Hastalıklar / Musibetler ve Rahmet

2. Bölüm

www.sufizmveinsan.com
 
 

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Ümmü's-Saib radıyallahu anhâ'nın yanına girdi ve:

"Niye zangırdıyorsun, neyin var?" dedi. Kadın:

"Humma (sıtma)! Allah belasını versin!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da:

"Sakın hummaya sövme! Çünkü o, insanların hatalarını temizlemektedir, tıpkı körüğün demirdeki pislikleri temizlediği gibi!" buyurdular."

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir hummalıyı ziyaret etmişti. Hastaya:

"Müjde! Zira Allah Teâla hazretleri diyor ki:

"Humma benim ateşimdir, ben onu mü'min kuluma musallat ederim, ta ki, ateşten tadacağı nasibi(ni dünyada tadmış) olsun."

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Allah bir kuluna hayır murad etti mi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da kötülük murad etti mi onun günahlarını tutar, Kıyamet günü cezasını verir."

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Mükâfaatın büyüklüğü belânın büyüklüğü ile (orantılıdır). Allah bir cemaati sevdi mi onları musibete müptelâ eder. Kim bundan razı olursa Allah da ondan razı olur, kim de razı olmazsa Allah da ondan razı olmaz."

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kıyamet günü, afiyet ehli kimseler, bela ehline sevapları verilince, dünyada iken derilerinin makaslarla kazınmış olmasını temenni edecekler."

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Mü'min erkek ve kadının nefsinde, çocuğunda, malında bela eksik olmaz. Tâ ki hatasız olarak Allah'a kavuşsun."

Mus'ab İbnu Sa'd, babası radıyallahu anh'tan naklediyor:

"Ey Allah'ın Resûlü! dedim, insanlardan kimler en çok belaya uğrar?"

"Peygamberler, sonra büyüklükte onlara ve bunlara yakın olanlar. Kişi diyaneti nisbetinde belaya maruz kalır. Kim dininde şiddetli ve sağlam olursa onun belası da şiddetli olur. Şayet dininde zayıflık varsa, Allah onu da diyaneti nisbetinde imtihan eder. Bela kulun peşini bırakmaz. Tâ o kul, hatasız olarak yeryüzünde yürüyünceye kadar."

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Allah Teâla hazretleri ferman etti:

"İzzetim ve celalim hakkı için, mağfiret etmek istediğim hiç kimseyi, bedenine bir hastalık, rızkına bir darlık vererek boynundaki günahlarından temizlemeden dünyadan çıkarmayacağım."

Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Bir kul, salih amel işlerken araya bir hastalık veya sefer girerek ameline mani olsa, Allah ona sıhhati yerinde ve mukim iken yapmakta olduğu salih amelin sevabını aynen yazar."

Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

Sıtma, her müminin cehennemden hazzıdır.

Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Bir kul hastalanınca Allah ona iki melek göndererek:
"Bakın bakalım, kulum ne diyor" diye talimat verir. Eğer hasta "Elhamdülillah" derse bu sözü melekler tarafından Allah’a ulaştırılır - O, zaten bilir ya! - O zaman Allah buyurur ki:
"Bu kulumun eğer canını alırsam onu kesinlikle cennete yerleştireceğim ve eğer ona şifa verirsem etini daha semiz etlerle, kanını daha yarayışlı bir kanla değiştireceğim gibi günahlarını da muhakkak sileceğim."

(Gazali-İlahi Nizam)

Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor:

Kadınlar Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a dediler ki:

"Ey Allah'ın Resulü! Sizden (istifade hususunda) erkekler bize galip çıktı (yeterince sizi dinleyemiyoruz). Bize müstakil bir gün ayırsanız!"

Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bunun üzerine onlara bir gün verdi. O günde onlara vaaz u nasihat etti, bazı emirlerde bulundu. Onlara söyledikleri arasında şu da vardı:

"Sizden kim, kendinden önce üç çocuğunu gönderirse, onlar mutlaka kendisine ateşe karşı bir perde olur!"

Bir kadın sormuştu:

"Ey Allah'ın Resûlü! Ya iki çocuğu ölmüşse?

"İki de olsa!" buyurmuşlardı."

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Mü'minlerden birinin üç çocuğu ölür ve ona da ateş değerse, bu çok hafif bir alev yalamasıdır."

 

 

 
 
Yansıtan: Hamdi Cenik
İstanbul - 21.11.2006
hamdicenik@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com