur. Bu yöndeki karanlıklara
girersen, sır ve hikmetlerin en zirvesinde bulunan
şeyleri elde edersin. Karanlık, bilinmezin bilinmezi,
Hakk’ın celalinin mertebesidir… “
(İbn-i
Arabî Hz.
Allah Kimleri Sever?
/ 11)
9- Bir kimsenin
nefsi ıslah olursa; dünya onu bırakır.
Kalbi ölü
olandan; Mevlâsı uzak durur.
(Ahmed er-Rufâî
Hz. Onların
Âlemi / 70) |