"Ancak
bana ilâhınızın
-Tek- olduğu
vahyolunuyor. Onun
için, her
kim Rabbine
kavuşmayı isterse
salih amel
işlesin ve
Rabbinin ibadetinde, O'na hiç kimseyi şirk koşmasın!.."
MERYEM
SÛRESİ
Kâf
hâ yâ ayn sâd. (19/1)
Kaf ha ya ayn sad
"Erselnâ
ileyhâ rûhanâ fetemessele lehâ beşeren seviyyâ. (19/17)
Ona ruhumuzu
gönderdik de,
kendisine tamamen
bir insan
şeklinde göründü.
Kâle
innî Abdullah. (19/30)
Dedi ki (İsa): "Ben Abdullahım!.."
Ve
in min küm illâ vâridühâ kâne alâ rabbike hatmen makdiyyâ.
(19/71)
Sizden oraya
(cehenneme) uğramayacak
hiç bir
kimse yoktur.
Bu, Rabbin
üzerine kesinleşmiş bir hükümdür.
Sümme
nüneccillezînettekav ve nezerüz zâlimîne fî hâ cisiyyâ.
(19/72)
Sonra
biz, korunanları kurtarırız. Zalimleri de diz üstü orada bırakırız.
T
 H A SÛRESİ
Errahmânü
alel arş ıstevâ. (20/5)
Rahman arşın üstünde
istiva etmiştir.
Lehû
mâ fissemâvâti ve mâ fil ardı ve mâ beynehümâ ve mâ tahtesserâ.
(20/6)
Semalarda ve yerde ve bu
ikisinin arasında
ve toprağın
altında olan
bütün şeyler O’nundur ..
Ve
in techer bil kavli fe innehû ya'lemüssirra ve ahfâ.
(20/7)
Sen sesini yükseltsen (de fark etmez!). Çünkü O, sırrı da Ahfa'yı
da bilir. ....
...lehül
esmâ ül hüsnâ. (20/8)
En güzel isimler O’nundur ..
İnnî
ene rabbüke.... (20/12)
Şüphesiz,
Ben senin Rabbinim!..
İnnenî
enellâhü lâ ilâhe illâ ene.... (20/14)
Ancak
Ben, Allah’ım .. Gayrım
yoktur!..
Kâle
rabbiş rahlî sadrî. (20/25)
(Musa) Dedi
ki:
" Rabbim, göğsüme genişlik ver!."
Ve
yessirlî emrî. (20/26)
"Ve takdirimde olanı bana kolaylaştır."
Vahlül
ukdeten min lisânî. (20/27)
"Dilimdeki bağı çöz
ki,”
Yefkahû
kavlî. (20/28)
"Sözlerimi anlasınlar .."
Vastana'
tüke li nefsî. (20/41)
(Allah buyurdu): "Ben
seni kendim
için seçtim!..”
"
Kâle rabbünellezî a'tâ külle şey'in halkahü sümme hedâ.
(20/50)
(Musa)
dedi ki: "Bizim rabbimiz, her şeye hilkatini veren, sonra da
hidayet edendir!.."
....
İnnemâ
saneû keydü sâhir , ve lâ yüflihüs sâhiru haysü etâ. (20/69)
Onların
yaptığı, sihirbaz
hilesidir. Büyücü
ise, her
nerede olsa
felah bulmaz!..
İnnehû
men ye'ti rabbehü mücrimen fe inne le hû cehenneme , lâ yemûtü fî hâ ve lâ Yahyâ
. (20/74)
Muhakkak ki,
kim Rabbine
günahkâr olarak
varırsa, onun
için Cehennem
vardır. Orada ne ölür ne
de hayat bulur. ....
Âteynâke
min ledünnâ zikrâ. (20/99)
İndimizden
, sana bir zikir verdik.
Yetehâfetûne
beynehüm in lebistüm illâ aşrâ. (20/103)
Aralarında, "kabirde ancak,on gün kaldınız .." diye
sessizce konuşacaklar...
.
iz yekûlü emselühüm tarîkaten in lebistüm illâ yevmâ. (20/104)
O zaman, onların en akıllıları: "Hayır, sadece bir gün kaldınız" der.
Yevme
izin yettebiûneddâiye . (20/108)
O gün herkes davet edene tâbi olur.
Yevme
izin lâ tenfeuşşefâatü illâ men ezine lehürrahmânü ve radiye
lehû kavlâ. (20/109)
O
gün de ancak, Rahmanın izin verdiği ve kendisinden razı olduğu
kimseden başkasına fayda vermez.
19/03/2002
http://sufizmveinsan.com
|