ÂBIHAYAT AĞACI
Bilgili
birisi hikaye yollu :
-Hindistan’da
bir ağaç vardır , meyvesini yiyen ne ihtiyarlar , ne ölür!...
der. Padişah bunu duyar , doğru sanıp o ağaca ve meyvesine âşık
olur . Ağacı bulup meyvesinden getirmek üzere divanındaki adamlarından
en bilginini Hindistan’a yollar. Adamcağız gider , yıllarca o ağacı
arar tarar. Bulmak için gitmediği ne ada kalır , ne dağ , ne ova.
Kime sorarsa :
-Bu
ne arıyor ?... Deli mi ne!... diye alaya alırlar. Kimileri döver ,
kimileri de istihza eder :
-Senin
gibi akıllı birinin böyle bir şey araması hiç boş olur mu?...
der. Bazıları da:
-Ey
ulu kişi !... Filanca yerde pek korkunç ve geniş bir alan vardır.
Koskocaman bir orman , içerisinde de pek yüce , korkunç , dalları
kocaman , yemyeşil bir ağaç
vardır , derler , o tarafa yollarlar.
Padişahın
adamı kimden ne duyduysa aramak için bütün gücünü seferber
eder. Nice yıllar gezip tozar. Padişah da ona mallar yollar durur.
Gurbette bir hayli zahmetlere uğrar , nihayet âciz kalır. Aradığına
erişemez , elinde yalnız bir söz kalır. Usanır , sonunda Padişaha
dönmeye karar verir , yollara düşer.
Meğerse dönmeye karar verdiği
memlekette âlim bir şeyh varmış. Ümitsiz bir halde :
-“Önce
onun tekkesine gideyim, ondan sonra yola düşerim. Aradığımı
bulamadım , ümidim de
kesildi. Bari duası yoldaşım olsun!...” dedi içinden , göz yaşı
döke döke şeyhin huzuruna varıp :
-Şeyhim
; acımanın, esirgemenin tam zamanıdır.Ümidim kesildi. Lûtfedecek
an , bu an!.. der.
Şeyh
:
-Ümitsizsen
bile söyle matlubun nedir , ne istiyorsun?...dedi.
Padişahın
Nedimi dedi ki :
-Sultanım
beni bir ağacı aramak üzere buralara yolladı. Ama ne ağaç?... Âlemde
bulunmaz bir şey , Âbıhayatın aslı. Yıllardır aradım bir nişanesini
bile bulamadım. Herkes eğlendi benimle , alay ettiler. İşte o
kadar.
Şeyh
gülümser ve der ki :
-Ey
saf adam , bu ağaç ilim sahibinde ki ilimdir. Pek yüce , dalları
her tarafa yayılmış bir ağaçtır o . Ağaç ne demek , her tarafı
kaplayan deniz gibi Âbıhayattır. Surete kapılıp , manayı göz
ardı ettiğinden yolunu kaybetmişsin. Gah ağaç derler ona, gah güneş,
bazen deniz , bazen bulut korlar adını. Addan
geç, sıfatına bak ki ; sıfatlar seni zata ulaştırsın. Halkın
ihtilafı isimlerden meydana gelir , fakat manaya ulaşınca rahatlaşırlar.
Mesnevi
: 2. Cilt - Sayfa : 280 -....- 283
Hamdi CENİK/İSTANBUL
|