mevsol.gif (323 bytes)

mevsag.gif (324 bytes)

DOĞAN VE BAYKUŞLAR

Bir doğan yolunu kaybetti , kaza ve kader galip gelip viranede baykuşların arasına düştü ve bir söylentidir  gitti :

-Kendinize gelin ; doğan kuşu yerinizi , yurdunuzu almaya geldi!...

Kızgın mahalle köpekleri gibi hepsi başına üşüştüler doğanın... her biri, birer tarafından çekiştirerek başına vurmaya , güzelim kanatlarını yolmaya başladılar.

Doğan diyordu ki :

-Baykuşlara bunlar gibi yüzlerce vîrane bağışlamışken , bu muameleye layık mıyım?.  Boşuna tasalanıp kendinize kıymayın , buralarda kalıcı değilim. Şu harabeler sizin gözünüze hoş görünebilir , lâkin benim yerim padişahın yanıdır.

Baykuşlardan biri dedi ki :

-Doğan sizleri evinizden barkınızdan etmek için hile yapıyor. Kendini isteksizmiş gibi gösteriyor ama aldanmayın. Hırsından balçığı pekmez gibi yer. Sakın ola ayıya kuyruğunuzu kaptırmayın. Bizler gibi saf olanları yoldan çıkarmak için padişahtan , padişahın yolundan bahsediyor!...  Hiç , bir kuşcağız padişahla düşüp kalkar mı? Bir parçacık  aklınız varsa sözünü dinlemeyin onun. Padişahın , adamlarıyla kendini arıyor olduğunu söylemesi de bir ham hayalden , malihulyadan başka bir şey değildir. Ne padişahın , ne de vezirin cinsindendir kendisi!... Buna ancak ahmaklar inanır!...

Doğan dedi ki :

-Bir tüyüm bile kopsa,  padişah baykuş yuvasının kökünü kazır ... bırakın baykuşu , başka bir doğan beni incitirse ; doğan başlarından tepeler yapar. Hayalim ; padişahın gönlündedir , bensiz duramaz. Öyle bir doğanım ki ; Hüma bile bana hayran olurken , baykuş da kim oluyormuş ki sırrımı bilsin!... Ama bir zamanlar baykuşlarla hemdem etti de beni , onlar da doğanlaştı.  Bana yapışın da , baykuş olsanız bile doğanlaşın. Kimin derdine derman olursa o padişah ; ney gibi feryad eder, sessiz kalamaz. Mülk sahibiyim ben , başkalarının yemeğini yemiyorum . Padişah benim davulumu çalmakta , davulumdan çıkan ses de : İrciî ‘dir. Hâşa , padişah cinsinden değilim , böyle bir iddiam olmadı. Fakat O’nun tecellisiyle , O’nun  nûruna sahibim. Cinsimiz , padişah cinsinden olmadığı için varlığımız , onun varlığına büründü, yok oldu!... Varlığımız kalmayınca da ; tek olarak O’nun varlığı kaldı. Ben O’nun ayağının altında bir toz gibiyim. Can da , canın nişaneleri de toprak oldu. O’nun ayak izleri kaldı üzerinde!...

-Başı dik kişilere tac olmak için o izi bul, ayağı altında toprak ol. Şekle aldanma ; sûret nicelerinin yolunu kesti. Can bedenle birleşmiştir ama, can bedene benzer mi hiç?... Can ; canlar canını taşır ...  Kulun “Yarab!...” sözüne , Allah’tan “Lebbeyk!..” cevabı geldikten sonra , nasıl olur da “Yarab!..” demekte kusur eder?... Fakat bu “Lebbeyk!..” öyle bir hitaptır ki , işitmezsin lâkin , baştan aşağıya kadar bütün vücudunla tadabilirsin!...

Mesnevi : 2.Cild - Sayfa : 86 -....- 91
Hamdi CENİK/İSTANBUL

ANASAYFA