KUR'AN'DA İNSAN -8-

 

Neml Suresi'nin 30.Âyetinde yer alan “bismillahirrahmanirrahim” cümlesinin Kur’an’dan bir Âyet kabul edilmesi sebebiyle fakihlerin çoğunluğu Hz. Peygamber’in, “cünup ve hayız olan Kur’an’dan bir şey okuyamaz” ( İbn Mâce, “Taharet”,105; Tirmizî, “Taharet”,98.) mealindeki Hadisine dayanarak bu durumda olanların Kur’an okumak maksadıyla Besmele çekmelerini haram saymışlar, ancak dua ve senâ maksadıyla okunmasında bir mahzur görmemişlerdir. (bk. Buhârî,”Vudu”, 8)

Herhangi bir işe başlarken Besmele çekmenin hükmü, işin mahiyetine göre değişir. Mesela, içki içmek, gasbedilen veya çalınan bir şeyi yemek gibi yasak fiillere Besmele ile başlamak, onları meşru saymak anlamına geleceği için haram kabul edilmiştir. Abdest almak, dua okumak gibi ibadetlerle yenilmesi helal olan gıdaları yemek, aynı mahiyetteki şeyleri içmek gibi fiillere Besmele ile başlamak sünnet, oturma, kalkma ve yürüme gibi işlerde ise mubahtır. Necaset hallerinde Besmele çekmek, mekruh sayılmıştır. (bk. Tahtâvî, s.2-3.)

Besmele, kâinatı yaratan ve idare eden en yüce varlığın adını, Kur’an-ı Kerim’de bu ad yerine en çok kullanılan ve doksan dokuz Esmâ-i Hüsnâ dizisinde ikinci sırayı alan “Rahman” ile hemen onun ardından gelen “Rahim” isimlerini toplamış kutsal metindir.” Esirgeyen – bağışlayan, lütuf, merhamet ve ihsanını eksiltmeyen” anlamındaki Rahman ve Rahim isimleri, ilâhî rahmet ve koruyuculuğun bütün âlemi kucakladığını ifade etmektedir. Kur’an ve Hadis metinlerinde yüce Yaratıcıya nisbet edilen bütün isim ve sıfatları bir bakıma özet halinde ihtiva eden Besmele, Müslümanların hem inanç, hem ibadet hem de günlük hayatlarında büyük bir yer tutmaktadır. Besmele ile oluşan çeşitli tabir ve deyimlerden başka bu kutsal metin, mimari eserlerde ve hat sanatında da önemli bir malzeme ve süsleme unsuru olmuştur.

Besmele sadece tefsir, kıraat ve fıkıh kitaplarının mukaddimelerinde değil, müstakil eserlerde de özenle ele alınmıştır. Ebu Şame el-Makdisî’nin (öl. 665/1267)Kitab’ül- Besmeleti’l- Ekber ve bunun muhtasarı Kitab’ül- Besmeleti’l Asgar( el- Mürşidü’l Veciz, s.30-31) Zekeriyyâ el- Ensarî’nin ( ö.926/ 1520) Risale fi’l – kelam ‘ale’l hamdele ve’l- Besmele, Hatîb eş- Şirbi’nin ( ö.977/ 1570 ) Risale fi’l- Besmele ve’l Hamdele, Ali el- Kari’nin (ö. 1014/1605)Mes’ele fi’l Besmele,Nureddin el- Halebî’nin Hayrü’l kelam ’alel Besmele ve’l hamdele’si, Akkirmani’nin ( ö.1174/1760) Risale-i Besmele, Ahmed  b. Hasan el- Karamani’nin (ö. 1190/1776) Tuhfetü’l Besmele, Mustafa Güzelhisari’nin( ö.1215/1800) Risale fi’l Besmele, Gözübüyükzade İbrahim Efendi’nin ( ö. 1253/1838) Besmele Risalesi, Muhammed Sadullah el- Çarşambavî’nin Risalet’ül Besmele, Ali Murtaza el-İlbasanî Risalet’ül Besmele adlarıyla telif ettikleri  kitap ve risaleleler bu konudaki çalışmalara örnek olarak zikredilebilir.

(devamı var)

Ahmet F.YÜKSEL

Not: 25.12.2000 Akşam Gazetesi

Ön sayfa