Bazı Ayetler ve Anlamları -24-


Ve len tecide li sünnetillâhi tebdîlâ. (33/62)
Allah'ın sünnetinde asla değişiklik olmaz!..

Ve kâlû rabbenâ innâ eta'nâ sâdetenâ ve küberâenâ feedallûnessebîlâ. (33/67)
Ve, "Rabbimiz!. Biz, reislerimize ve büyüklerimize tâbi olduk da, onlar bizi saptırdılar!." derler..

İnnâ arednel emânete alessemâvâti vel ardı vel cibâli feebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehel insân , innehû kâne zalûmen cehûlâ. (33/72)
Biz, emaneti göklere, arz'a ve dağlara arz ettik de , onlar bunu yüklenmekten kaçındılar, endişeye düştüler... İnsan bunu yüklendi.. Hakikat O, çok zalim ve çok cahil oldu.

S E B E’ S Û R E S İ
Ve lekad saddeka aleyhim İblîsü zannehû fettebeûhü illâ ferîkan minel mü'minîn (34/20)
Andolsun , iblisin, onlar (insanlar) hakkında tahmini doğru çıktı. Mü'minlerin dışında hepsi ona tabi oldular...

Vemâ kâne lehû aleyhim min sultânin illâ lina’leme men yu'minu bil'âhireti mimmen hüve minhâ fî şekk.... (34/21)
Halbuki iblisin onlar üzerinde zorlayıcı bir gücü yoktur. Ancak, ahirete iman eden ile, şüphede olanları ayırt etmek için (ona bu izin verilmiştir)

Vemâ erselnâke illâ kâffeten linnâsi, beşîren ve nezîren ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya'lemûn. (34/28)
Biz seni, bütün insanlara ancak müjdeleyici , uyarıcı olarak irsal eyledik. Fakat, insanların çoğu bunu bilmezler!..

Vemâ emvâlüküm ve lâ evlâdüküm billetî tükarribüküm ındenâ zülfâ illâ men âmene ve amile sâlihâ.... (34/37)
Ne mallarınız ne de evlâtlarınız sizi bize yanaştırmaz!. Ancak, iman eden ve salih amel işleyenler müstesna!..

Kul inne rabî yebsütur rizka limen yeşâu min ıbâdihî ve yakdiru leh ... (34/39)
De ki : "Rabbim kullarından dilediğine rızkı genişletir ve ona takdir eder.

Kâlû sübhâneke ente veliyyünâ min dûnihim , bel kânû ya'budûnel cinne, ekserühüm bihim mü'minûn. (34/41)
Dediler ki : "Sübhan'sın , bizim velimiz sensin , onlar değil!. Doğrusu onların çoğunluğu, cinlere tapınıyor ve inanıyorlardı.."

Velev terâ iz feziû felâ fevte ve ühızû min mekânin karîb. (34/51)
Onları telâş ve dehşete düştüklerinde görmelisin!, (kaçacak yerleri yoktur)
Yakın bir yerde yakalanmışlardır.

F Â T l R S Û R E S İ
Elhamdülillâhi fâtıres semâvâti vel ardı câilil melâiketi rüsulen ülî ecnihatin

mesnâ ve sülâse ve rüba yezîdü fil halkı mâ yeşâ,innellâhe alâ külli şey'in kadîr. (35/1)
Hamd, semaların ve yerin Fatır'ı olan Allaha'dır ki O, melekleri ikişer, üçer ve dörder kanatlı resuller olarak var kıldı.O, yaradışında dilediğini artırır. Muhakkak ki Allah, her şeye kadirdir.

Mâ yeftehillâhu linnâsi min rahmetin felâ mümsike lehâ , vemâ yümsik felâ mürsile lehû min ba'dih, ve hüvel Azîzül Hakîm. (35/2)
Allah'ın insanlara açacağı rahmeti engelleyip tutacak ve engelleyip tuttuğunu da O'ndan başka salacak yoktur .. O, Azîz ve Hakîm'dir..

İnneş şeytâne leküm adüvvün, fettehizûhü adüvvâ.... (35/6)
Muhakkak ki, şeytan size düşmandır. Siz de onu düşman edinin!..

Efemen züyyine lehû sûe amelihî fe re âhü hasenâ , fe innellâhe yudillu men yeşâu ve yehdî men yeşâu, felâ tezheb nefsüke aleyhim haserât.... (35/8)
Kötü ameli kendisine güzel gösterilip onu güzel gören, hidayete mazhar bir kimse gibi midir?.
Allah, dilediğini dalâlete, dilediğini de hidayete ulaştırır. O halde onlara üzülüp kendini helak etme!..

04/05/2002
http://sufizmveinsan.com

Ön sayfa