KUR'AN'DAN AYETLER

 

Bismillahir Rahmanir Rahim;

Rahman ve Rahim olan Allah isminin anlamınca..
Elhamdülillahi rabbil alemiyn, er Rahman'ir Rahiym;
Hamd, âlemlarin Rabbı olan Rahman ve Rahim Allah'a aittir.

Mâliki yevmiddiyn..

Din gününün Mâllk'idir!.
İyyake na'budu ve iyyake nestaiyn.

Yanlız sana kulluk eder ve yanlız senden yardım isteriz.

ihdinas sıratal mustakıyme

Hidayet et bize, doğru yola;

Sıratalleziyna en'amte aleyhim; ğayrıl mağdubi aleyhim ve laddaalliyn.

O    doğru    yola    ki,    en'amda    bulunduklarına    nasibettin    o   yolu;    gazabına ulaşanların ve dalâlette kalanların değil.

Elif Lam miym. Zalikel kitabu la raybe fiyh, hüden lilmüttakiyn.

Bu hiç şüphe edilmez bir kitaptır, korunanlar için doğru yol rehberidir.

Elleziyne   yu'mimune   bilğaybi   ve   yukıymunes   salâte   ve   mimma   razaknahüm yunfikun.

Onlar Ki,  gaybe inanırlar ve namazlarını    ikame ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden başkalarını da yararlandırırlar (infak ederler)

Velleziyne yu'minune bima ünzile ileyke ve ma unzile min kablike ve bil'âhireti hum yûkinûn.

Ve   onlar   ki,   sana   indirilene,   ve   senden   önce   indirilene   iman   ederler  ve ahirete de yakînen inanırlar (ikan sahibidirler)

Ulâike âlâ hüden min rabbihim ve ulâiike humul muflihun.

İşte onlar, Rableri tarafından hidayet üzere olan ve kurtuluşa erenlerdir.

innelleziyne    keferu     sevaün     aleyhim     eenzertehüm     em     lem     tunzirhüm     la yu'minun.

Kâfirleri (gerçeği örtenleri) azapla korkutsan da korkutmasan da birdir. Onlar iman etmezler..

Hatemallahu âlâ kulubihim ve âlâ sem'ihim ve âlâ ebsarihim ğışaveh. ve lehüm azabun aziym.

Allah onların kalpleri ve kulakları üzerine mühür vurmuştur. Onların gözleri üzerinde de perde vardır; Onlara büyük azap vardır.

Ve minennasi men yekulü amenna billahi ve bil'yevmil âhiri ve ma hum bimü'm iniyn.(2/8)

Ve insanların bir kısmı > B < harfinin işaret ettiği sırrı anlamış olarak Allah'a, ve yine > B < harfinin işaret ettiği sırrı anlamış olarak ahirete iman ettiklerini söylerler. Oysa onlar, > B < harfinin sırrını idrak etmiş olarak iman etmemişlerdir..

Yuhadiunnallahe velleziyne amenu ve ma yahdeune illâ enfusehüm ve ma yeş'urun. (2/9)

Allah'ı ve iman edenleri (güya) aldatırlar. Halbuki onlar, ancak kendilerini aldatırlar ve bunun da farkında değillerdir..

Fiy kulubihim meradun fezadehümullahu merada ve lehüm azabun eliymün bima kânu yekzibun. (2/10)

Onların kalplerinde hastalık vardır, Allah hastalıklarını artırdı, ve Onlara, yalan söylediklerinden dolayı acıklı bir azap vardır.

Ve iza kıyle lehüm la tufsidu fiyl'ardı, kalu innema nahnu muslihun.    (2/11)

Kendilerine:  "Yeryüzünde fesad yaymayın!."  denildiğinde:  "Biz ancak ıslah ediciyiz" derler..

Ela innehum humul mufsidune ve lâkin la yeş'urun.  (2/12)

Dikkat et!., onlar gerçekten fesatçıların ta kendileridir. Fakat bunun bilincinde değillerdir...

Ve iza kıyle lehüm aminu kema amenennasu kalu enu'minü kema amenes süfeha1, ela innehum hümüssüfehau ve lâkin la ye'lemun. (2/13)

Onlara. "Diğer insanlar gibi siz de iman edin!.." denildiğinde; "Biz de o sefihler gibi inanalım mı?.." derler..

Dikkat et!, asıl sefihler onlardır, fakat bunu idrak etmezler...

Ve  iza   lekul  leziyne  amenu   kalu,   amenna  ve   iza   halev   ilâ  şeyatiynihim   kaiu inna meakum, innema nahnu müstehziun. (2/14)

Onlar mü'minlere rastlayınca;   "iman  ettik"  derler.  Şeytanları  ile  baş  başa kaldıklarında ise: "Biz «sizinleyiz, onlarla alay ediyoruz.." derler..

Allahu yestehziu bihim ve yemudduhüm fiy tuğyanihim ya'mehune. (2/15)

(asıl)   Allah,    onlarla    alay    eder   ve    onları    taşkınlıkları    içinde    serserice dolaştırır.

Ulaikelleziyn-eşterevüd dalâlete bilhüda fema rabihat ticaretuhum ve ma kânu

muhtediyn. (2/16)   _

Bunlar, o kimselerdir ki, doğru yolu bırakıp sapıklığı satın almışlardır. Ticaretleri de kâr etmedi., ve, hidayete erenlerden olmadılar.

fettekun narelletiy ve kudühennasu velhicareh, uiddet lilkâfiriyn. (2/24)

Kâfirler için hazırlanan ve yakıtı, "insanlarla taşlar" olan ateşten korunun.

yaktaune ma emerallahu bihi en yusale.... (2/27)

Allah'ın ulaşılmasını emrettiği şeyi keserler...

Keyfe tekfurune Billahi ve kuntum emvaten fe ehyakum summe yumiytukum summe yuhyikum summe ileyhi turcaun.(2/28)

Allah'a nasıl olup da küfrediyorsunuz?. Sizi, ölüler ikan, O diriltti.. Sonra, sizi yine öldürecek, tekrar o sizi diriltecek ve nihayet O'na döndürüleceksiniz...

Ve iz kale rabbuke lilmelâiketi inniy cailun fiyl'ardı haliyfeh, kalu etec'alu fiyha men yüfsidu fiyha ve yesfikuddima', ve nahnu nüsebbihu bihamdike ve nukaddisu leke, kale inniy a'lemu ma la ta'lemun. (2/30)

……, şüphesiz ki, ben arz'da bir halife oluşturacağım.

Ve alleme adem'el esmae külleha.... (2/30-31)

Adam'a isimlerin tamamını talim etmiştir.

Kalu subhaneke la ilme lena illâ ma allemtena.... (2/32)

(Melekler) dediler: "sen hamd, sena ve teşbihe lâyıksın.. Biz'de. senin öğrettiğinden başka bir ilim yoktur."

Ve iz kulna lilmelâiketiscüdu liademe fesecedu illâ ibliys eba vestekbere ve kâne minel kâfiriyn (2/34)

Meleklere. "Adem'e secde edin!." dediğimizde, secde ettiler..iblis etmedi, kibirlendi.. Kâfirlerden (gerçeği örtenlerden) idi...

Feezzelehümeş   şeytanu   anha   feahrecehüma   mimma   kâna   fiyh   ve   kulnehbitu

ba'dukum liba'din aduvv ve lekum fiyl'ardı müstakarrun ve metaun ilâ hiyn. (2/36)

Şeytan,   onların   ayaklarını   kaydırdı   ve   onları   içinde   bulundukları   yaşam

biçiminden   çıkardı.   Ve,    "biri birinize   düşman    olarak   inin!.    Sizin    için    yer

yüzünde muayyen zamana kadar duracak yer ve istifade vardır.

Ve la telbisül hakka bilbatıli ve tektümül hakka ve entüm ta'lemun (2/42)

Hakk'ı, batıl ile karıştırmayın!.. Bildiğiniz halde Hakk'ı gizlemeyin!..

Ete'mürunen nase bilbirri ve tensevne enf üsekum.... (2/44)

İnsanlara iyiliği emreder ve kendi nefsinizi unutur musunuz?..

Vetteku yevmen la tecziy nefsün an nefsin şey'en ve la yukbelu minha şefaatun ve la yu'hazu minha adlun ve la hum yunsarun. (2/48)

Kimsenin kimseye bir şey yapamadığı, şefaatin kabul olunmadığı, fidye (kurtuluş bedeli) alınmadığı ve onlara (günahkârlara) yardım olunmadığı günden, sakının!...

Yu'til hikmete men yeşâu, ve men yu'tel hikmete fekad utiye hayran kesiyra, ve ma yezzekkeru illâ ulul elbab. (2/69)

Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, hakikaten ona çok hayır verilmiştir. Bunu, öz'e ermişlerden gayrisi anlayamaz!..

Summe kaset kulubükum min ba'di zalike fehiye kelhicareti ev eşeddü kasveh ve inne minelhicareti lema yetefecceru minhül enhar ve inne minha lema yeşşakkaku feyahrucu minhül ma', ve inne minha lema yehbitu min haşyetillah, ve mallahu biğafilin amma ta'melun. (2/74)

Bundan sonra, kalpleriniz taş gibi, belki de daha katı kesildi. Çünkü, bazı taşlar vardır ki, onlardan nehirler çıkar. Öyle taşlar vardır ki, yarılıp içinden sular çıkar ve yine bazıları vardır ki, Allah haşyetinden yuvarlanıp düşerler.. Ve Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

Efetatmeune en yu'minu lekum ve kad kâne feriykun minhum yesmeune kelâmallahi summe yuharrifunehu min ba'di ma akaluhu ve hum ya'lemun. (2/75)

Onların (yahudilerin) size inanacaklarını umar mısınız? Onlardan bir zümre,

Allah'ın kelâmını işitip manasını anladıktan sonra, onu bile bile tahrif ettiler.

Ve  iza  lekulleziyne amenu  kalu  amenna  ve    iza  hala  ba'duhum  ila  ba'din  kalu

etUhaddİSUnehum   bima   fetehallahu   aleykum   liyuhaccukum    bihi   inde   rabbikum

efela  ta'kilun.   (2/76)

Bunlar, iman edenleri» buluştukları zaman; "Biz de iman ettik" derler.. Bir bırleriyle yalnız kaldıklarında; "Allah'ın size (Tevrat'ta) göstermiş olduğu hakikatleri, Rabbınızın huzurunda size karşı hüccet olarak Kullanmaları için mi bunlara haber veriyorsunuz?." "Bu kadar şeye akıl erdiremiyor  musunuz?.."

evela  ya'lemune  ennallahe  ya'lemu  ma yusirrune ve ma  yu'linun.   (Z/77)

Onlar, gizledikleri ve açıkladıkları şeyleri Allah'ın bildiğini, bilmezler mi?..

Ve    minhum    ümmiyune    la    ya'lemunelkitabe    illa    emaniyye    ve    in    hum    illa yezunnun.  (2/78)

Onlardan ürnmiler vardır ki, Kitabı bilmezler, onların bildiği yegâne şey işittikleridir. Bunda da, zandadırlar...

Velleziyne amenu ve amilussalihati.  (2/82)

Onlar ki, (hüsrandan kurtulanlar) iman edip kurtuluşa erdirecek olan fiilleri tatbik ederler.

.... efetu'minune biba'dıl kitabi ve tekfurune biba'd.... (2/85)

Yoksa Kitabın bir kısmına inanıyor ve bir kısmını da inkâr mı ediyorsunuz?..

Ve len yetemennevhü ebeden bima kaddemet eydiyhim... .(2/95)

 Kendilerinden    önce,    elleri    ile    gönderdikleri    amelleri    sebebiyle,    ölümü kat'iyyen temenni etmezler..

. .feyete'allemune minhuma ma yuferrikune bihi beynelmer'i ve zevcih ve mahum bidarriyne bihi min ehadin illa biiznillah. (2/102)

Onlardan karı ile koca arasını ayıran şeyi öğrenirlerdi. Onlar,(Sihirbazlar) Allah'ın izni olmaksızın sihir ile kimseye bir zarar veremezler..

Bela men esleme vechehu lillahi ve huve muhsinun felehu ecrühu inde rabbihi ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenun. (2/112)

Evet,    kim   vechini   (varlığını)   Allah'a   teslim   ederse    o,    muhsinlerdendir, mükâfatı Rabbi kalındandır ve onlara korku yoktur ve mahzun da olmazlar.. .... feeynema tüvellu fesemme vechullah.... (2/115)

Her ne yana dönerseniz Allah'ın VECHİ oradadır. ..

ve iza kada emren feinnema yekulü lehu kun feyekun. (2/117)

Bir şeyin olmasına hükmettiğinde ona "ol" der; o da derhal oluverir. ....  

ve  leinit teba'te  ehvaehüm   ba'delleziy  caeke  minel'ilmi  ma  leke  minallahi min veliyyin ve la nasiyr. (2/120)

Sana ilim geldikten sonra, onların hevasına tabi olursan, senin için Allah'dan başka dost ve yardımcı yoktur.

Vetteku yevmen la tecziy nefsün an nefsin şey'en ve la yukbelu minha adlün ve la tenfe'uha şefaatun ve la hum yunsarun. (2/123)

Kimsenin kimseye faydası olmadığı, kimseden (azaptan) kurtuluş için bedel kabul edilmediği, şefaatin fayda vermediği ve kimseye (günahkârlara) yardım edilmediği günden, sakının!..

Sibğatallahi ve men ahsenu minallahi sibğah ve nahnu lehu abidun.  (2/138)

Allah   boyasına   bak!.   (Allah   boyası   ile   boyan)   kimin   Allah'ın   boyasından daha iyi  boyası var?. Ve biz,  O'na kulluk ederiz.

.... kul lillahil meşriku velmağrib yehdiy men yeşau ila sıratın mustekiym. (2/142)

De ki;  "Doğu ve batı Allah'ındır,  dilediğine doğru yolu  hidayet eder. ....  

 ve    leinitteba'te   ehvaehüm    min    ba'di    ma    caeke   minel'ilmi    inneke   izen leminez zalimiyn. (2/145)

Sana hakikatin ilmi geldikten sonra onların havalarına (arzularına, hayâllerine) tabi olursan, işte o zaman zalimlerden olursun.

Kema erselna fiykum rasulen minkum yetlu aleykum ayatina ve yüzekkiykum ve yuallimukumül kitabe velhikmete ve yuallimükum ma lem tekunu ta'lemun.(2/1 51)

Size, içinizden bir Rasul irsal eyledik, ayetlerimizi bildirir ve sizi tezkiye eder (arındırır) ve size kitabı ve hikmeti öğretir ve önceden bilmediklerinizi öğretir.

Fezküruniy ezkürkum veşküru liy ve la tekfurun. (2/152)

Beni zikrettiğinizde sizi zikretmekteyim.... Bana şükredin, gerçeği örtenlerden olmayın!..

Ya    eyyuhelleziyne   amenusteıynu    bissabri    vessalati    innallahe    meassao'nyn (2/153)

Ey  iman   edenler!,   sabır  ve  salat  ile  yardım  dileyin,   muhakkak   ki   Allah.

sabredenlerle beraberdir.

20/10/2001

Ön sayfa