Yaratıcının Ayetleri
Bilal Atış
 

Rahman ve Rahim olan Cenabı Allah, insanı en güzel fıtrat üzerine yarattı. İçinde barınacağı kâinatı da kendisinin hizmetine sundu. Dünya küresini insanoğlunun bütün ihtiyaçları için noksansız donattı. Dağların dizilişi, denizlerin serilmesi, ağaçlar ve canlı cansız  cümle mahlûkatta bizim için ibretler halk eyledi. Yüce Allah kitabı keriminde defalarca insanoğlunu bu şaheserlere bakarak ibret alması için uyarır.

" Hem Odur ki yeri yaydı. Orada sağlam dağlar yükseltti, ırmaklar akıttı. Her meyvenin içinde iki eş yarattı. Sürekli olarak geceyi gündüze bürüyüp duruyor. Elbette bunlarda iyice düşünen kimseler için alacak nice dersler ve ibretler vardır " ( 13/3 )

Günümüzden bir kaç yüz sene evvel yaşayanlar bugüne nazaran daha temiz bir çevreye sahiptiler. Geçmiş nesillerimiz çevrelerine daha bir ibret nazarı ile bakıyorlardı. Çiçeklere bakarlar, yıldızlara bakarlar Mevla'nın mucizelerinin tanığı olurlardı. Bugün için düşünürsek İstanbul'da ömrünü geçiren bir kardeşimiz bir vesileyle memleketine gitse. Mesela  Trabzon Of ilçesinde bir yaz akşamı yayla evinin bahçesinde uzansa. Gökyüzünde arzı endam eden sayısız yıldızın görüntüsü ile mest olur. Bu manzara onun imanını daha da  

Modern dünyanın insanı Rabbinin sanatına ilgisiz kalmakta, kendi eliyle vücuda getirdiği teknolojik gelişmelerin esiri olmaktadır. Cenabı Allah'ın kudret sanatını temaşa etmeyen, bir böceğin, bir çiçeğin aşkını hissetmeyen insan kendi geliştirdiği alet edevatın tutsağı olmuştur. Her yeni çıkan otomobilin etrafında binlerce hayran nazar toplamakta, her yeni çıkan telefon adeta kapışılmaktadır. Bunun sınırı nereye dayanır. Bu tüketim çılgınlığı nerede biter, Allah bilir.

Oysa Allah kendi ellerimizle yaptığımız eşyaya bağlanmamızı asla arzulamaz. Allah birçok kereler yaratmış olduğu kâinatı temaşa etmemizi emir buyurur. Kur'an-ı Kerim her ayetiyle akıllarımıza durgunluk verir. Bu yüce kitap her emir ve yasaklarıyla bizleri adam etmeye çalışır. Ondan ve Resulullah ( SAV ) efendimizden daha güzel mürebbiye var mı?

Allah Teala Kaf suresinde, ifade ettiğimiz gerçeklere çok güzel açılım getiriyor. Kaf suresinin 6.7.8.9.10. ayetleri düşünen insan için çok derin dersler ihtiva etmektedir.

" Hiç üzerinizde ki göğe bakmazlar mı? Bakıp da bizim onu nasıl sağlamca bina ettiğimizi, onda en ufak bir çatlaklık, dengesizlik olmadığını düşünmezler mi? ( 50/6 )

Gökyüzü âlemi akıllara durgunluk verecek derecede geniş ve muazzamdır. Dünyamızdan yüzlerce defa daha büyük gezegenler uzayda top gibi saniyede bir kaç kilometre hızla yüzerler. Güneş sistemi Samanyolu galaksisinin bir köşesinde sıkışmış küçük bir yer işgal eder. Bunları yaratıp varlıkta tutan muazzam kudretin, ilkin yoktan yarattığı hayatı ölüm uykusundan sonra nasıl yaratacağını sorgulamak tamamen abesle iştigaldir.

" Yeri de döşedik, oraya dengeyi sağlayacak ağır baskılar sabit ve ulu dağlar yerleştirdik. Orada gönüller açan her çeşit bitkiden çiftler bitirdik" ( 50/7)

Erişilmesi zor yalçın dağlar elbette bir hikmete binaen bina edilmişlerdir. Doğanın yerkürenin hareketlerine bir dengeleyicidir. Saatte yaklaşık 1800 km hızla dönen dünyamızın oluşturduğu rüzgârı dağlar kesmekte ve bu rüzgârların sebep olacağı zararları önlemektedirler. Yerkürenin bir alt tabakası manto denilen daha yumuşak bir yapıdadır. Bu yapıya dağlar adeta kazık gibi çakılarak bastığımız zemini dengede tutmaktadırlar. İlgili bilim adamlarımızın bildiği daha birçok hizmetler bu yalçın dağların üzerine yüklenmişlerdir.

Allah yarattığı bitkilerle kullarının yüreklerini, gözlerini açtığını buyuruyor. Allah kulunun basiretini arttırmak ve kulun kendisine daha kuvvetli daha şuurlu yönelmesini murat etmektedir. Düşünen akleden, basiret sahibi bir kul her bir çiçekte bir karış toprakta Allah'ın (cc) varlığının nişanelerini elbette görecektir.

" Bütün bunları Allah'a yönelecek her kula yaratanın kudretini hatırlatması, dersler veren birer basiret nişanesi ve ibret numunesi olmak için yaptık " ( 50/8 )

" Gökten bereketli bir su indirdik. Onunla bahçeler ve biçilen ekinler, salkım salkım meyvelerle ulu hurma ağaçları yetiştirdik. " ( 50/9–10 )

Allah bizi bu dünya da bir eğitime tabi tutuyor. Sınıfımızdaki duvarlarda ders araç gereçleri asılı olur. Allah (cc) da dünyayı bize bir dershane gibi döşemektedir. Eğitim araçlarımız; denizler, yıldızlar, dağlar, taşlar, kuşlar böceklerdir.

Allah bu ayetlerde bize bir metot öğretiyor. O da yaptıktan sonra güzelleştirmek. Allah gökyüzünü yaptığını ve onu süslediğini ifade ediyor. Tezyin sanatçılarının baştacı Allah (cc) dur. Bir güle bir menekşeye baktığımızda Allah'ın " el-Muvassır" ismini görürsünüz. Bebeğinize, sevdiklerinize, sevmediklerinize bakın. Hepsinde Allah'ın nişanesini göreceksiniz. ( Mahmut Toptaş, Şifa Tefsiri. c-7. s-218)

Allah'ın ayetlerinde, yarattıklarında düşünen insanlar için sayısız ibretler vardır. Allah'ın mucizevî yaratıkları, ayetleri göz önüne alındığında Allah'a ortak koşmak mümkün değildir. İnsan olmak, aydın münevver bir insan olmak için evvela Allah'a kul olmak şarttır