KUR'AN'DA İNSAN -9-

 

Besmelenin ne kadar geniş bir anlam taşıdığı, üzerinde durulması gereken ne kadar ciddi bir mesele olduğu sanırım anlaşılmıştır.
Ne var ki,
Açıklayıcı bilgiler konunun zahiri yönünü yansıtmaktadır. Batınında ise şartlar değişiklik gösterir. Şayet bir insan “B” nin sırrına vakıf ise direkt olarak Ahadiyyet boyutu ile bir bağlantı kuracak, Ahadiyyet boyutunun hiçbir vasıf, isim ve sıfatla anlatılamayacağını bilecek, yani Ahadiyyet’in mutlak hiçlik anlamına geldiğini kabul ederek, bu bilinçle söz konusu boyutta sadece Zat’ından Zat’ına olan bir tecellinin varlığını hissedecek, dışa dönük bir tecellinin varlığının bile söz konusu olamayacağı bilinciyle.., Besmele çekemeyecek, “Bismillah” diyemeyecektir.
Bu, ancak yaşayanların bilebileceği bir olgudur. Bu noktayı belirli nedenlerle daha fazla detaylandırmak istemiyorum.
Kuran’da İnsanı ilgilendiren çok önemli konulardan biri de tekrar dünyaya dönüş meselesidir. Bir çok kereler bahsettim. Bir daha değinmek istiyorum.

Fransızca asıllı bir kelime olan reenkarnasyon, ölümden sonra ruhun yeniden insan vücuduna gelmesi, tekrar bedenlenmesi inancı ve nazariyesidir.
Bir başka boyuta geçişin yalın ifadesi olan Mevt (ölüm)  kavramı Arapça'da hayatın karşıtı anlamında kullanılır, nitekim Nahl Suresinin 21. Âyetinde, putlarla ilgili olarak "canlı olmayan ölülerdir" denilmektedir. Kur'an'da hayatta olmama, ölüm ile ifade edilmektedir. Ölümün olduğu yerde hayat, hayatın olduğu yerde ölüm yoktur. Ne var ki, ölüm bir son değil, bir başka boyuta geçmenin sembol olarak kullanılan adıdır.

En'am Suresi'nin 27 ve 28. Âyetlerinde de; "Onların, ateşin kenarına getirilip durdurulduklarında; 'keşke dünyaya geri döndürülseydik, Rabbimizin Âyetlerini yalanlamasaydık ve inananlardan olsaydık' dediklerini bir görsen. Hayır, daha önce gizledikleri onlara göründü. Eğer geri döndürülseler, yine kendilerine yasak edilen şeylere dönerler. Doğrusu onlar yalancılardır." denerek  konuya nokta konmaktadır.

(devamı var)

Ahmet F.YÜKSEL

Ön sayfa