Bazen öyle
anlar olur ki, düşündüğünüz bir kişi veya bir konu
sürekli karşınıza çıkar. Bir kere düşüncelerinizde yet
ettiyse, ondan sonra hiç ummadığınız yerlerde o kişi
veya konu ile karşılaşabilirsiniz.
Dr. Münir
Derman ismini, ilk olarak nasıl ulaştığımı
hatırlamadığım bir internet sitesinde okudum. Daha önce
hiç duymadığım biriydi. İlgimi çekmişti, ilk iş olarak
hayat hikayesine ve bazı nasihatlerine göz gezdirdim.
Birkaç gün
sonra “Sufizm ve İnsan” sitesinin değerli yazarlarından
Mehmet Doğramacı'nın Sayın Sabri Tandoğan ile yaptığı
sohbeti okudum. Orada da aynı isim ile karşılaştım.
Sonraları,
http://www.muhammedinur.com/ sitesinden Derman'ın,
“Allah Dostu Der ki” kitabından kesitler okumaya
başladım. Şimdiye kadar karşılaşmadığım tarzı, lafını
esirgememesi, celâlli anlatımı gerçekten çok
etkiliydi...
Derman
aslında bir doktor. Uzun süre Eskişehir’de doktorluk
yapmış. Ama aynı zamanda camilerde vaazlar veren bir
Allah dostu.
Eskişehir’de
doktorluk yaptığını ilk duyduğumda kafaya koymuştum.
Uzun süre Eskişehir’de ikamet eden dedeme Derman’ı
soracaktım.
Nasip
geçtiğimiz Kurban Bayramı’naymış. Dedeme halini hatırını
sorduktan sonra hemen Münir Derman ismini duyup
duymadığını sordum. İsmi hatırladı. Ama yalnızca doktor
olduğunu hatırladığını, cami sohbetlerine katılmadığını
söyledi. Umutlarım bitmişken birden babam söze girdi.
“8-9
yaşlarımdayken bulaşıcı bir hastalıktan dolayı Eskişehir
Hastanesi’nde yatıyordum, hastaları dolaşan bir doktor
vardı” dedi. “Adı Münir Derman’dı”.
Sanırım
Derman o sıralarda hastanenin başhekimiydi ve katları
dolaşıyordu.
Babam
anlatmaya devam etti: O gün ziyaretine Eskişehirli bir
akrabası gelmiş. Ailesi köyde olduğu için kimi kimsesi
yokmuş yanında. “Zaten her hafta gelirdi sağolsun” dedi
babam.
Derman
ziyaretçiyi görünce çok kızmış. Kızmasının sebebini
öğrenince çok şaşırdım. Meğerse babamın akrabası olan o
teyze, Derman’ın çocuklarının bakıcısıymış. Tabi
bulaşıcı hastalıkları çocuklarına bulaştırma riski
olduğundan, Derman o hanımı azarlamış. Hanım teyze de,
babam için kimsesi yok onun için geldim diyerek
mazeretini bildirmeye çalışmış.
Zaten
babamın Derman ile ilgili aklında kalan şey de Derman’ın
asabi olmasıymış. Bir kaset kaydından sesini dinleme
şansım olmuştu. Gerçekten celâlli bir hali var
Derman’ın.
Nereden
nereye... Rastlantı(!) eseri karşıma çıkan bir siteden,
çocuklarına bir akrabamızın bakmasına, bu olaylar
zinciri çok ilginç geldi bana. Hayatta hiçbir şey
tesadüfi olmuyor elbette. Bize düşen herşeyde vardır bir
hayır demek... |