Bazı Ayetler ve Anlamları -25-


Ve mâ yestevil a'mâ vel basîr. (35/19)
Â'mâ ile basiret sahibi kimse, bir değildir!..

Ve mâ yestevil ahyâu ve lel emvât , innellâhe yusmiu men yeşâ’ , ve mâ ente bimüsmiın men fil kubûr. (35/22)
Dirilerle ölüler de, bir olmaz!.. Doğrusu Allah, dilediğine işittirir.
Sen, kabirlerde olanları uyarıcı değilsin!.

İn ente illâ nezîr. (35/23)
Sen ancak, uyarıcısın!..

.... innemâ yahşellâhe min ıbâdihil ulemâ.... (35/28)
Kulları içinde ancak âlimler, Allah'a haşyet duyar!..

Sümme evrasnel kitâbellezînestafeynâ min ıbâdinâ feminhüm zâlimün linefsihî ve minhüm muktesidün ve minhüm sâbikun bilhayrâti biiznillah.... (35/32)
Sonra kitabı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Kullarımızdan kimi nefsine zulmeder, kimi mutedildir kimi de Allah'ın izniyle iyilikler üzeredir.

Vellezîne keferû lehüm nârü cehennem, lâ yukdâ aleyhim fe yemûtû ve lâ yuhaffefü anhüm min azâbihâ , kezâlike neczî külle kefûr. (35/36)
Gerçeği örtenler için cehennem ateşi vardır. Orada öldürülmezler ki, kurtulsunlar da, cehennem azabı üzerlerinde hafiflesin!.. İşte biz, gerçeği örtenleri böyle cezalandırırız..

...Rabbenâ ehricnâ na'mel sâlihan ğayrellezî künnâ na'mel , evelem nüammirküm mâ yetezekkeru fîhi men tezekkera ve câekümünnezîr. (35/37)
(Onlar)"Rabbimiz, bizi buradan çıkar, önceden yaptıklarımızdan farklı, salih ameller işleyelim" diye feryat ederler .. Allah, onlara: "Size düşünecek kimsenin, idrak edebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da mı gelmedi?” buyurur.

Hüvellezî cealeküm halâife fil ard, femen kefere fealeyhi küfrüh.... (35/39)
Sizi yeryüzünde halifeler yapan O’dur. Kim gerçeği örterse, ancak kendine zarar vermiş olur..

..Felen tecide li sünnetillâhi tebdiyla , velen tecide li sünnetillâhi tahvîlâ.(35/43)
......Allah'ın sisteminde asla tahvil (dönüşüm, sapma) bulamazsın.

Y Â S Î N S Û R E S İ

Yâsîn , Vel Kur'ânil Hakîm.(36/1-2)
Kur'an hikmettir.

İnneke le minel mürselîn. (36/3)
Kesinlikledir ki, sen gönderilen Resullerdensin.

Alâ sırâtın müstekîm.(36/4)
Sıratı müstakim üzeresin.

Tenzîlel Azîzir Rahîm. (36/5)
Aziz ve Rahim indinden inzal olmuştur (Kur'an).

Li tünzire kavmen mâ ünzire âbâühüm fehüm ğâfilûn. (36/6)
Ataları korkutulmamış olan ve bu yüzden gaflet içinde kalan bir kavmi uyarasın diye inzal olandır.

Lekad hakkal kavlu alâ ekserihim fehüm lâ yu'minûn. (36/7)
And olsun ki ekseriyetiniz üzerinde Hakkın hükmü vardır. Bundan dolayı onlar iman etmezler.

İnnâ cealnâ fî a'nâkıhim ağlâlen fehiye ilel ezkâni fehüm mukmehûn. (36/8)
Biz bunların boyunlarına, çenelerine kadar boyunduruk vurduk, bu yüzden dik başlıdırlar.

Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden feağşeynâhüm fehüm lâ yubsirûn. (36/9)
Biz onların önlerine, arkalarına sedler koyduk. Gözlerini bağladık... Artık onlar göremezler.

Ve sevâün aleyhim eenzertehüm em lem tünzirhüm lâ yu'minûn. (36/10)
Onları uyarsan da, uyarmasan da iman etmezler.

İnnemâ tunziru menittebe'az zikre ve haşiyerRahmâne bilğayb, febeşşirhu bimağfiretin ve ecrin Kerîm. (36/11)
Sen ancak Kur’an a uyan ve Rahman’dan gıyabında saygı besleyen kimseyi sakındırırsın ; işte onu hem bir bağışlama hem de değerli bir mükafatla müjdele!..

11/06/2002
http://sufizmveinsan.com

Ön sayfa