DİKEN
DİKEN
Tatlı
sözlü , fakat kötü huylu adam yol üzerine diken dikmeye başladı
. Dikenler gün geçtikçe çoğalıp
halkın ayağını kanatmakta , elbiseleri takılıp yırtılmaktaydı
. Her kes :
-“Bunları
mutlaka sökmelisin !...” derken , O’ da
:
-Evet
, bir gün sökerim !... diyordu.
Vali
de olaya muttali olmuş :
-Bunları
sök , diye emir vermiş , lâkin O’ nu da :
-“Tamam
sökeceğim “ , “yarın sökeceğim” , “bir gün sökerim”
diye atlatıp duruyordu.
Bir
müddet böyle idare etti. Bu zaman zarfında diktiği dikenler kökleşti
, kuvvetlendi.
Vali
bir gün :
-Ey
sözünde durmayan!... Buraya gel, emrettiğimiz işi sürüncemede bırakma,
hemen gereğini yap , dedi.
Adam
da :
-
Babacığım bir hayli gün var. Bu gün olmazsa yarın yaparım.
Allah’ın günleri çuvala girmedi ya !... diye karşılık verdi.
Bunun üzerine vali :
-Hayır
, acele davran. İşi savsaklama. Sen hep yarın yaparım diyorsun ama
, şunu bil ki ;
gün geçtikçe dikenler büyüyüp kuvvetlenirken , diken sökecek
olan ise ihtiyarlayıp, kuvvetten düşüp , âciz hâle geliyor.
Her kötü
huyunu ; devamlı ayaklarını paralayan , başkalarını zarara uğratan
bir diken bil. Onlardan gafilsen
bari kendine verdiğin azabı bil!... Ya kökünden hallet bu işi
bitir , ya da bu dikenleri gül fidanına çevir. Yarın
yaparım deme , nice yarınlar geçti , âgah ol!... Gaflete düşme
!... Niceye kadar duygu gözüyle bakacaksın ?...
Duygu gözü attır . Binici ise Hak nûru. Binici olmadan at
ne işe yarar?... Ata terbiye ver !... Kötü huylarını terk ettir.
Bil ki atın gözü ottan , otlaktan başka yerde değildir. Hak nûru
, duygu nûruna binerse ancak o zaman Hakk’a rağbet eder. Binicisi
olmayan at yol gitmeyi ne bilir ?...
Mesnevi
: 2.Cild - Sayfa : 94 -...- 105
Hamdi CENİK/İSTANBUL
|