Bazı Ayetler ve Anlamları -14-


.... rabbi zidnî ilmen. (20/114)
De ki: "Rabbim, ilmimi artır."

Ve asâ Âdem'ü rabbehû fe ğavâ. (20/121)
Ve Adem rabbına asî oldu da şaşıp kaldı.

Ve men a'rada an zikrî fe inne lehû meîşeten danken ve nahşuruhû yevmel kıyâmeti a'mâ. (20/124)
Her kim, benim zikrimden yüz çevirirse ona dar bir geçim vardır ve onu kıyamet günü, a'mâ olarak hasrederiz.

Ve lâ temüddenne ayneyke ilâ mâ metta'nâ bihî ezvâcen minhüm zehretel hayâtid dünyâ lineftinehüm fîh.... (20/131)
Onlardan   bir  kısmına,   kendilerini  fitneye   düşürmek  için  verdiğimiz  dünya nimetlerine göz koyma!..

E N B i Y Â
Ikterabe linnâsi hisâbühüm.... (21/1)
İnsanların hesap zamanı yaklaştı.

Lekad enzelnâ ileyküm kitâben fîhi zikrüküm efelâ ta'kılûn.  (21/10)
Size   öyle   bir   kitab   indirdik   ki,   onda   zikriniz   (sizin   için   uyarılar)   vardır. Halâ akletmeyecek misiniz?..

Lev kâne fîhi mâ âlihetûn i1lel1âhü le fesedetâ fesübhânellâhi rabbil arşi ammâ yasıfûn. (21/22)
Eğer göklerde ve yerde, Allah dışında, tanrılar olsaydı, mutlaka göklerin ve yerin düzeni bozulur, harap olurdu .. Arş'ın rabbi olan Allah şirk koşanların tavsiflerinden münezzehtir.

La yüs'elü ammâ yef'alü vehüm yüs'elûn. (21/23)
O'nun yaptıklarından sual sorulmaz, ancak kul, yaptığından mes’ul dür.

La yesbikûnehû bil kavli ve hüm bi emrihî ya'melûn. (21/27)
Onlar, O'nun sözünün önüne geçemezler. Hep O'nun emri ile amel ederler.

Evelem yerellezîne keferû ennes semâvâti vel'arda kânetâ ratkan fefeteknâhümâ ....  (21/30)
Gerçeği örtenler görmezler mi ki, semalar ve yer birbirine bitişik iken onları biz ayırdık...

Ve cealnes semâe sekfen mahfûzâ....    (21/32)
Ve, semayı mahfuz bir tavan kıldık.. .... 

Küllün fî felekin yesbehûn.  (21/33) 
Her biri bir yörüngede yürür ..

Küllü nefsin zâiketül mevt.... (21/35) 
Her nefs, ölümü tadacaktır ..

Hulikal insânü min acel... (21/37)
İnsan, aceleci olarak yaratılmıştır. ....

Bel hüm an zikri rabbihim mu'ridûn. (21/42)
Onlar,  Rablerinin zikrinden  yüz çevirenlerdîr ..

Ve neda'ul mevâzînel kısta li yevmil kıyâmeti felâ tuzlemu nefsün şey’â .... (21/47)
Kıyamet günü adalet terazileri kurarız. Hiç kimseye zerre kadar zulmedilmez!..

....  efela ta'kılûn. (21/67)
Halâ, akletmez misiniz?..

....  rabbehû ennî messeniyed durru ve ente erhamür râhimîn. (21/83)
(Eyyub) Rabbine,  "Başıma bir belâ geldi ..  Sen,  Erhamur Rahiminsin!." diye dua etti ..

.... lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minez zâlimîn. (21/87)
Sübhan olan  Sen'den  gayri, yoktur!.. Ben,(nefsime) zulmedenlerden oldum!..

.... rabbehû, rabbi lâ tezernî ferden ve ente hayrul'varîsîn. (21/89)
(Zekeriyya) Rabbine, "Rabbim, beni yalnız bırakma, Sen, Hayrul Varîsinsin!..

İnnellezîne sebekat lehüm minnel hüsnâ ülâike anhâ müb'adûn. (21/101)
Tarafımızdan,haklarında ihsan takdir edilmiş olanlar,cehennemden uzaklaştırılırlar.

Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn . (21/107)
Seni ancak alemlere rahmet olarak irsal eyledik.

26/03/2002
http://sufizmveinsan.com

Ön sayfa