|
EBUBEKİR
Harzemşah
sultanı Sebzvar şehrine savaş ilan etmiş, bozguna uğrayıp,
yenilgiyi tadan şehrin ileri gelenleri bir heyet teşkil ederek padişahın
huzuruna gelip dediler ki:
- Ey
aslan huylu!.. Canımız, malımız, her şeyimiz senindir!.. Bir
zamancağız onu bizlere emanet bırak!.. Kulağımıza küpe tak,
bizi kul et, yalnız canımızı bağışla!.. İstediğin her
vergiyi, her hediyeyi verelim!.. Hatta onu her yıl arttıralım!.
Sultan:
- Sizden
bir tek şey istiyorum. Eğer getirmezseniz; size öyle kötülükler
ederim ki, ekin gibi keser biçerim hepinizi!.. Ne vergileriniz, ne de
yakarışlarınız fayda vermez o zaman!.. Dedi.
Gelenler
birbirlerinin yüzlerine bakıp, merak içinde Sultanın isteğini
bildirmesini beklemeye başladılar...
- Bana
armağan olarak bir Ebubekir getireceksiniz!.. İşte o kadar!.. Yoksa
bu işten sizin için bir kurtuluş yoktur, dedi Muhammed Alp Ulug
Harzemşah.
- Aman
Sultanım!.. Hiç dere içinde ıslanmamış toprak bulunur mu? Yoluna
çuvallar dolusu altın serelim, ne istersen yapalım!.. Lâkin
Ebubekir isteme bizden. Sebzvar'da nasıl olur da Ebubekir bulunur?..
- A Mecûsiler!..
Ben çocuk değilim ki, altına gümüşe hayran olup, aldanayım!..
Ebubekir isimli birisini armağan olarak getirmedikçe, yapacağınız
hiç bir şeyin faydası olmayacaktır !..
Şehirliler her yere haberciler çıkardılar, sağda solda, her duvar
arkasında, her harabede, mağaralarda, kovuklarda, mamur yerlerde, yıkıntılarda
Ebubekir var mı diye aramaya koyuldular. Üç gün, üç gece
aranmadık, bakılmadık yer bırakmadılar. Nihayet bir arık
Ebubekir bulabildiler. Yolcuymuş. Hastalıktan, yıkık bir yerin
kuytusunda kuruyup kalmış. Uyurken fark etmişler onu:
- Kalk,
çabuk kalk!.. Padişah istiyor . Senin yüzünden şehrimiz ölümden
kurtulacak, dediler..
Adam
dedi ki:
- Ayağım
olsaydı, yürüyecek kudretim bulunsaydı zaten buralarda durmaz,
gideceğim yere giderdim!.. Bu düşman yurdunda kalır mıydım hiç?..
Sevgililerin şehrine koşardım!..
Ölü taşınan bir salaca getirip, Ebubekir'i üzerine yatırdılar.
Hamallar tarafından Harzemşah'ın huzuruna götürdüler.
Sebzvar; şu cihandır, Harzemşah; Rabbül Alemin... Hak yolcusu, er
kişi burada zâyi olur gider!.. Resul: "Allah, sûretlerinize
bakmaz, ancak kalplerinize bakar... Allah: Ben sana, bir gönül
sahibinden bakarım... Secdene, altın vermene bakmam!... bile
demektedir. Sen; gönlünü gönül sandın da, gönül
sahiplerini aramayı bıraktın!.. Gönül, öyle bir varlıktır ki;
bu yedi gök gibi yedi yüz tanesi kaybolur gider içinde!.. Bu çeşit
gönül kırıklarına gönül deme, Sebzvar'da Ebubekir arama!.. Gönül
sahibi, altı yüzlü aynadır!.. Allah, altı yönde de o aynadan
nazar eder!.. O gönül sahibi vasıta olmadıkça da nazar etmez.
Kabul ettiğine onun için şefaatçi olur, reddettiğini onun için
reddeder!.. O olmadıkça kimseye rızık vermez!.. İhsanını onun
eline kor, onun elinden ihsanda bulunur!..
Ey padişahlar
padişahı!.. Sana gönül getirdim, şu Sebzvar'da bundan daha iyi gönül
yoktur!.. Onun yüzünden aman bulur her şey!...
Mesnevi:5.Cilt-Sayfa:71-......75
|