Hastalıklar / Musibetler ve Rahmet

6. Bölüm

www.sufizmveinsan.com
 
 

MEVLÂNA – Dîvan-ı Kebîr ’den Seçmeler :

• Güller "Kim manen Hakk'a ulaşmak için merdiven isterse, belanın, ızdırabın bir merdiven olduğunu bilsin de, başına gelenlerden şikâyet etmesin! Belalardan korkmasın, canını belalara atsın!" diye naralar atarak, uçuşup açılarak gökyüzünden gül bahçelerine yağmada...  (c.I, 13)

Beni kederlerle, belalarla yıkmadıkça, harap etmedikçe Allah, bendeki gizli hazîneyi hiç bana verir mi?

Beni coşkun bir sele kaptırmadıkça, nasıl olur da beni çeker, ihsan denizine götürür?  (c. I, 59)

Dünya hayatında başına gelen belalara, cefa dikenlerine katlan! Çünkü çektiğin acılar, sıkıntılar seni dikenlerden alır da güllere kavuşturur. Reyhanların, yaseminlerin bulunduğu bahçeye çeker götürür.  (c.I, 288)

• Bela'nın bir sırrı da; ben fakr, yokluk dergahının kapısını çalıyorum demektir.

• Sen, kendinden kurtul, benliğinden temizlen, toprak ol, ayak altına seril de toprağından otlar bitsin. Ot gibi benliği üstünden atar, kurursan hoş bir şekilde aşk ateşine yanarsın. (c.I, 251)

• Başa gelen bela inci gibidir. İnci elde etmek seni sevindirir, kuvvetlendirir.

Daha da tez canlı eder. Hele onun denizden gelen, o denizin bulunmaz incisi, eşsiz incisi olursa, ne hale gelirsin, onu sen düşün! (c.I, 226)

• "Meşhur Fransız şairlerinden Alfred de Musset (1810-1857) de bir şiirinde:

"İnsan bir çıraktır Izdırap, bela onun ustasıdır, hocasıdır. Onu yetiştirir, gerçek insan yapar." demiştir. (c.I, 389)

• Sen görüş sahibi ol da dikende gül gör! Dikensiz gülü herkes görür. Başına gelen belanın ilahî bir lütuf olduğunu anla, cüzde de küllü gör! Zaten ehliyet , seziş de budur. (c.I, 326)

• Eğer aşk derdine tutulursan, eğer yaratıcıya aşık olursan, imtihan için onun verdiği belalara sabredersen; o zaman gönlün huzura kavuşur.  (c. II, 959)

• Ey can! Sevgilinin belasından kaçma! Belalara uğramazsan, ızdırap çekmezsen pişmezsin, ham kalırsın. (c. II, 963)

• Aşıklar da, aşık olmayanlardan daha fazla belalarla, musîbetlerle imtihan edilmektedir. Şu var ki aşık, o belaların nereden geldiğini bildiği için gelen belayı sevmektedir.

Fuzülî;

"Az eyleme inayetini ehl-i dertten,

Yani ki çok belalara kıl müptela beni!" diye yalvarmıştı.

Seyh Galip merhum da;

"Aşıkta keder neyler; gam halk-ı cihanındır" demişti.  (c. II,913)

• Cenab-ı Hakk, bazı günahkar kullarının gönüllerine kilit vurmuş, üstüne de mühür basmıştır. Bu mühürlü, bu kilitli kapıyı açmak için, belalara sabretmek gamlar ve kederler içinde çırpınmak gerektir.  (c. II, 858)

Bir şeyden kaçacaksan yılandan, akrepten, arslandan, kaplandan kaçma da, bedenden kaynağını alan nefsanî isteklerden, heveslerden kaç!

Çünkü başımıza gelen bütün belalar, çektiğimiz bütün zahmetler, meşakkatler boş ve olmayacak heveslerden meydana gelir. (c. III, 1491)

• Sen, kaza ve beladan kaçarsın; onların korkusu ise, belasız kalmaktır! 

(c. IV,2102)

• Sana merhamet etmede, okşamada anandan, babandan daha ileriyim. Sana; onlardan daha fazla acırım. Seni belalarla, dertlerle imtihan edişim, seni sevmediğimden ötürü değildir. Senin olgunlaşman, pişkinleşmen içindir. (c. V. 2259)

• Aşığın yüzüne vurulursa, bu vuruluş onun canına huzur verir.

Onun başına gelen bela, zahmet, meşakkat ona lütuftan, ihsandan başka bir şey değildir. (c. V. 2207)

• Allah'ı kim tanır, bilir?

""dan, inkardan kurtulan kimse! "…

"'dan, inkardan kim kurtulmuştur?" diye sorana de ki;

"Belalara düşmüş aşık." (c. V. 2406)

• Başına gelen derde, belaya razı olur da ses çıkarmazsan, o anda hemen sana cennet kapısı açılır! (c. VI, 2675)

Vücudunu kurt yiyen, kurt yedikçe şükreden

Belalara sabreden, Eyyup Peygamber yatur…

(Yunus EMRE – “Yüz bin Peygamber” şiirinden)

Bin bir bela çekmeyince Nuh gibi

Tufanında gemiye bindirmiye…

Yunus EMRE – “Vay Ana Kim” şiirinden)

 

 

 
 
Yansıtan: Hamdi Cenik
İstanbul - 19.12.2006
hamdicenik@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com