|
DARVANLI
Çok temiz bir insandı Darvanlı. Güzel huyu ve sadaka vermekteki cömertliğiyle
civar yoksullara Kâbe kesilmişti adeta. Her ihtiyaç sahibi; hiç düşünmeden
umduğuna nail olacağını bilirdi onun kapısında.
Ektiğinden ilk mahsul alındığında hemen onda birini yoksullara dağıtır,
buğdaylar samanından ayrıldığında; buğdayın onda birini, değirmende
öğütülüp un haline geldiğinde; unun onda birini, ekmek yapıldığında;
ekmeğin onda birini fakirlere dağıtırdı.
Bir
gün evlatlarını karşısına aldı, nasihatlarda bulunmaya başladı:
-
Allah hakkı için evlatlarım; benden sonra hırsınıza uyup,
yoksulların hakkını vermemezlik etmeyin. Bu onda birleri vermek
suretiyle Allah korumasına girin ki; diğer mallarınız elinizde
kalabilsin!.. Tüm mahsulleri gayb hazinesinden veren Allah'tır!..
Gelir olduğunda ondan sarf etmen, gerçekte kazancınızdır!..
Köylü ürününü tarladan çıkarır ama, tohumunu yine tarlaya
eker!.. Gerektiği kadarını tohumluk yapar, çünki; tekrar mahsul
elde edeceğinden şüphesi yoktur!.. Kunduracı da ekmeğinden arttırdığı
para ile deri alır; rızkım bu yoldandır, der... Kazanacağını
bildiğinden, sarf etmekten çekinmez. Fakat; bu toprak ve deri, birer
perdedir!.. Asıl rızkı; her an Allah'tan bil!.. Elde ettiğin kârı,
elde ettiğin yere ekersen, birine karşılık yüz bin elde
edersin!.. Diyelim ki; tohumu ektin ama, ürün olmadı!.. Ne yaparsın?.
Allah'a el açmaktan, yakarıp, dualar etmekten başka ne gelir
elden?.. Bütün çırpınışların, dövünmelerin, yalvarmaların;
rızkı onun verdiğinin delili değil midir?.. Bu suretle bilir,
anlarsın ki, rızkın; aslının aslı O' dur!.. Ne Zeyd'den, ne de
Amr'dan!.. Sarhoşluğu O'ndan iste, şaraptan, esrardan değil!..
Çünki; bütün bunları bırakıp gideceksin!.. Kendine gel. Gel de
kimi çağırıyordun, kimden yardım istiyordun gör ve düşün!..
Şimdi de onu çağır, başkalarını bırak!.. Bırakırsan, işte o
zaman cihan mülküne varis olursun!.. Bir zaman gelecek ki;
kardeş kardeşten, oğul babasından kaçacak!.. O anda her dost , düşman
kesilecek!.. Çünki; onlar senin putundu, mani oluyorlar, yolunu
kesiyorlardı. Dost bildikleriniz sizinle zıtlaşırlarsa, yüz çevirip,
düşmanlık ederlerse, de ki;
-
"Yarın olacak şey, bu günden oluverdi, kıyamette yaşayacaklarımı,
dünyada iken yaşadım!.." dersin.
Mal da gidecek, ömür de!.. Dostun sana düşmanlık eder, hasedini,
kinini dışarıya vurursa; senden yüz çevirdiği için feryat etme,
kendini ahmak ve bilgisiz duruma düşürme, Allah'a şükret;
yoksullara ekmek ver ki, ebedi ve doğru bir dost aramak üzere çuvalından
tez çıkasın!.. Ne nazlı, ne vefalı bir dosttur ki o; ölümünden
sonra da dostluğu, bağlılığı kat kat artarak devam eder!.. O
dost; ya padişahtır, yahut; makbulü olan, katından bir şefaatçidir!..
Düzenbaz, hileci, riyakar dosttan kurtuldun, ölmeden önce onun
hilesini sezdin,
bu senin için hazineler değerindedir!.. Halkı sana karşı kötü
huylu eder de,sonunda çaresiz kalır, hepsinden yüz çevirirsin!..
Nihayetinde hepsi sana baş kesici düşman olurken,kabrinde:" Ya
Rabbim: Tek başıma bırakma beni!.." diye feryat edersin. Ey
cefası, vefalıların ahdından güzel olan dost; vefalıların bal
gibi vefaları da sendendir!.. Ey ambar sahibi; sözü aklınla duy
da, buğdayını Allah yerine saç!.. Ki, hırsızdan da emin olasın,
buğday bitinden de!.. Şeytanı ve oğullarını beraber ve çabuk öldür,
çünki o; seni yoksullukla korkutup durmadadır!..
Adam bunu gibi öğütler verdi durdu evlatlarına. Ama çocuklarının
yeri çoraktı, bir fayda vermedi. Çabaları boşa gitti. Öğüdü
duymak ve kabullenmek için, kabul edici kulak gerek. Duymayan inatçı
bir adam, yüzlerce söyleyeni âciz bırakır. Nebilerden daha öğütçü,
daha güzel sözlü kim vardır?. Nefesleri taşa bile tesir eder de,
bahtı kötü kişiye kâr etmez!..
Mesnevi:5.Cilt- Sayfa:123-.....-128
|