Lekad
sadekallâhu rasûlehür rü'yâ bilHakk , letedhulünnel mescidel harâme
in şâallâhü âminîne mühallikîne rüûseküm ve mükassirîne lâ
tehâfûn , fe alime mâ lem ta'lemû feceale min dûni zâlike fethan
karîbâ. (48/27)
And
olsun ki, Allah rasûlünün rüyasının gerçek olduğunu tasdik
eder. Dilerse Allah, kesinlikle kiminiz başı tıraşlı, kiminiz de
saçları kırkılmış bir halde kimseden çekinmeden, tam emniyet içinde
Mescîd-i Harâm'a girersiniz. Allah, sizin bilmediğinizi biliyordu.
Onun için size yakın zamanda yeni bi zafer müyesser etmiştir.
Hüvellezî
ersele rasûlehû bil Hüdâ ve dînil Hakkı liyuzhirehu aled dîni küllih
, ve kefâ billâhi Şehîdâ. (48/28)
O
Allah, Rasûlünü irsal eylemiştir ki hidayet ile, Hak dini bütün
dinlere ağır basarak insanlara gerçeği göstersin. Şahit olarak
Allah yeter.
Muhammedün
Rasûlullah , vellezîne meahû eşiddâü alel küffâri rühamâü
beynehüm terâhüm rükkean sücceden yebteğûne fadlen minellâhi
ve rıdvânâ ; sîmâhüm fî vücûhihim min eseris sücûd , zâlike
meselühüm fît Tevrât , ve meselühüm fil İncîli kezer'in ahrece
şat'ehû feâzerehu festağleza festevâ alâ sûkıhî yu'cibüz zürrâ
liyeğîza bihimül küffâr , ve adellâhüllezîne âmenû
ve amilüs sâlihâti minhüm mağfireten ve ecren azîmâ . (48/29)
Muhammad,
Allah Rasulüdür!. O'nunla beraber bulunanlar, gerçeği örtenlere
karşı sert, biribirlerine karşı merhametlidirler. Onları rükû
ve secde halinde görürsün; Allah'ın fazlını ve hoşnutluğunu
isterler. Onları yüzlerindeki secde izlerinden tanırsın. Tevrat'ta
ve incil'de onların vasıfları şudur : ...filizini çıkarmış,
onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış gövdesiyle dikilmiştir : ekincilerin
hoşuna gider.
Allah bunların sayısını
artırmakla, gerçeği örtenleri çatlatır. Allah
iman edip yararlı
çalışmalarda bulunanlara bağışlama
ve büyük ecîr vaat etmiştir.
H
U C U R Â T S
Û R E S İ
Yâ
eyyühellezîne âmenû lâ tükaddimû beyne yedeyillâhi ve rasûlihî
vettekullâh, innellâhe Semî'un Alîm . (49/1)
Ey
iman edenler!. Allah'ın ve Rasulü'nün önüne geçmeyin. Allah'tan
sakının. Muhakkak ki Allah, Semi (Yarattıklarının hitaplarını
her hali ile algılayan)ve Basir'(Mânâların oluşturduğu tüm
kompozisyonların her halini bilen)' dir.
Yâ
eyyühellezîne âmenû lâ terfeû esvâteküm fevka savtin nebiyyi
velâ techerû lehû bilkavli kecehri ba'diküm liba'din en tahbeta
a'mâlüküm ve entüm lâ teş'urûn. (49/2)
Ey
iman edenler!. Seslerinizi Nebînin sesinin üstüne yükseltmeyin!.
Birbirinize seslenerek bağırdığınız gibi, O'na bağırmayın!.
Yoksa, hiç farkında olmadan amelleriniz boşa gidiverir.
İnnellezîne
yeğuddûne esvâtehüm inde rasûlullâhi ülâikellezînem tehanellâhü
kulûbehüm littekvâ , lehüm mağfiretün ve ecrün azîm. (49/3)
Allah'ın
Rasulü'nün
huzurunda
seslerini kısanlar,
şüphesiz,
Allah'ın kalblerini takva ile imtihan ettiği kimselerdir.
Onlara mağfiret ve büyük mükâfat vardır.
İnnellezîne
yünâdûneke min verâil hucurâti ekserühüm lâ ya'kılûn. (49/4)
(Rasulüm!.)
Odaların
arka tarafından sana
bağıranların
çoğunluğu, düşüncesiz kimselerdir.
Velev
ennehüm saberû hattâ tahruce ileyhim lekâne hayran lehüm , vallâhu
Gafûr'un Rahîm. (49/5)
Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi,
kendileri için daha hayırlı olurdu. Allah, Gafur (Suçluları bile
küçük düşürmek istemeyen, örtücü) ve Rahim (Varlıklar içinde,
seçtiklerine kendini tanıtan)'dir.
Yâ
eyyühellezîne âmenû in câeküm fâsikun binebein fetebeyyenû en
tusîbû kavmen bicehâletin fetusbihû alâ mâ fealtüm nâdimîn.
(49/6)
Ey
iman edenleri. Eğer bir fasık size bir haber getirirse, onun doğruluğunu
araştırın. Yoksa, bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de,
sonra yaptığınıza pişman olursunuz.
13/02/2003
http://sufizmveinsan.com
|