Bazı Ayetler ve Anlamları -30-

 

Feizâ sevveytühû ve nefahtü fîhi min rûhî... (38/72)
O'na ruhumdan nefhettim.

Fesecedel melâiketü küllühüm ecmeûn. (38/73)
Meleklerin tümü birlikte secde etti..

İllâ İblîs, istekbere ve kâne minel kâfirîn.  (38/74)
Yalnız İblis (secde etmedi) büyüklendi ve kâfirlerden (gerçeği örtenlerden) oldu.

Kâle, yâ  İblîsü    meneake  en  tescüde  limâ  halaktu  biyedeyy , estekberte  em künte minel Âlîn. (38/75)
Allah buyurdu: "Ey İblisi. İki elimle yarattığıma (Âdem'e) secde etmene mâni olan nedir?.. Büyüklendin!.. Yoksa kendini Âlûn'dan mı (Âdem'e secde emri almamış üst boyut melekler) sandın?..

Kâle, ene hayrun minhü , halektenî min nârin ve halaktehû min tîn. (38/76)
İblis:"Ben O'ndan hayırlıyım.. Beni ateşten (ışınsal yapı), O'nu ise çamurdan (hücresel yapı) yarattın!.." dedi.

Kâle, fahruc minhâ feinneke recîm. (38/77)
Allah, buyurdu: Çık oradan!..  (Cennet yaşamından) Sen artık,  kovulanlardansın!..

Ve inne aleyke lâ'netî ilâ yevmiddîn.  (38/78)
Ve kesinlikle lâ'netim üzerinedir, din gününe kadar..

Kâle febiizzetike le uğviyennehüm ecmaîn. İllâ ıbâdeke min hümül muhlesîn.(38/82-83)
İblis dedi: "izzetin adına yemin ederim ki, bütün kullarına yollarını şaşırtacağım!.ihlâsll kulların hariç olmak üzere.,"

Leemle enne cehenneme minke ve mimmen tebiake minhüm  ecmaîn.  (38/85)
Allah buyurdu:"Kesinlikle cehennemi, seni ve sana tâbi olanların tamamı ile dolduracağım."

Z Ü M E R  SÛRESİ
Elâ lillâhiddînül hâlis , vellezînet tehazû min dûnihî evliyâ', mâ na'büdühüm illâ li yukarrıbûnâ ilellâhi zülfâ , İnnellâhe yahkümü beynehüm fî mâ hüm fîhî yahtelifûn. İnnellâhe lâ yehdî men hüve kâzibun keffârün. (39/3)
Bilin ki, şirkten arınmış Din, Allah'ındır.O'ndan gayri dost edinenler: "Biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye, tapınıyoruz" derler…  Muhakkak ki Allah, gerçeği örten yalancılara, hidayet etmez!..

....Hü vallâhül Vâhidül Kahhâr.  (39/4)
O Allah, Vahid ve Kahhar'dır..

Halekassemâvâti vel arda bilHakk, yükevvirül leyle alen nehâri ve yükevvirün nehâra alelleyli ve sehharaş şemse vel kamer, küllün yecrî li ecelin müsemmâ... (39/5)
O, semaları ve yeri Hak olarak halketti. Geceyi gündüzün üzerine, gündüzü de gecenin üzerine örtmekte.. Güneşi ve ayı emrine musahhar kıldı.. Her biri, belli bir ecele göre akar gider..

Halekaküm  min nefsin vâhidetin sümme ceale minhâ zevcehâ....  (39/6)
Allah sizi, Bir Nefs'den yarattı. Sonra da ondan,   eşini var kıldı.

Kul hel yestevillezîne  ya'lemûne vellezîne lâ ya'lemûn, innemâ yetezekkeru  ulül elbâb. (39/9)
De ki:"Hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu?" Doğrusu ancak, yüksek akıl sahipleri bunu düşünebilir..

Vellezînectenebuttâğûte en ya'büdûhâ ve enâbû  ilellâhi lehümül büşrâ.... (39/17)
Şeytana  kulluk  etmekten  sakınıp, Allah'a yönelenlere  müjdeler vardır!..

Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahsenü , ülâikel lezîne hedâhümüllâhü ve ülâike hüm ulül elbâb. (39/18)
Söyleneni duyan ve ona en güzel şekilde tâbi olanlar, Allah’ın hidayet ettikleridir ve onlar şirkten arınmış kalb sahipleridir.

Efemen şerehallâhü sadrehû lil'islâmi fehüve alâ nûrin min rabbih , feveylün lil kâsiyeti kulûbühüm min zikrillâh (39/22)
Allah, kimin anlayışını islam’ı kavramak üzere açarsa, bu ona rabbinden bir nur’dur.

08/10/2002
http://sufizmveinsan.com

Ön sayfa