Ellezînettehazû
dînehüm lehven ve leıben ve ğarrethümül hayâttüd dünyâ....
(7/51)
O
Kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler ve dünya hayatı
onları aldattı.
....
fehel lenâ min şüfeâe feyeşfeû lenâ ev nüreddü fena'mele ğayrellezî
künnâ na'mel, kad hasirû enfüsehüm,... (7 / 53)
Bizim
için bir şefaatçi yok mudur ki bize şefaat etsin ve yahut dünyaya
döndürülelim
ve yapmış olduğumuzdan başkasını yapalım.
....
sümmestevâ alel arşi.... veşşemse vel kamere ven nücûme
musahharâtin biemrih.... (7 / 54)
Arş'a
istiva eden.... güneşi ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş
durumda yaratan Allah'tır!..
...
inne rahmetallâhi karîybün minel muhsinîn. (7 / 56)
Şüphesiz
ki, Allah'ın rahmeti muhsinlerden ulaşır.
....
ve mâ yekûnü lenâ en neûde fîhâ illâ en yeşâellâhü rabbünâ,
vesia rabbünâ külle şey'in ılmâ , alellâhi tevekkelnâ
rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ bilhakkı ve ente hayrül fâtihîn.
(7 / 89)
Rabbimiz
olan Allah istemedikçe bizim O'na dönmemizin imkânı yoktur.
Rabbimiz ilmi ile her şeyi ihata eder. Allah'a tevekkül ettik.
Rabbimiz; bizimle kavmimiz arasında Hak olarak fetihte bulun. Sen,
fethedenlerin (açıcıların) en hayırlısısın.
Efeeminû
mekrallâhi felâ ya'menü mekrallâhi illel kavmul hâsirûn. (7 /
99)
Allah'ın
mekrinden emin mi oldular?. Allah'ın mekrinden ancak ziyanda olan
kavimler emin olmaz!..
İsteînû
billâhi.
(7/128)
Yardımı,
varlığınızdaki
Uluhiyet mertebesinden alın..
Mûsâ
.... , kâle rabbi erinî enzur ileyk. Kâle len terânî.... sübhâneke
tübtü ileyke ve ene evvelül mü'minîn. (7/143)
Musa:
"rabbim bana (kendini) göster, seni göreyim" dedi..
Sen, BENİ göremezsin (Ya Musa!..) buyurdu Allah ......
- "Sen Sübhansın, sana tövbe ettim .. Ben, mü'minlerin
evveliyim." (dedi Musa)
Kâle
rabbiğfirlî ve li ehî ve edhilnâ fî rahmetike ve ente erhamürrahimîn.
(7/151)
(Musa)
Dedi: "Beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetine dahil et ve
sen Erhamürrahiminsin."
....
tudillu bimâ men teşâü ve tehdî men teşâ', ente veliyyünâ fağfir
lenâ verhamnâ ve ente hayrul ğâfirîn. (7/155)
İstediğini
dalâlete düşürürsün, istediğine hidayet edersin, sen bizim
dostumuzsun. Bize mağfiret ve rahmet eyle ve sen mağfiret edenlerin
en hayırlısısın...
Vektüb
lenâ fî hâzihiddünyâ haseneten ve fil âhireti innâ hüdnâ
ileyk. Kâle azâbî usîbu bihî men eşâ' . Ve rahmetî vesiat külle
şey’. (7/156)
Bize,
bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz. Şüphesiz biz sana döndük.
Allah buyurdu: "Dilediğimi azabıma duçar ederim. Rahmetim her
şeyi kuşatmıştır...
Fe
âminû billâhi ve Rasûlihinnebiyyil ümmiyi. (7/158)
"B"
sırrı ile Allah'a ve ümmi peygamber olan Rasûlüne iman edin!..
Ve
iz ehaze rabbüke min benî âdeme min zuhûrihim zürriyyetehüm ve eşhedehüm
alâ enfüsihim; Elestü birabbiküm, kâlû belâ şehidnâ en tegûlû
yevmel kıyâmeti innâ künnâ an hâzâ ğâfilîn. (7/172)
Hani
Rabbin, Adem oğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini almış
ve onları kendilerine şahit tutmuştu;
- Ben, sizin rabbiniz değil miyim (Elestü birabbiküm) diye
- Evet, şahidiz (kâlû belâ) dediler!.. Kıyamet günü, biz bundan
habersizdik, demeyesiniz!,..
Men
yehdillâhü fehüvel mühtedî ve men yudlil feülâike hümül hâsirûn.
(7/178)
Allah
kime hidayet ederse, işte hidayete eren odur .. Saptırdıkları da büyük
zarara uğrayanlardır.
Ve
lekad zera'nâ li cehenneme kesîren minelcinni vel insi lehüm kulûbün
lâ yefkahûne bihâ ve lehüm a'yünün lâ yubsirûne bihâ ve lehüm
âzânün lâ yesmeûne bihâ.
Ülâike kel en'âmi belhüm edall. Ülâike hümül ğâfilûn.
(7/179)
Yemin
olsun ki, biz cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennem için yaratmışız.
Onların kalpleri vardır fakat, onunla idrak etmezler; gözleri vardır,
onunla görmezler; kulakları vardır, onunla işitmezler; Onlar
hayvanlar gibidirler, hatta daha aşağı!..İşte asıl gafiller,
onlardır...
Evelem
yenzürû fî melekûtissemâvâti vel ardı ve mâ halekallâhü min
şey'in.... (7/185)
Göklerin
ve yerin melekutuna, Allah'ın yarattığı her
hangi şeye bakmazlar mı?..
Yes'elûneke
anissâati eyyâne mürsâhâ kul inne mâ ılmühâ ınde rabbî....
(7/187)
Kıyametin
ne zaman kopacağını senden sorarlar .. De ki: "Onun ilmi ancak
Rabbimin indindedir."
Kul
lâ emlikü li nefsî nef'an ve lâ darran illâ mâşâallâh. Ve lev
küntü a'lemülğaybe lesteksertü minel hayr. Ve mâ messeniyes sûü..(7/188)
De
ki : "Ben nefsim için ne bir faydaya ne de bir zarara muktedir
değilim, ancak, Allah'ın dilediği olur. Eğer ben gaybı bilseydim,
daha çok hayır yapardım ve bana bir zarar da dokunmazdı!..
Ve
izâ kuri'el kur'ânü festemiû lehû ve ensitû lealleküm türhamûn.
(7/204)
Kur'an
okunduğu zaman o'nu dinleyin ve susun ki, size rahmet edilsin!..
E
N F A L
Ve
mâ rameyte iz rameyte velâkinellâhe ramâ'... (8 / 17)
Attığında
sen atmadın, atan ALLAH'tı...
Va'lemû
ennellâhe yehûlü beynel mer'i ve kalbihî ve ennehû ileyhi tuhşerûn.(8
/ 24)
İyi
biliniz ki, muhakkak Allah, kişi ile kalbinin arasına hail olur ve
mutlaka O'nun divanında haşr olacaksınız ..
Va'lemû
ennemâ emvâlüküm ve evlâdüküm fitnetün ve ennellâhe ındehû
ecrun azîm.(8 / 28)
Biliniz
ki, mallarınız ve evlâtlarınız sizin için birer fitnedir. Ve, büyük
mükâfat Allah katındadır.
....
in tettekullâhe yec'al leküm furkânen....
(8 / 9)
Allah'tan
sakınırsanız, size doğru
ile eğriyi
ayırdedecek bir anlayış verir.
Vezkürullâhe
kesîran.
(8 / 45)
Allah'ı
çok çok zikredin.
Ve
etî'ullâhe ve Rasûlehu. (8 / 46)
Allah'a
ve Rasûlü'ne uyunuz
Ve
iz zeyyene lehümüşşeytânü a'mâlehüm....
(8 / 48)
Şeytan
onlara amellerini güzel gösterdi.
Levlâ
kitâbün minellâhi sebeka.... (8 / 68)
Allah
tarafından önceden verilen bir hüküm olmasaydı...
T
E V B E
İşterev
biâyâtillâhi semenen kalîlen....
(9 / 9)
Allah'ın
âyetlerine
karşılık,
az
bir
değeri
(dünya
malı
ve
nefsâni
istekler) satın aldılar ..
Kâtilûhüm
yüazzibhümüllâhü bi eydîküm. (9 / 14)
Onlarla
mukâtele yapın ki, Allah elleriniz olarak onlara azap versin*..
Mâ
kâne lil müşrikîne
en
ya'mürû
mesâcidellâhi
şâhidîne alâ
enfüsihim bil küfr.Ülâike habitat a'mâlühüm ve finnâri
hüm hâlidûn. (9 /17)
Müşrikler,
nefslerindeki gerçeğin örtücüsü olarak kendilerine şahit iken
Allah'ın mescidlerini imar edemezler. Onların tüm amelleri boşa çıkmıştır
ve ateşte ebedi kalıcıdırlar.
İnnemâ
ya'muru mesâcidellâhi men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve ekâmes
salâte ve âtezzekâte ve lem yahşe illellâhe feasâ ülâike en
yekûnû minel mühtedîn. (9 / 18)
Allah'ın
mescidlerini ancak, "B" harfindeki sırrı müdrik olarak
Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı ikame eden ve zekât
verenler ve Allah'a haşyet duyanlar imar edebilirler. işte, hidayete
ulaşmış olduklarından umulanlar, bunlardır.
15/01/2002
|