|
ya'lemü mâ yusirrûne vemâ yu'linûn, innehû Alîymun bizâtis sudûr.
(11/5)
Allah, gizledikleri ve açığa vurdukları şeyleri bilir.
Çünkü
O, kalplerde olanı bilendir.
Vemâ min dâbbetin fil ardı illâ alellâhi rızkuhâ.... (11/6)
Yeryüzünde yürüyen hiçbir canlı yoktur ki,
onun rızkı
Allah üzerine olmasın!..
Ve hüvellezî halekas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin ve kâne
arşühü
alel mâi.... (1 1/7)
O, Arş'ı su üzerinde iken, gökleri ve yeri altı günde yaratandır.
Men kâne yurîdül hayâted dünyâ ve zînetehâ nüveffi
ileyhim
a'mâlehüm fî hâ.... (1 1/15)
Dünya hayatını ve onun ziynetini isteyene, amelinin
karşılığı
olarak onu tamamen veririz.
Ve nâdâ Nûh'un rabbehu fe kâle, rabbi innebnî min ehlî.... (11/45)
Nuh, Rabbine dua edip:
"Ey Rabbim, elbette oğlum ailemdendir." dedi..
Kâle, yâ Nûh'u innehû leyse min ehlik, innehû amelün ğayrü sâlih....
(14/46)
Allah:
"Ey Nuh!.. O, senin ailenden değildir .. Zira onun yaptığı iş,
sâlih
olmayan bir ameldir.
Kâle, rabbi innî eûzü bike en es'eleke mâ leyse lî bihî ılm. Ve
illâ
tâğfirlî ve terhamnî ekün minel hâsirîn. (11/47)
Nuh:
"Ey Rabbim, bilmediğim şeyi senden istemekten sana
sığınırım.
Eğer beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen, ziyan edenlerden
olurum."
dedi..
İnnî tevekkeltü alellâhi rabbî ve rabbiküm . Mâ min dâbbetin
illâ
hüve âhizün binâsıyetihâ. İnne rabbî âlâ sırâtın müstekîm. (11/56)
Şüphesiz ben, Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a tevekkül
ettim
.. Hiç bir canlı yoktur ki, Rabbim, alnında çekip götürmesin!..
Kâlû yâ Şuaybü e salâtüke te'müruke en netruke mâ
ya'büdü
âbâünâ ev en nef'ale fî emvâlinâ mâ neşâ'.... (11/87)
Dediler ki;
"Ey Şuayb, babalarımızın taptıklarını terk etmemizi ya
da,
mallarımızda istediğimiz gibi tasarruf etmemeyi dinin mi
emrediyor?..."
Ve mâ zalemnâhüm ve lâkin zalemû enfüsehüm .... (11/101)
Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendi nefslerine zulmettiler..
....
Feminhüm şakiyyün ve saîd. (11/105)
Orada toplananlardan kimisi şaki, kimisi de saîd'dir.
Feemmellezîne şekû fe finnâri.... (11/106)
Şaki olanlar cehennemdedirler... ....
İnne rabbeke fa'alün limâ yürîd. (11/107)
Muhakkak ki, Rabbin, dilediğini yapandır... ....
Leyüveffiyennehüm rabbüke a'mâlehüm .... (11/111)
Rabbin, onlara amellerinin cezasını verecektir.
Festakim kemâ ümirte.... (11/112)
Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!..
Ve lâ terkenû ilellezîne zalemû.... (11/113)
Zulmedenlere meyletmeyin!..
Ve lev şâe rabbüke le cealen nâse ümmeten vâhideten.... (11/118)
Rabbin dileseydi, bütün insanları bir tek ümmet kılardı..
YÛSUF
İnnâ enzelnâhü Kur'ânen arabiyyen lealleküm ta'kilûn. (12/2)
Biz O'nu akledip anlayasınız diye, Arapça bir Kur'an olarak inzal
ettik ..
.... bel sevvelet le küm enfüsüküm emrâ. Vellâhülmüsteânü....
(12/18)
Yakup :
"Nefsiniz sizi aldatıp bir iş yaptırdı.... Allah'ın yardımına
sığınırım ..
Ve lekad hemmet bihî ve hemme bihâ levlâ en raâ bürhâne rabbih.
Kezâlike li
nasrife anhüssûe vel fahşâ'.... (12/24)
Kadın, Yusuf'a meyletmişti, Rabbinin ikaz ve işaretini görmeseydi,
O da
kadına meyletmişti. Bu şekilde O'ndan fenalığı ve fuhşu çevirdik.
.... innehû min keydikünne inne keydekünne azîm. (12/28)
Hakikaten siz kadınların hilesi çok büyüktür.
.... illâ tasrif annî keydehünne asbü ileyhinne ve ekün minel
câhilîn.
(12/33)
Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve
cahillerden
olurum.
Mâ ta'büdûne min dûnihî illâ esmâen semmeytümûhâ
entüm ve
âbâüküm....(12/40)
Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve
atalarınızın
taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir..
Ve mâ überriu nefsî innennefse leemmâretün bissûi illâ mâ
rahime
rabbî.... (12/53)
Bununla beraber, ben, nefsimi temize çıkarmıyorum.
Çünkü nefs, var şiddetiyle kötülüğü emreder. Meğer ki, Rabbimin
esirgediği
bir nefs ola
.... nusîbu bi rahmetinâ men neşâu.... (12/56)
Rahmetimizi dilediğimize nasibederiz ...
.... ve mâ uğnî anküm minellâhi min şey', inilhükmü illâ lillâh....
(12/67)
Ben sizi Allah'ın kazasından men edemem. Muhakkak hüküm Allah'a
aittir
.... ve fevka külli zî ılmin alîm. (12/76)
Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen vardır.
.... fâtırassemâvâti vel ardı ente veliyyî fiddünyâ vel âhireh,
teveffenî
müslimen ve elhıknî bissâlihîn. (12/101)
Semaların ve yeryüzünün Fatır'ı olan Sen, dünyada da
ahirette
de benim velim sensin. Beni Müslüman olarak vefat ettir, beni
salihler
zümresine kat...
Ve mâ ekserünnâsi velev hareste bi mü'minîn. (12/103)
Sen ne kadar gayret etsen, yine insanların çoğu iman etmezler ..
Kul hêzihî sebîlî ed'û ilellâhi alâ basîretin ene ve menittebeanî
ve
sübhanellâhi ve mâ ene minel müşrikîn..... (12/108)
De ki, "bu benim yolumdur. Ben, Allah'a basîret üzre davet
ediyorum. Ben ve
bana tabî olanlar böyleyiz .. Allah'ı bütün noksanlardan tenzih
ederim. Ben
müşriklerden değilim..."
.... fenücciye men neşâ'.... (12/110)
Dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirilmiştir.
R A ' D
... ve küllü şey'in ındehû bimikdâr. (13/8)
Her şey, O'nun indinde bir ölçü iledir. ....
Kul hel yestevil a'mâ vel basîr. (13/16)
De ki: "Hiç görenle görmeyen bir olur mu?
Efemen ya'lemu ennemâ ünzile ileyke min rabbikel hakku kemen
hüve a'mâ
innemâ yetezekkerû ulül elbâb. (13/19)
Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, kör
kimse
gibi olur mu?. Bunu ancak akıl sahipleri anlar ..
.... kul innellâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb.
(13/27)
De ki: "Şüphesiz Allah, dilediğini dalâlete düşürür ,
kendisine
yöneleni de hidayete erdirir"
Ellezîne âmenû ve tatmeinnü kulûbühüm bi zikrillah. Elâ bi
zikrillâhi
tatmeinnül kulûb. (13/28)
Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın
zikriyle
tatmin olanlardır. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ın zikri ile
tatmin
bulur.
.... kul hüve rabbî lâ ilâhe illâ hû, aleyhi tevekkeltü ve ileyhi
metâb.
(13/30)
De ki: "O, benim Rabbimdir. İlâh değil, sadece O vardır. O'na
tevekkül
ettim ve dönüşüm O'nadır .."
.... lev yeşâullâhü le heden'nâse cemî'a.... (13/31)
Eğer Allah dileseydi, elbette bütün insanlar hidayete ererdi.
Efemen hüve kâimün alâ külli nefsin bimâ kesebet... ve
men
Yudli lillâhi femâ lehû min hâd.(13/33)
Her nefs'in kazandığı hayrı ve şerri bilendir....
ve, Allah'ın şaşırttığına hidayet edecek yoktur...
Ve le initteba'te ehvâehüm ba'de mâ câeke minel ılmi mâ leke
minellâhi min veliyyin ve lâ vâk . (13/37)
Sen'de bu ilim hasıl olduktan sonra, onların
hevasına tabi olursan, Allah'tan başka sana ne bir dost ve
yardımcı ne de bir koruyucu
vardır. ...
Li külli ecelin kitâb . (13/38)
Her ecel ve vâde yazılıdır.
07/02/2002
http://sufizmveinsan.com
|