....
rabbirhamhümâ kemâ rabbeyânî sağîrâ. (17/24)
Rabbim, küçüklüğümde
onlar beni
nasıl yetiştirmişlerse
şimdi de
sen onlara rahmet et...
İnne
rabbeke yebsüturrizka limen yeşâu ve yakdir.... (17/30)
Şüphesiz, Rabbin dilediğine rızkı genişletir ve dilediğine de
daraltır...
Ve
lekad sarrafnâ fî hêzel kur'âni li yezzekkerû.... (17/41)
Hakikati
bu
Kur'anda çeşitli
şekillerde
açıkladık
ki,
düşünüp anlayabilsinler ..
Tüsebbihu
lehüs'semâvâtüs seb'u
vel ardu
ve men fîhin , ve
in min şey'in
illâ yusebbihu bi hamdihî ve lâkin lâ tefkahûne tesbîhahüm.
(17/44)
Yedi
sema, yer ve
bunların içinde
bulunan her
şey, O'nu
hamdı ile
teşbih ederler fakat, siz onların tespihlerini anlayamazsınız!..
....
ve
tezunnûne in lebistüm illâ kalîla. (17/52)
Çok kısa bir süre kaldığınızı zannedersiniz!..
Ve
men kâne fî hêzihi a'mâ fehüve fil âhireti a'mâ ve edallü sebîlâ.
(17/72)
Kim bu dünyada kör olursa ahirette de kördür ve daha da şaşkın!..
....
Ve
lâ tecidü li sünnetinâ tahvîlâ.... (17/77)
Sen, bizim sünnetimizde hiçbir değişiklik bulamazsın!..
Ve
minelleyli fetehecced
bihî nâfileten
leke asâ
en yeb'aseke
rabbüke makâmen mahmûdâ. (17/79)
Gecenin bir vaktinde, sana mahsus bir nafile namaz olarak
"teheccüd" et!.. Umulur ki, rabbin seni Makam-ı Mahmud'a
ulaştırır..
Ve
kul rabbi
edhilnî müdhale
sıdkın ve
ahricnî muhrace
sıdkın vec'allî
min ledünke sultânen nasîrâ.
(17/80)
De
ki: " Ya
Rabbi, beni
gireceğim yere sıdk
ile girdir, çıkacağım
yerden de sıdk ile çıkar
ve bana indinden yardım ihsan eyle!.."
Ve
nünezzilü minel kur'âni mâ hüve şifâün ve rahmetün lil mü'minîne....
(17/82)
Biz,
Kur'andan mü'minlere şifa ve rahmet olan şeyi indiririz!..
Kul
küllün ya'melü alâ şâkiletih....
(17/84)
De
ki, tümü de programları (şâkileleri) doğrultusunda fiiller
yaparlar.
Ve
yes'elûneke anirruh, kul ir'rûhu min emri rabbî ve mâ ûtîtüm
minel ılmi illâ kalîlâ. (17/85)
Sana,
Ruh'dan sual ediyorlar, de ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir. Siz
(Yahudilere) o konuda pek az bir ilim verilmiştir.
Ve
men yehdillâhü fe hüvel mühted, ve men yudlil felen tecide lehüm
evliyâe min dûnih.... (1 7/97)
Allah,
kime hidayet ederse, doğru yolu bulan odur. Sapıklığa düşürdüklerine
de Allah'tan başka dost yoktur.
Kul
lev entüm temlikûne hazâine rahmeti rabbî izen le emsektüm haşyetel
infâk ve kânel insânu katûra. (17/100)
De
ki : "Rabbimin rahmet hazinelerine siz sahip olsaydınız, dağıtılan
rızkın çokluğu, azameti karşısında tutukluk gösterirdiniz. İnsanoğlunun
eli çok sıkıdır...
....
ve mâ erselnâke illâ mübeşşiren ve nezîrâ. (17/105)
Seni ancak, bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak irsal eyledik...
K E H F
S Û R E S İ
İnnâ
cealnâ mâ alel ardı zîneten lehâ li neblüvehüm eyyühüm ahsenü
amelâ. (18/7)
Yeryüzünde
bulunan her şeyi ona mahsus bir ziynet olarak kıldık ki, kimin daha
güzel amellerde bulunacağını ortaya koyalım .
..rabbenâ
âtinâ min ledünke rahmeten ve heyyi'lenâ min emrinâ raşedâ.
(18/10)
Rabbimiz,
indinden bize rahmet lûtfet ve işimizde bize kolaylık ve başarıyı
ihsan et!..
..men
yehdillâhü fe hüvel mühtedi ve men yudlil felen tecide lehû
veliyyen mürşidâ . (18/17)
Allah,
kime hidayet ederse , işte o, Hakk'a ulaşmıştır. Kimi de saptırırsa,
artık onu irşâd edecek bir dost bulunmaz!..
Ve
lâ tekûlenne li şey'in innî fâilün zâlike ğadâ. İllâ en yeşâallah....
(18/23-24)
Bir
şey için "bunu yarın yapacağım" deme!.. Ancak,
"Allah isterse" (inşaallah) de!..
05/03/2002
http://sufizmveinsan.com
|