Bazı Ayetler ve Anlamları -32-

 

Ellezîne yahmilûnel arşe ve men havlehû yüsebbihûne bihamdi rabbihim ve yu'minûne bihî ve yestağfirûne lillezîne âmenû, rabbenâ vesi'te külle şey'in rahmeten ve ılmen fağfir lillezîne tâbû vettebeû sebîleke vekıhim azâbel cehîm. (40/7)
Arş'ı yüklenen melekler ve etrafındakiler, Rablerini hamdiyle tesbih ve, O'na iman ederler. Ve, mü'minlerin de bağışlanmasını isterler: "Rabbimiz, senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır, tevbe edip senin yoluna tâbi olanları mağfiret buyur. Onları cehennem azabından koru!"

Rabbenâ ve edhilhüm cennâti adninilletî ve adtehüm ve men saleha min âbâihim ve ezvâcihim ve zürriyyâtihim, inneke entel Azîzül Hakîm. (40/8)
"Rabbimiz, onları ve onların babalarından, eşlerinden ve nesillerinden sâlih olanları da kendilerine vâ'dettiğin Adn Cennetlerine koy. Muhakkak ki sen, Aziz ve Hakîmsin!."

Vekıhimüs seyyiat , ve men tekıs seyyiâti yevme izin fekad rahimteh, ve zâlike hüvel fevzül azîm. (40/9)
"Bir de, onları günahlardan koru! O gün, günahlardan koruduklarına, muhakkak ki senin rahmetin ulaşmıştır. İşte bu, çok büyük bir lütuftur.

lâ yahfâ alellâhi minhüm şey', limenil mülkül yevm, lillâhil Vâhid'il Kahhâr. (40/16)
Hiç bir şey Allah için, gizli değildir!.
"Bugün mülk kimindir?.."  "Vahîd ve Kahhar olan Allah'ındır!.."

El yevme tüczâ küllü nefsin bimâ kesebet, lâ zulmel yevm, innellâhe serîül hisâb. (40/17)
Bugün herkese kazandığının karşılığı verilir. Bugün haksızlık yoktur. Muhakkak ki Allah, hesabı anında görendir.

ve men yudlilillâhu femâ lehû min hâd. (40/33)
Allah'ın saptırdığına, hidayet edecek yoktur!. 

Hüden ve zikrâ li ulil el bâb. (40/54)
Kalb sahipleri için yol gösterici ve uyarıcıdır, O.. (K i t a b)

Fasbir inne va'dellâhi hakkum vestağfir lizenbike ve sebbih bihamdi rabbike bil aşiyyi vel ibkâr. 40/55)
(resulüm,) Sabret!.. Muhakkak ki, Allah'ın vâ'di Hak'tır. Günahların için istiğfar et ve sabah-akşam Rabbini, hamdiyle tesbih et!..

Ve mâ yestevil a'mâ vel basîrü vellezîne âmenû ve amilüs sâlihâti ve lel müsî', kalîlen mâ tetezekkerûn. (40/58)
A'ma ile basiret sahibi ve, iman edip iyilikte bulunan ile kötülük yapan bir değildir.
Ne kadar az düşünüyorsunuz!. .... 

savvereküm feahsene süvereküm .... (40/64)
Size suret verdi ve suretinizi güzelleştirdi!..

Kul innî nühîtü en a'büdellezîne  ted'ûne  min  dûnillâhi  lemmâ  câeniyel beyyinâtü min rabbî ve ümirtü en üslime li rabbil âlemîn. (40/66)
De ki: " Rabbimden apaçık deliller gelince, sizin, Allah'ı bırakıp, o taptıklarınıza kulluk ettiğiniz gibi kulluk etmem bana yasaklandı ve, alemlerin Rabbine teslim olmam emredildi!.."

Hüvellezî  halekaküm min turâbin sümme min nutfetin sümme min alakatin sümme yuhricüküm tıflen sümme li teblüğû  eşüddeküm sümme li tekûnû şüyûhâ,  ve minküm men yüteveffâ min kablü ve li tebluğû acelen müsemmen   ve le alleküm ta'kılûn. (40/67)
Sizi topraktan, sonra spermden, sonra bir   kan   pıhtısından   yaratan,   sonra bebek olarak çıkartan,  sonra erginlik çağına ulaşmanız ve ihtiyarlamanız için sizi  yaşatan, yaşlanmanıza vakit kalmadan öldüren ve belli bir vakte kadar yaşamanızı  sağlayan Allah'tır!.. Hâlâ akletmeyecek misiniz?..

Hüvellezî  yuhyî ve yümît, feizâ kadâ emren feinnemâ yekûlü lehû kün feyekûn. (40/68)
Hayat veren ve öldüren O'dur.
O, bir şeyin  olmasını  dilediği zaman, "Ol!." der,  olur...

24/10/2002
http://sufizmveinsan.com

Ön sayfa