İyi niyet, en yakın çevremizden başlayarak,
başkalarına yardım yapılmayı gerekli görmek, öğrendikten
sonra da bunu etkili biçimde bir şeyler yapmaya
çabalamaktır. Bu nedenle yardımcı olmak, paylaşmak
gayesi ile sohbet ortamlarında önemli konuları teşkil
edecek soru düzeyinde bazı metinleri hazırladık.
Umarım faydalı oluruz.
1- EN'ÂM
SÛRESİ (6) / 99:
"HÛ" ki
semâdan suyu inzâl eden!.. Onunla
(semâdan inen su ile) HER ŞEYİN nebatını çıkardık!
Ondan da bir yeşillik çıkardık... Ondan da birbiri
üzerine gelişmiş habbeler (taneler); hurmanın
tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve
nar çıkarıyoruz... (Bunların) müteşabihi
(birbirine benzeyenleri)
ve müteşabih olmayanı da! Onun ürünlerine, bir ilk meyve
verdiğinde ve bir de olgunlaştığında bakın... Muhakkak
ki bunlarda iman eden halk için elbette işaretler
vardır.
(Ahmed HULÛSİ
”B”
Kapsamında Kurân’a Bakış)
2-
A: Resûlullah
(s.a.s.) Efendimiz bir Hadis-i
Şeriflerinde burdular ki:
—Nasıl
yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle
haşredilirsiniz.
(Sünen-i Ebû Davud Terceme
ve Şerhi
- Şamil Yayınları: 9/512–513)
B: Rivayete göre
Resûlullah (s.a.s.) Efendimiz bir
Hadis-i Şeriflerinde
demişti ki:
—Allah
buyurur ki:
—Ben iki KORKUyu ve iki
KORKUSUZLUĞU kulumda toplamam:
Kim dünyada benden korkarsa
âhirette emin olur, korku yoktur.
Kim dünyada emin olursa,
ahirette korkuturum.
(İmam GAZÂLÎ Hz.
- İlâhi Nizam / 1. Cilt – S:14 - Yunus Emre
Yayınları)
3- Darlığa
düştüğünüz zaman, sadaka vererek, Allah ile ticarete
başlayınız.
(Hz. Ali
–
Hikmetler ve Sırlar
/ 275)
4- "ALLAH"
ismiyle işaret olunanın, "Rahmaniyeti ve Rahîmiyeti"
sonucu, "iki eliyle" (ilim ve kudret) -data ve
enerji-, "Esmâ mertebesi" -stringler boyutu- hasıl
olmuş; bu boyutun her an yeni bir şan alışı ile
de tüm evren içre evrenler ve içindekiler olarak,
birbirlerince algılananlar meydana gelmiştir, "melekût"
(kuvveler) boyutunda.
Ki bu
duruma, "âlemler, Allah`ın ilmindeki ilmî sûretlerdir"
diye işaret edilmiştir tasavvufta.
(Ahmed HULÛSİ –
YENİLEN! /
Kurân’ı
Neden Anlamıyoruz? / S: 99)
5-
"Varlığın aslı yokluktur"
denmesinin sebebi de, her şeyin bir an içinde "var"
olup bir sonraki anda "yok"luğa dönüşü ve sonraki
anda tekrar "var" olarak algılanışı
dolayısıyladır.
(Ahmed HULÛSİ –
YENİLEN!
/
Kurân’ı Neden Anlamıyoruz?
/ S:
99–100)
6-
Hangi halde
isen başkasını isteme; ister daha yüksek, ister daha
düşük olsun.
(Abdülkâdir Geylâni Hz.
-
Tasavvuf Yolu
/ 44)
7-
Bir
kimse mele-ı âlâ’nın sohbetinde bulunduğunu iddia
ediyorsa, buna karşın rabbine dair ilimde bir artış
gözlenmiyorsa, bu kimsenin iddiası doğru değildir.
(İbn-i
Arabî Hz.
Kur’an Mührü
/ 277) |