|
İnne
ashabel cennetil yevme fiy şüğulin fakihun.
(36/51...55)
O gün cennetlikler nimetler içinde saadettedirler.
Hum ve ezvacühum fiy zılalin alel'eraiki muttekiun.
Kendileri de eşleri de gölgeler altında tahtlara kurulmuşlardır.
Lehum fiyha fakihetun ve lehum ma yedde'un.
Orada (yaptıklarının) meyvalarına nail olur, her istediklerini
bulurlar.
Selamun kavlen min rabbin Rahiym.
Rahîm olan rabbin selâmeti üzerlerindedir.
Vemtazul yevme eyyuhel mucrimun.
Ey suçlular, bugün sizler bir tarafa ayrılın...
Elem
a'had ileykum ya beniy ademe en la ta'buduş şeytan, innehu lekum
aduvvün mubiyn. (36/56...60)
Ey Âdemoğulları, şeytana (cinlere) kulluk etmeyin!.. O size açık
seçik düşmandır!..
Ve eni'buduniy haza sıratım mustekıym.
Bana kulluk etmeye devam edin!.. Gerçek yol budur.
Ve lekad edalle minkum cibillen kesiyra efelem tekunu ta'kılun.
Andolsun ki onlar, içinizden pekçoğunu gerçekten saptırmıştır.
Niçin aklınızı kullanmadınız?..
Hazini cehennemülletiy küntum tuadun.
İşte bu (yaptığınızın karşılığı)
vaad olunan cehennemdir!..
Islevhelyevm’e bima kuntum tekfurun.
Gerçeği örtmenizin karşılığı, girin oraya!..
El
yevme nahtimu ala efvahihim ve tukellimuna eydiyhim ve teşhedu erculühum
bima kanu yeksibun. (36/61...65)
O günde, Onların ağızlarını mühürleriz; kazandıklarını
elleri konuşur ve ayakları şehadet eder de onları yalanlar.
Velev neşau letamesna ala a'yunihim festebekus sırata feenna
yubsirun.
Dilersek gözlerini kör ederiz de, yolda koşuşup kalırlar. Yolu
nasıl görürler ki?
Velev neşau lemesahnahum ala mekanetihim femesteta’u mudiyyen ve la
yerciun.
Eğer dileseydik, onların durdukları yerde kalıplarını değiştirirdik,
ne ileri gidebilirlerdi
ne de geri!..
ve men nu,mirhu nunekkishu fiyl halk efela ya'kilun.
Kime uzun ömür verirsek, hayatı başa doğru
geriliyor... Akıllarını kullanmazlar mı?..
Ve ma allemnahuşşi're ve ma yenbeğiy leh, in huve illa zikrun ve
kur'anun mubiyn.
O'na biz,
şiir öğretmedik ve yakışmaz da!.
O apaçık zikir
va Kur'andır;
Liyunzire
men kane hay y en ve yehikkal kavlu
alel kafiriyn. (36/66...70)
Dirileri uyarır, gerçeği
örtenlerin de karşılığını almalarını sağlar!..
Evelem yerev enna halakna lehum mimma amilet eydiyna en'amen fehum
leha malikun.
Onlar görmüyorlar mı, ellerimizin eseri olan davarlar yarattık,
sahiplendiler...
Ve zellelnaha lehum feminha rekubühum ve minha ye'kulun.
Bu davarları emirlerine verdik,
kimine binerler, kimini yerler...
Ve lehum fiyha menafiu ve meşaribu efela yeşkurun.
Bunlarda onlar için çeşitli faydalar vardır, içerler; şükretmezler
mi?..
Vettehazu min dunillahi aliheten leallehum yunsarun.
Onlar Allah'ı bırakıp tanrı edindiler, yardımı olur düşüncesiyle..
La
yestetiy'une nasrehum ve hum lehum cündun muhdarun. (36/71...75)
Asla yardım gelmez!.. Kendileri ona hazırlanmış ordu olurlar.
Fela yahzunke kavlühum inna na'lemu ma yusirrune ve ma yu'linun.
Lafları seni mahzun etmesin!.. Biz onların içlerindekini de dışlarındakini
de iyi biliriz.
Evelem yerel insanu enna halaknahu min nutfetin feiza huve hasiymun
mubiyn.
İnsan, bir spermden yaratıldığını görmüyor da bize düşmanlığa
kalkışıyor.!..
Ve darebe lena meselen ve nesi ye halkah, kale men yuhyiyl ızame ve
niye r e m i y m .
Yaradılışını unutarak, “ çürümüş bu kemikleri kim canlandırır”
diye misal getirdi.
16/09/2002
http://sufizmveinsan.com
|