mevsol.gif (323 bytes)

mevsag.gif (324 bytes)

HALAYIK

Bir zahidin kıskanç bir karısı ve güzeller güzeli bir halayığı vardı. Kadın kıskançlığından her an tetikte durur, kocası ile halayığın yalnız kalmamasına dikkat eder, bunda da başarılı olurdu.

Akıl koruyucudur amma, kaza ve kader ile karşılaşınca şaşar kalır! Allah takdir edince, akıl da kim olur?.. Ay bile tutulur kalır!..

Kadın, halayığı da yanına alarak hamama gitmişti, lakin soyunup içeriye girdiklerinde hamam tasını unuttuklarını fark etti, hemen bir koşu alıp gelmesi için halayığı eve gönderdi. Kendisi uzandığı göbek taşında terlerken, daldığı hülyalardan zamanın nasıl geçtiğini anlamadan kala kaldı öylece bir zaman..
Halayık hanımının emri üzerine, evde yalnız olduğunu bildiği efendisiyle buluşabilmek iştiyakı içinde yanarak, hislerini belli etmeden ayrıldı oradan... Koştu, yıllardır yalnız denk düşmek için sarf ettiği çabaların meyvesini alabilmek ümidiyle kanatlandı adeta. Gerçekten de efendi evde, ve de yalnızdı. Halayığa karşı ilgisiz olmayan efendi de fırsat kollar, ama birliktelikleri mümkün olmamıştı o âna kadar.
Şehvet ikisini de öyle bürümüş, gözlerini öyle karartmıştı ki, tedbir almak akıllarına dahi gelmemiş, evin kapısını açık unutmuşlardı. Neşeyle kucaklaştılar, birleştiler. İki can, bir oldu âdeta.
Hamamda kadının aklına geldi:

- "Nasıl oldu da ben bu kızı eve yolladım?. Kendi ellerimle ateşi pamuğun içine attım!.. Koçu, koyunun içine saldım!.." Yarı çıplak fırladı hamamdan, hem koşuyor, bir yandan da çarşafını giyiniyordu.
O halayık can sevgisiyle koşmuştu, bu ise korkudan koşmakta...
Aşk nerede, korku nerede?.. Aralarında dağlar kadar fark var.
Ârif; her an padişahın tahtına kadar ulaşır da, Zahit?.. Yürür durur!
Bir ayda ancak bir günlük yol alır. Zahidin şerefli günü yok mudur?.. Vardır!.. Vardır amma, nereden elli bin yıllık gibi olacak?.. İş erinin önünde her gün, bu dünyanın zamanınca elli bin yıl gibidir.
Aşk karşısında korku olmaz!. Aşk mezhebinde her kes kurbandır!..
Aşk, Allah sıfatıdır. Fakat korku, şehvete kapılmış kulun sıfatıdır. Kuran'da: "Onlar Allah'ı sever" ayeti var ya?..  "Allah'ta onları sever" sözü ile eştir. İşte muhabbet de, aşk ta Allah sıfatıdır. Korku O'nun sıfatı olamaz. Korkak zahit; ayağıyla yürümeye çabalar, âşık; şimşekten de hızlıdır, yelden de.
Hasılı , kadın eve vardı, kapıyı açık bulduğundan itti, girdi içeri. Kapının gıcırtısı kulaklarına gelince, halayık sıçradı, perişan bir vaziyette kenarda dururken, adam hemen doğrulup namaza durdu. Halayığın perişan, şaşkın, somurtkan vaziyette duruşundan, kocasının mutat kıyafetinin dışında namazda olmasından şüphelendi. Derhal kocasının eteğini kaldırarak baktı. Her tarafı berbat durumda idi. Bastı feryadı:

- A âdi herif!.. Namaza duran adamın hali böyle mi olur?.. Her tarafın pislik içinde!.. Allah'ı anmaya ve namaza layık mıdır bu hal?.. Kâfire dahi sorsan:

- Alemi kim yarattı?

- Allah yarattı. Yaratmak ancak Allah'a mahsustur!... Der.
Fakat onun bütün kötülükleri ve küfrü bu ikrarla bir araya gelir mi?.. İşi, ikrarını yalanlamaz mı? Mahşerde gizli olan her şey açığa çıkmaz mı?.. Allah huzurunda şahadet etmezler mi?..

El:
- Ben böyle çaldım...
Dudak:
- Ben şöyle sordum...
Ayak:
- Şehvete koştum...
Ferç:
- Zina ettim...
Göz:
- Harama baktım...
Kulak:
- Kötü sözler  işittim... Demezler mi?..
İşte; ağız olmadan konuşulur bunlar.. Dilsiz, dudaksız!.. Şahidin sendedir!.. Bütün beden, her uzuv; faydada da, zararda da  şahittir. Ömür defterini kararttınsa önce yaptıklarına tövbe et!.. Geçmiştekiler, ancak bu tövbeyle iyileşir!.. Allah, kötülükleri iyiliğe çevirir, geçmişteki suçların da ibadet olur. Tövbe et, canla başla tövbeye sarıl. Nasuh gibi!... Nasuh gibi!... Nasuh... Ah Nasuh!..

Mesnevi:5.Cilt-Sayfa:178-....-182

ANASAYFA