Bismillahir
Rahmanir Rahim;
Rahman
ve Rahim olan Allah isminin anlamınca..
Elhamdülillahi
rabbil alemiyn, er Rahman'ir Rahiym;
Hamd, âlemlarin Rabbı olan Rahman ve Rahim Allah'a aittir.
Mâliki
yevmiddiyn..
Din
gününün Mâllk'idir!.
İyyake na'budu ve iyyake nestaiyn.
Yanlız
sana kulluk eder ve yanlız senden yardım isteriz.
ihdinas
sıratal mustakıyme
Hidayet
et bize, doğru yola;
Sıratalleziyna
en'amte aleyhim; ğayrıl mağdubi aleyhim ve laddaalliyn.
O
doğru yola
ki, en'amda
bulunduklarına nasibettin
o yolu;
gazabına ulaşanların ve dalâlette kalanların değil.
Elif Lam miym.
Zalikel kitabu la raybe fiyh, hüden lilmüttakiyn.
Bu
hiç şüphe edilmez bir kitaptır, korunanlar için doğru yol
rehberidir.
Elleziyne
yu'mimune bilğaybi
ve yukıymunes
salâte ve
mimma razaknahüm
yunfikun.
Onlar Ki,
gaybe inanırlar ve namazlarını
ikame ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden başkalarını
da yararlandırırlar (infak ederler)
Velleziyne
yu'minune bima ünzile ileyke ve ma unzile min kablike ve bil'âhireti
hum yûkinûn.
Ve
onlar ki,
sana indirilene,
ve senden
önce indirilene iman ederler
ve ahirete de yakînen inanırlar (ikan sahibidirler)
Ulâike
âlâ hüden min rabbihim ve ulâiike humul muflihun.
İşte onlar,
Rableri tarafından hidayet üzere olan ve kurtuluşa erenlerdir.
innelleziyne
keferu sevaün
aleyhim eenzertehüm
em lem
tunzirhüm
la yu'minun.
Kâfirleri (gerçeği
örtenleri) azapla korkutsan da korkutmasan da birdir. Onlar iman
etmezler..
Hatemallahu
âlâ kulubihim ve âlâ sem'ihim ve âlâ ebsarihim ğışaveh. ve
lehüm azabun aziym.
Allah onların
kalpleri ve kulakları üzerine mühür vurmuştur. Onların gözleri
üzerinde de perde vardır; Onlara büyük azap vardır.
Ve
minennasi men yekulü amenna billahi ve bil'yevmil âhiri ve ma hum
bimü'm iniyn.(2/8)
Ve insanların bir
kısmı > B < harfinin işaret ettiği sırrı anlamış olarak
Allah'a, ve yine > B < harfinin işaret ettiği sırrı anlamış
olarak ahirete iman ettiklerini söylerler. Oysa onlar, > B <
harfinin sırrını idrak etmiş olarak iman etmemişlerdir..
Yuhadiunnallahe
velleziyne amenu ve ma yahdeune illâ enfusehüm ve ma yeş'urun.
(2/9)
Allah'ı ve iman
edenleri (güya) aldatırlar. Halbuki onlar, ancak kendilerini aldatırlar
ve bunun da farkında değillerdir..
Fiy
kulubihim meradun fezadehümullahu merada ve lehüm azabun eliymün
bima kânu yekzibun. (2/10)
Onların
kalplerinde hastalık vardır, Allah hastalıklarını artırdı, ve
Onlara, yalan söylediklerinden dolayı acıklı bir azap vardır.
Ve
iza kıyle lehüm la tufsidu fiyl'ardı, kalu innema nahnu muslihun.
(2/11)
Kendilerine:
"Yeryüzünde fesad yaymayın!."
denildiğinde: "Biz
ancak ıslah ediciyiz" derler..
Ela
innehum humul mufsidune ve lâkin la yeş'urun.
(2/12)
Dikkat et!., onlar
gerçekten fesatçıların ta kendileridir. Fakat bunun bilincinde değillerdir...
Ve
iza kıyle lehüm aminu kema amenennasu kalu enu'minü kema amenes süfeha1,
ela innehum hümüssüfehau ve lâkin la ye'lemun. (2/13)
Onlara. "Diğer
insanlar gibi siz de iman edin!.." denildiğinde; "Biz de o
sefihler gibi inanalım mı?.." derler..
Dikkat
et!, asıl sefihler onlardır, fakat bunu idrak etmezler...
Ve
iza lekul
leziyne amenu
kalu, amenna
ve iza
halev ilâ
şeyatiynihim kaiu inna meakum, innema nahnu müstehziun. (2/14)
Onlar mü'minlere
rastlayınca; "iman ettik"
derler. Şeytanları
ile baş
başa kaldıklarında ise: "Biz «sizinleyiz, onlarla alay
ediyoruz.." derler..
Allahu
yestehziu bihim ve yemudduhüm fiy tuğyanihim ya'mehune. (2/15)
(asıl)
Allah, onlarla
alay eder
ve onları
taşkınlıkları
içinde serserice
dolaştırır.
Ulaikelleziyn-eşterevüd
dalâlete bilhüda fema rabihat ticaretuhum ve ma kânu
muhtediyn.
(2/16) _
Bunlar, o
kimselerdir ki, doğru yolu bırakıp sapıklığı satın almışlardır.
Ticaretleri de kâr etmedi., ve, hidayete erenlerden olmadılar.
fettekun
narelletiy ve kudühennasu velhicareh, uiddet lilkâfiriyn. (2/24)
Kâfirler için
hazırlanan ve yakıtı, "insanlarla taşlar" olan ateşten
korunun.
yaktaune
ma emerallahu bihi en yusale.... (2/27)
Allah'ın ulaşılmasını
emrettiği şeyi keserler...
Keyfe
tekfurune Billahi ve kuntum emvaten fe ehyakum summe yumiytukum summe
yuhyikum summe ileyhi turcaun.(2/28)
Allah'a nasıl
olup da küfrediyorsunuz?. Sizi, ölüler ikan, O diriltti.. Sonra,
sizi yine öldürecek, tekrar o sizi diriltecek ve nihayet O'na döndürüleceksiniz...
Ve
iz kale rabbuke lilmelâiketi inniy cailun fiyl'ardı haliyfeh, kalu
etec'alu fiyha men yüfsidu fiyha ve yesfikuddima', ve nahnu nüsebbihu
bihamdike ve nukaddisu leke, kale inniy a'lemu ma la ta'lemun. (2/30)
……, şüphesiz
ki, ben arz'da bir halife oluşturacağım.
Ve
alleme adem'el esmae külleha.... (2/30-31)
Adam'a isimlerin
tamamını talim etmiştir.
Kalu
subhaneke la ilme lena illâ ma allemtena.... (2/32)
(Melekler)
dediler: "sen hamd, sena ve teşbihe lâyıksın.. Biz'de. senin
öğrettiğinden başka bir ilim yoktur."
Ve
iz kulna lilmelâiketiscüdu liademe fesecedu illâ ibliys eba
vestekbere ve kâne minel kâfiriyn (2/34)
Meleklere.
"Adem'e secde edin!." dediğimizde, secde ettiler..iblis
etmedi, kibirlendi.. Kâfirlerden (gerçeği örtenlerden) idi...
Feezzelehümeş
şeytanu anha
feahrecehüma mimma kâna
fiyh ve
kulnehbitu
ba'dukum
liba'din aduvv ve lekum fiyl'ardı müstakarrun ve metaun ilâ hiyn.
(2/36)
Şeytan,
onların ayaklarını kaydırdı ve
onları içinde
bulundukları yaşam
biçiminden
çıkardı. Ve,
"biri birinize
düşman olarak
inin!. Sizin
için yer
yüzünde
muayyen zamana kadar duracak yer ve istifade vardır.
Ve
la telbisül hakka bilbatıli ve tektümül hakka ve entüm ta'lemun
(2/42)
Hakk'ı,
batıl ile karıştırmayın!.. Bildiğiniz halde Hakk'ı
gizlemeyin!..
Ete'mürunen
nase bilbirri ve tensevne enf üsekum.... (2/44)
İnsanlara
iyiliği emreder ve kendi nefsinizi unutur musunuz?..
Vetteku
yevmen la tecziy nefsün an nefsin şey'en ve la yukbelu minha şefaatun
ve la yu'hazu minha adlun ve la hum yunsarun. (2/48)
Kimsenin kimseye
bir şey yapamadığı, şefaatin kabul olunmadığı, fidye (kurtuluş
bedeli) alınmadığı ve onlara (günahkârlara) yardım olunmadığı
günden, sakının!...
Yu'til
hikmete men yeşâu, ve men yu'tel hikmete fekad utiye hayran kesiyra,
ve ma yezzekkeru illâ ulul elbab. (2/69)
Allah, hikmeti
dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, hakikaten ona çok hayır
verilmiştir. Bunu, öz'e ermişlerden gayrisi anlayamaz!..
Summe
kaset kulubükum min ba'di zalike fehiye kelhicareti ev eşeddü
kasveh ve inne minelhicareti lema yetefecceru minhül enhar ve inne
minha lema yeşşakkaku feyahrucu minhül ma', ve inne minha lema
yehbitu min haşyetillah, ve mallahu biğafilin amma ta'melun. (2/74)
Bundan sonra,
kalpleriniz taş gibi, belki de daha katı kesildi. Çünkü, bazı taşlar
vardır ki, onlardan nehirler çıkar. Öyle taşlar vardır ki, yarılıp
içinden sular çıkar ve yine bazıları vardır ki, Allah haşyetinden
yuvarlanıp düşerler.. Ve Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.
Efetatmeune
en yu'minu lekum ve kad kâne feriykun minhum yesmeune kelâmallahi
summe yuharrifunehu min ba'di ma akaluhu ve hum ya'lemun. (2/75)
Onların
(yahudilerin) size inanacaklarını umar mısınız? Onlardan bir zümre,
Allah'ın
kelâmını işitip manasını anladıktan sonra, onu bile bile tahrif
ettiler.
Ve
iza lekulleziyne
amenu kalu amenna
ve iza
hala ba'duhum
ila ba'din
kalu
etUhaddİSUnehum
bima fetehallahu
aleykum liyuhaccukum
bihi inde
rabbikum
efela
ta'kilun. (2/76)
Bunlar, iman
edenleri» buluştukları zaman; "Biz de iman ettik"
derler.. Bir bırleriyle yalnız kaldıklarında; "Allah'ın size
(Tevrat'ta) göstermiş olduğu hakikatleri, Rabbınızın huzurunda
size karşı hüccet olarak Kullanmaları için mi bunlara haber
veriyorsunuz?." "Bu kadar şeye akıl erdiremiyor
musunuz?.."
evela
ya'lemune ennallahe
ya'lemu ma
yusirrune ve ma yu'linun.
(Z/77)
Onlar,
gizledikleri ve açıkladıkları şeyleri Allah'ın bildiğini,
bilmezler mi?..
Ve
minhum ümmiyune la
ya'lemunelkitabe
illa emaniyye ve
in hum
illa yezunnun. (2/78)
Onlardan ürnmiler
vardır ki, Kitabı bilmezler, onların bildiği yegâne şey işittikleridir.
Bunda da, zandadırlar...
Velleziyne
amenu ve amilussalihati. (2/82)
Onlar ki, (hüsrandan
kurtulanlar) iman edip kurtuluşa erdirecek olan fiilleri tatbik
ederler.
....
efetu'minune biba'dıl kitabi ve tekfurune biba'd.... (2/85)
Yoksa Kitabın bir
kısmına inanıyor ve bir kısmını da inkâr mı ediyorsunuz?..
Ve
len yetemennevhü ebeden bima kaddemet eydiyhim... .(2/95)
Kendilerinden
önce, elleri
ile gönderdikleri amelleri
sebebiyle, ölümü
kat'iyyen temenni etmezler..
.
.feyete'allemune minhuma ma yuferrikune bihi beynelmer'i ve zevcih ve
mahum bidarriyne bihi min ehadin illa biiznillah. (2/102)
Onlardan karı ile
koca arasını ayıran şeyi öğrenirlerdi. Onlar,(Sihirbazlar)
Allah'ın izni olmaksızın sihir ile kimseye bir zarar veremezler..
Bela
men esleme vechehu lillahi ve huve muhsinun felehu ecrühu inde
rabbihi ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenun. (2/112)
Evet,
kim vechini
(varlığını) Allah'a
teslim ederse
o, muhsinlerdendir,
mükâfatı Rabbi kalındandır ve onlara korku yoktur ve mahzun da
olmazlar.. ....
feeynema tüvellu fesemme vechullah.... (2/115)
Her ne yana dönerseniz
Allah'ın VECHİ oradadır. ..
ve
iza kada emren feinnema yekulü lehu kun feyekun. (2/117)
Bir
şeyin olmasına hükmettiğinde ona "ol" der; o da derhal
oluverir. ....
ve
leinit teba'te ehvaehüm
ba'delleziy caeke minel'ilmi
ma leke
minallahi min veliyyin ve la nasiyr. (2/120)
Sana ilim
geldikten sonra, onların hevasına tabi olursan, senin için
Allah'dan başka dost ve yardımcı yoktur.
Vetteku yevmen la
tecziy nefsün an nefsin şey'en ve la yukbelu minha adlün ve la
tenfe'uha şefaatun ve la hum yunsarun. (2/123)
Kimsenin kimseye
faydası olmadığı, kimseden (azaptan) kurtuluş için bedel kabul
edilmediği, şefaatin fayda vermediği ve kimseye (günahkârlara)
yardım edilmediği günden, sakının!..
Sibğatallahi
ve men ahsenu minallahi sibğah ve nahnu lehu abidun.
(2/138)
Allah
boyasına bak!.
(Allah boyası
ile boyan)
kimin Allah'ın
boyasından daha iyi boyası
var?. Ve biz, O'na kulluk
ederiz.
....
kul lillahil meşriku velmağrib yehdiy men yeşau ila sıratın
mustekiym. (2/142)
De ki;
"Doğu ve batı Allah'ındır,
dilediğine doğru yolu hidayet
eder. ....
ve
leinitteba'te ehvaehüm
min ba'di
ma caeke
minel'ilmi inneke
izen leminez zalimiyn. (2/145)
Sana hakikatin
ilmi geldikten sonra onların havalarına (arzularına, hayâllerine)
tabi olursan, işte o zaman zalimlerden olursun.
Kema
erselna fiykum rasulen minkum yetlu aleykum ayatina ve yüzekkiykum ve
yuallimukumül kitabe velhikmete ve yuallimükum ma lem tekunu
ta'lemun.(2/1 51)
Size, içinizden
bir Rasul irsal eyledik, ayetlerimizi bildirir ve sizi tezkiye eder
(arındırır) ve size kitabı ve hikmeti öğretir ve önceden
bilmediklerinizi öğretir.
Fezküruniy
ezkürkum veşküru liy ve la tekfurun. (2/152)
Beni zikrettiğinizde
sizi zikretmekteyim.... Bana şükredin, gerçeği örtenlerden olmayın!..
Ya
eyyuhelleziyne amenusteıynu
bissabri vessalati innallahe
meassao'nyn (2/153)
Ey
iman edenler!,
sabır ve
salat ile
yardım dileyin,
muhakkak ki
Allah.
sabredenlerle
beraberdir.
20/10/2001
|