Ve len tecide li sünnetillâhi
tebdîlâ. (33/62)
Allah'ın sünnetinde
asla değişiklik olmaz!..
Ve kâlû rabbenâ innâ
eta'nâ sâdetenâ ve küberâenâ feedallûnessebîlâ. (33/67)
Ve,
"Rabbimiz!. Biz, reislerimize ve büyüklerimize tâbi olduk da,
onlar bizi saptırdılar!." derler..
İnnâ arednel emânete
alessemâvâti vel ardı vel cibâli feebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne
minhâ ve hamelehel insân , innehû kâne zalûmen cehûlâ. (33/72)
Biz, emaneti göklere,
arz'a ve dağlara arz ettik de , onlar bunu yüklenmekten kaçındılar,
endişeye düştüler... İnsan bunu yüklendi.. Hakikat O, çok zalim
ve çok cahil oldu.
S E B E’ S Û R E S
İ
Ve lekad saddeka aleyhim İblîsü zannehû fettebeûhü illâ ferîkan
minel mü'minîn (34/20)
Andolsun ,
iblisin, onlar (insanlar) hakkında tahmini doğru çıktı. Mü'minlerin
dışında hepsi ona tabi oldular...
Vemâ kâne lehû
aleyhim min sultânin illâ lina’leme men yu'minu bil'âhireti
mimmen hüve minhâ fî şekk.... (34/21)
Halbuki iblisin
onlar üzerinde zorlayıcı bir gücü yoktur. Ancak, ahirete iman
eden ile, şüphede olanları ayırt etmek için (ona bu izin verilmiştir)
Vemâ erselnâke illâ
kâffeten linnâsi, beşîren ve nezîren ve lâkinne ekseren nâsi lâ
ya'lemûn. (34/28)
Biz seni, bütün
insanlara ancak müjdeleyici , uyarıcı olarak irsal eyledik. Fakat,
insanların çoğu bunu bilmezler!..
Vemâ emvâlüküm ve lâ
evlâdüküm billetî tükarribüküm ındenâ zülfâ illâ men âmene
ve amile sâlihâ.... (34/37)
Ne mallarınız
ne de evlâtlarınız sizi bize yanaştırmaz!. Ancak, iman eden ve
salih amel işleyenler müstesna!..
Kul inne rabî yebsütur
rizka limen yeşâu min ıbâdihî ve yakdiru leh ... (34/39)
De ki :
"Rabbim kullarından dilediğine rızkı genişletir ve ona
takdir eder.
Kâlû sübhâneke ente
veliyyünâ min dûnihim , bel kânû ya'budûnel cinne, ekserühüm
bihim mü'minûn. (34/41)
Dediler
ki : "Sübhan'sın , bizim velimiz sensin , onlar değil!.
Doğrusu onların çoğunluğu, cinlere
tapınıyor ve inanıyorlardı.."
Velev terâ iz feziû
felâ fevte ve ühızû min mekânin karîb. (34/51)
Onları telâş
ve dehşete düştüklerinde görmelisin!, (kaçacak yerleri yoktur)
Yakın bir yerde yakalanmışlardır.
F Â T l R S Û R E S
İ
Elhamdülillâhi fâtıres semâvâti vel ardı câilil melâiketi rüsulen
ülî ecnihatin
mesnâ ve sülâse ve rüba
yezîdü fil halkı mâ yeşâ,innellâhe alâ külli şey'in kadîr.
(35/1)
Hamd, semaların
ve yerin Fatır'ı olan Allaha'dır ki O, melekleri ikişer, üçer ve
dörder kanatlı resuller olarak var kıldı.O, yaradışında dilediğini
artırır. Muhakkak ki Allah, her şeye kadirdir.
Mâ yeftehillâhu linnâsi
min rahmetin felâ mümsike lehâ , vemâ yümsik felâ mürsile lehû
min ba'dih, ve hüvel Azîzül Hakîm. (35/2)
Allah'ın insanlara açacağı rahmeti engelleyip tutacak ve
engelleyip tuttuğunu da O'ndan başka salacak yoktur .. O, Azîz ve
Hakîm'dir..
İnneş şeytâne leküm
adüvvün, fettehizûhü adüvvâ.... (35/6)
Muhakkak ki, şeytan
size düşmandır. Siz de onu düşman edinin!..
Efemen züyyine lehû sûe
amelihî fe re âhü hasenâ , fe innellâhe yudillu men yeşâu ve
yehdî men yeşâu, felâ tezheb nefsüke aleyhim haserât.... (35/8)
Kötü ameli
kendisine güzel gösterilip onu güzel gören, hidayete mazhar bir
kimse gibi midir?.
Allah, dilediğini dalâlete, dilediğini de hidayete ulaştırır. O
halde onlara üzülüp kendini helak etme!..
04/05/2002
http://sufizmveinsan.com
|