Ellezîne yahmilûnel
arşe ve men havlehû yüsebbihûne bihamdi rabbihim ve yu'minûne bihî ve
yestağfirûne lillezîne âmenû, rabbenâ vesi'te külle şey'in rahmeten ve
ılmen fağfir lillezîne tâbû vettebeû sebîleke vekıhim azâbel cehîm.
(40/7)
Arş'ı
yüklenen melekler ve etrafındakiler, Rablerini hamdiyle tesbih ve,
O'na iman ederler. Ve, mü'minlerin de bağışlanmasını isterler:
"Rabbimiz, senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır, tevbe edip
senin yoluna tâbi olanları mağfiret buyur. Onları cehennem azabından
koru!"
Rabbenâ ve edhilhüm
cennâti adninilletî ve adtehüm ve men saleha min âbâihim ve ezvâcihim
ve zürriyyâtihim, inneke entel Azîzül Hakîm. (40/8)
"Rabbimiz, onları ve onların babalarından, eşlerinden ve nesillerinden
sâlih olanları da kendilerine vâ'dettiğin Adn Cennetlerine koy.
Muhakkak ki sen, Aziz ve Hakîmsin!."
Vekıhimüs seyyiat , ve
men tekıs seyyiâti yevme izin fekad rahimteh, ve zâlike hüvel fevzül
azîm. (40/9)
"Bir de,
onları günahlardan koru! O gün, günahlardan koruduklarına, muhakkak ki
senin rahmetin ulaşmıştır. İşte bu, çok büyük bir lütuftur.
lâ yahfâ alellâhi
minhüm şey', limenil mülkül yevm, lillâhil Vâhid'il Kahhâr. (40/16)
Hiç bir şey
Allah için, gizli değildir!.
"Bugün mülk kimindir?.." "Vahîd ve Kahhar olan Allah'ındır!.."
El yevme tüczâ küllü
nefsin bimâ kesebet, lâ zulmel yevm, innellâhe serîül hisâb. (40/17)
Bugün
herkese kazandığının karşılığı verilir. Bugün haksızlık yoktur.
Muhakkak ki Allah, hesabı anında görendir.
ve men yudlilillâhu
femâ lehû min hâd. (40/33)
Allah'ın
saptırdığına, hidayet edecek yoktur!.
Hüden ve zikrâ li ulil
el bâb. (40/54)
Kalb
sahipleri için yol gösterici ve uyarıcıdır, O.. (K i t a b)
Fasbir inne va'dellâhi
hakkum vestağfir lizenbike ve sebbih bihamdi rabbike bil aşiyyi vel
ibkâr. 40/55)
(resulüm,)
Sabret!.. Muhakkak ki, Allah'ın vâ'di Hak'tır. Günahların için
istiğfar et ve sabah-akşam Rabbini, hamdiyle tesbih et!..
Ve mâ yestevil a'mâ vel
basîrü vellezîne âmenû ve amilüs sâlihâti ve lel müsî', kalîlen mâ
tetezekkerûn. (40/58)
A'ma ile
basiret sahibi ve, iman edip iyilikte bulunan ile kötülük yapan bir
değildir.
Ne kadar az düşünüyorsunuz!. ....
savvereküm feahsene
süvereküm .... (40/64)
Size suret
verdi ve suretinizi güzelleştirdi!..
Kul innî nühîtü en
a'büdellezîne ted'ûne min dûnillâhi lemmâ câeniyel beyyinâtü min
rabbî ve ümirtü en üslime li rabbil âlemîn. (40/66)
De ki: "
Rabbimden apaçık deliller gelince, sizin, Allah'ı bırakıp, o
taptıklarınıza kulluk ettiğiniz gibi kulluk etmem bana yasaklandı ve,
alemlerin Rabbine teslim olmam emredildi!.."
Hüvellezî halekaküm
min turâbin sümme min nutfetin sümme min alakatin sümme yuhricüküm
tıflen sümme li teblüğû eşüddeküm sümme li tekûnû şüyûhâ, ve minküm
men yüteveffâ min kablü ve li tebluğû acelen müsemmen ve le alleküm
ta'kılûn. (40/67)
Sizi
topraktan, sonra spermden, sonra bir kan pıhtısından yaratan,
sonra bebek olarak çıkartan, sonra erginlik çağına ulaşmanız ve
ihtiyarlamanız için sizi yaşatan, yaşlanmanıza vakit kalmadan öldüren
ve belli bir vakte kadar yaşamanızı sağlayan Allah'tır!.. Hâlâ
akletmeyecek misiniz?..
Hüvellezî yuhyî ve
yümît, feizâ kadâ emren feinnemâ yekûlü lehû kün feyekûn. (40/68)
Hayat veren
ve öldüren O'dur.
O, bir şeyin olmasını dilediği zaman, "Ol!." der, olur...
24/10/2002
http://sufizmveinsan.com
|