|
3. BölümA benim
canım, bu dunyanın direği gaflettir; uyanıklık, afettir şu dunyaya.
Uyanıklık o dunyadandır; uyanıklık ust gelirse bu dunya
alcalir-gider.
Uyaniklik gunestir, umitse buzdur sanki; uyaniklik sudur, bu dunyasa kir.
Bu dunyada umit, haset cosup kopurmesin diye o dunyadan bu aleme birazcik su sizar.
Fakat sizinti, o gizli dunyadan fazlaca geldi mi, ne huner kalir bu alemde, ne ayip kalir.
Bu dunya ile bu dunyanin yolu meydanda olsaydi bile gene pek az kisi bir soluk orada
kalabilirdi ancak.
[ I, 2110-11 ]
O sestir her sesin, her nagmenin temeli; ses odur ancak, obur seslerin hepsi o sesin
yankisi.
[ I, 2116 ]
Tanrim, bu feryad edenin elinden feryad; kimsenin elinden degil, bu medet isteyenin
elinden medet. Kimsecikten care bulamam; ancak bana benden yakin olandan care bulurum.
Cunku bu varlik, soluktan soluga ondan gelir;
varligim bitince de ancak onu gorurum ben.
Hani birisi, sana altin saysa kendine bakmazsin, hep onu gozetirsin ya, onun gibi iste.
[ I, 2205-8 ]
Kendi cevreni tavaf ettikce;
kendini tavaf eder sayilirsin? Dinden donmussen sen; nasil olur da
Kabe'ye varmis sayilirsin? Kendindesin sen.
Verdigin haberlerin, haber verenden bir haberi bile yok. Senin tovben sucundan beter.
A gecmis hallere tovbe etmeye kalkisan,
su tovbe etmekten ne vakit tovbe edeceksin?
Onu soyle.
[ I, 2213-15 ]
Bu dirhem vermek, comerde
layiktir;
asikin comertligiyse can bagislamaktir.
Tanri ugruna ekmek verirsin; ekmek verirler sana.
Tanri ugruna can bagislarsin, can bagislarlar sana.
[ I, 2244-45 ]
Adamlara yillarca
yarin-yarin der, vaatlerde bulunur; halk, kapisinda toplanir, bekler; fakat bir turlu o
yarin gelmez. Insanin icindeki seyin az-cok
meydana cikmasi icin uzun bir zaman gerek.
[ I, 2288-9 ]
Sivrisinekten tut da file
kadar butun yaratilmislar,
Tanri ayalidir. Tanri da ne de guzle bir aile reisi.
Calisip cabalamamizdaki bu gamlar, tasalar,
hep bizim varligimizin zorundan,
dumanindan meydana gelir.
[ I, 2304-5 ]
Tatli yasayan aci olur;
bedenine tapan,
canini kurtaramaz.
[ I, 2311 ]
Allah saklasin, halktan bir
umidim yok;
kanaatten bir dunya var gonlumde.
[ I, 2371 ]
Sen de bir-iki guncegiz
yoksullugu dene de yoksulluktaki iki kat zenginligi gor.
[ I, 2382 ]
Dinleyen, hem susuz, hem de
arayici olursa,
ogut veren, olu bile olsa soyler.
Dinleyen, yeni gelmis, usanmamis olursa, dilsiz bile yuz dilli kesilir.
[ I, 2388-9 ]
Neyi guzellestirirler, hos
bir hale getirirler, bezerlerse, goren goz icin guzellestirirler; susleyip puslerler,
[ I, 2393 ]
"İnsanlar icin
bezenmistir" hukmunce Tanri bezemistir kadini; Tanri'nin bezediginden nasil kacilir?
Tanri kadini erkek onunla yatissin erkege es olsun diye yaratti; Adem nasil olur da
Havva'dan ayrilabilir?
[I, 2434-5]
Kadin. Tanri isigidir,
sevgili degil; kadin sanki yaraticidir; yaratilmis degil.
[I,2446]
Aklin deveciye benzer, sense
devesin; seni emrine rameder; ister-istemez, diledigi yere ceker, goturur.
[I, 2507]
Tanri, onu incitsinler de
sinanmayi gorsunler diye giuzlice, cani bedenle birlestirmistir.
Incitenin haberi yoktur ki bunu incitmek, Tanri'yi incitmektir; bu kupun suyu irmak
suyuyla birlesiktir.
Tanri, birisinin butun alemin dayanci, signacagi zat olmasini murad etmistir de onun icin
bedenle ilgilenmistir.
[I, 2528-30]
Sevgi, acilari
tatlilastirir; cunku sevgilerin temeli, insnai dogru yola goturmektir.
[I, 2591]
Eren, zehir yese bal olur;
istekli yerse akli-fikri kararir.
[I, 2614]
Sevgi, yalniz dusunce,
tamamiyle mana olsaydi namazinin, orucunun sekilleri de yok olur-giderdi.
Dostlarin birbirlerine sunduklari armaganlar bile dostlugu belirten seylerdir.
Bu armaganlar, gizli olan, gorunmeyen sevgilere taniklik etsin diye sunulur.
[I, 2636-8]
Peygamber, Tanri buyurdu ki
dedi; ben ne yucelere sigarim, ne asagilara;
A ustun er, sunu bil ki ben, ne yeryuzune sigarim, ne gokyuzune, ne de Ars'a.
Sasilacak sey su ki inanan kisinin gonluna sigarim ancak; beni ariyorsan gonullerde ara.
[I, 2664-6]
Gonlundekini gizleme de
gonlumdekiler meydana ciksin; gucum neye yeterse buyur, hemen yapayim.
[I, 2693]
Ses diyordu ki: Comertlik,
yoksullari, zayiflari aramakta; guzellerin, cilali, tozsuz-passiz ayna aramalari gibi
hani.
Guzellerin yuzleri, aynayla bezenir; ihsanin yuzu de yoksulla belirir.
Bunun icindir ki Tanri, "Vedduha" suresinde "Ey Muhammed" buyurdu,
"Yoksula pek bagirma".
[I. 2756-8]
Usta, hangi hunerle
taninirsa kalfalarin, ciraklarin canlari da o hunerle ovunur.
[I, 2841] devamı...
|