Bazı Ayetler ve Anlamları -18-


ŞUARA SÛRESİ

Ellezî halekanî fe hüve yehdîn. (26/78)
Beni yaratan ve bana hidayet adecek O'dur..

Vellezî hüve yut'ımunî ve yeskîn. (26/79)
Beni yediren ve içiren O'dur..

Ve izâ meridtü fe hüve yeşfîn. (26/80)
Hastalandığım zaman bana şifa veren, O'dur..

Vellezî yümîtünî sümme yuhyîn.(26/ 81)
Beni öldürecek ve sonra da diriltecek, O'dur..

Vellezî etmeu en yağfire lî hatîetî yevmeddîn. (26/82)
Ve hesap gününde hatalarımı bağışlayacağını umduğum, O'dur.

Rabbi heb lî hükmen ve elhıknî bissâlihîn. (26/83)
Rabbim, bana hikmet bağışla ve beni salihler zümresine kat.

Vec'al lî lisâne sıdkın fil âhırîn.(26/84)
Bana, sonradan gelecekler içinde, iyilikle anılmayı nasip kıl.

Vec'al nî min veraseti cennetin naîm. (26/ 85)
Beni, Naîm Cennetinin vârislerinden kıl

Vağfir liebî innehu kâne mineddâllîn.(26/ 86)
Babamı mağfiret et, çünkü o dalâlete düşenlerden idi.

Ve lâ tuhzinî yevme yüb'asûn. (26/87)
Ba's olunacak günde beni mahcup eyleme.

Yevme lâ yenfeu mâlûn ve lâ benûn.(26/ 88)
Mal ve evladın fayda sağlamayacağı o günde,

İllâ men etallâhe bikalbin selîm. (26/89)
Ancak, Allah'a kalb-i selîm ile varanlar (o günde fayda görür).

İn hâzâ illâ hulükul evvelîn. (26/137)
Bu, evvelkilerin âdetlerinden başka bir şey değildir.

Felâ ted'u meallâhi ilâhen âher.... (26/213)
Allah yanı sıra, kendine bir tanrı edinip boşuna yalvarma!..

N E M L SÛRESİ
... rabbi evzı'nî en eşküre nı'metekelletî en'amte aleyye ve alâ valideyye ve en a’mele sâlihan terdâhü ve edhılnî bi rahmetike fî ıbâdikes sâlihîn. (27/19)
(Hz. Süleyman şöyle dua etti) "Rabbim, bana ve ebeveynime verdiğin ni'metlere şükretmeye ve rızanı sağlayacak salih ameller işlemeye beni muvaffak kıl ve rahmetinle salih kulların arasına idhal et.

" Allâhü lâ ilâhe illâ hüve rabbül arşil azîm. (27/26)
İlâh yoktur sadece, Allah., ki O, azîym olan Arş'ın rabbı'dır.

İnnehû bismillâhir Rahmânir Rahîm. (27/30)
O, Bismillâhir Rahmânir Rahhîym'dir.. ....

Ifrîtün minel cinni.... kaviyy.... (27/39)
Cinlerden bir ifrit... güçlü..

.... men şekere feinnemâ yeşkürü linefsih.... rabbî Ganiyyün.... (27/40)
Şükreden, ancak kendi nefsine şükretmiş olur.... Rabbim Ganî'dir..

Kulilhamdü lillâhi ve selâmün alâ ıbâdihillezînestefâ âllâhü hayrun emmâ yeşrikûn. (27/59)
De ki: "Hamd, Allah'a mahsustur ve selâm, seçtiği arınmış kullarının üzerine olsun!.. Allah mı daha hayırlı, yoksa.. O'na şirk koştukları mı?.."

.... eilâhün meallâh, kalîlen mâ tezekkerûn. (27/62)
Allah yanı sıra, bir de ilâh mı var?.. Ne kadar kısıtlı düşünürsünüz!..

Ve mâ ente bihâdil umyi an dalâletihim in tüsmiu illâ men yu'minu biâyâtinâ fehüm müslimûn. (27/81)
Sen, o körleri sapıklıklarından vazgeçirip hidayete erdiremezsin. Ancak, âyetlerimize iman edenler seni duyabilir.işte onlar, müslümanlardır. ....

Ennennâse kânû biâyâtinâ lâ yûkinûn. (27/82)
insanlar âyetlerimize ikan sahibi olamadılar.

Ve yevme yünfehu fis sûri fefezia men fis semâvâti ve men fil ardı illâ men şâallâh.... (27/87)
Sûr'un üfürüldüğü günde, Allah'ın diledikleri hariç, semâlarda ve yerde olanların hepsi dehşet içinde kalırlar

Ve terelcibâle tahsebühâ câmideten ve hiye temürrü merres sehâb.... (27/88)
Dağları yerinde durur görür, hareketsiz sanırsın, oysa onlar, bulutların geçişi gibi yürümektedirler.

.... hel tuczevne illâ mâ küntüm ta'melûn. (27/90)
Ancak, yaptıklarınızın karşılığını alırsınız!..

24/04/2002
http://sufizmveinsan.com

Ön sayfa