Bazı Ayetler ve Anlamları -47-

Em yekûlûne tekavveleh, bel lâ yu'minûn. (52/33)
Yoksa, "O'nu kendi uydurdu." mu diyorlar?. Hayır!.. Onlar iman etmezler!..

Felye'tû bihadîsin mislihî in kânû sâdikîn. (52/34)
Sözlerinde doğru iseler, O'nun gibi bir söz getirsinler!. 

Em hulikû min gayri şey'in em hümül hâlikûn. (52/35)
Onlar, bir yaratıcı olmadan mı var oldular?..
Yoksa, kendileri mi yaratıcıdır?.. 

Em halekus semâvâti vel'ard , bellâ  yûkinûn. (52/36)
Semaları ve yeri onlar mı yarattı?..
Hayır!. Onlar asla ikan sahibi olamazlar!..

Em ındehüm hazâinü rabbike em hümül musaytirûn. (52/37)
Yoksa,  Rabbi'nin  hazineleri onların yanında mıdır?..
Ya da, her şeye hakim olan kendileri midir?. 

Em lehüm  süllemün    yestemiûne fîh ,  felye'ti müstemiuhüm  bisultânin mübîn. (52/38)
Yoksa, sema'ya çıkıp dinlemek için merdivenleri mi var?.
Öyleyse, dinleyicileri açık bir delil getirsin!.. 

Em lehül benâtü ve lekümül benûn. (52/39)
Yoksa, kızlar O'nun, oğullar da sizin mi?.. 

Em tes'elühüm ecren fehüm mim mağramin   müskalûn. (52/40)
Yahut, onlardan bir ücret mi istiyorsun da, bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı eziliyorlar?.. 

Em indehümül ğaybü fehüm yektübûn. (52/41)
Yoksa, gayb yanlarında   da, onlar mı yazıp duruyorlar?..

Em yurîdûne keydâ , fellezîne keferû hümül mekîdûn. (52/42)
Yoksa, tuzak mı kurmak istiyorlar?..
Asıl tuzağa düşecek   olanlar, gerçeği örtenlerdir. 

Em  lehüm  ilâhun ğayrullâh , sübhânellâhi ammâ yüşrikûn.  (52/43)
Yoksa onların Allah'dan gayri  bir ilâhları mı var?..
Allah, şirk koşulmaktan yana münezzehtir. 

Ve in yerev kisfen minessemâi sâkıtan yekûlû sehâbün merkûm. (52/44)
Gökten bir parça düştüğünü görseler : "Üst üste yığılmış bulutlar.." derler. 

Fezerhüm hattâ yülâkû yevme hümüllezî  fîhi yus'akûn. (52/45)
Çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar, onları kendi hallerine bırak!.  

Yevme lâ yuğnî anhüm  keydühüm şey'en  velâ hüm yünsarûn. (52/46)
O gün, ne hileleri kendilerine bir fayda sağlar,  ne de bir yardım görürler.  

Ve inne lillezîne zalemû azâben dûne zâlike velâ kinne ekserahüm lâ ya'lemûn. (52/47)
Zulmedenler  için  bundan  başka  azâb  da  vardır.  Ancak  ekserisi  bunu bilmezler.

Vasbir  lihükmi   rabbike  feinneke   bia’yüninâ  ve sebbih  bihamdi  rabbike hîne tekûm. (52/48)
Rabbinin hükmüne sabret!..
Şüphesiz  sen, nazarımız ilesin ve kalktığın zaman da, Rabbini hamd  ile tesbih et. 

Ve minel leyli fesebbihhu ve idbârennücûm.  (52/49)
Gecenin bir kısmında ve yıldızların  kayboluşunun  ardından  da,  O'nu tesbih et!..

NECM   S Û R E S İ 

Mâ dalle sâhibüküm ve mâ ğavâ. (53/2)
Arkadaşınız, ne dalâlete düştü ne de batıla inandı.

Ve mâ yentıku anil hevâ.   (53/3)
Ve O, hevasından konuşmaz!.. 

İn hüve illâ vahyun yûha. (53/4)
Bildirdikleri, vahyedilenden başkası değildir.. 

Allemehüşşedîdül kuvâ.  (53/5)
Güçleri çok kuvvetli  olan, O'na öğretti. 

Zû mirreh , festevâ .  (53/6)
O, akıl ve re'yinde kâmildir. Hemen hakiki şekli  üzere doğruldu.

26/03/2003
http://gulizk.com

Ön sayfa