mevsol.gif (323 bytes)

mevsag.gif (324 bytes)

KADER

Tartışmayı seven  birisi dün bana bir soru sordu, dedi ki:

- Rasulullah buyuruyor ki : “Küfre razı olmak küfürdür .” Bunu madem ki O söylüyor ; doğrudur , yerindedir. Başka bir hadiste de : “Müslüman olan kişinin her türlü kazaya razı olması lazımdır .” Buyuruyor. Kâfirlik ve Müslümanlık da Allah’ın kaza ve kaderiyle değil mi?... Buna razı olursak; ilk hadise göre kötülük etmiş olmaz mıyız?.. Razı olmazsak?.. O da suç!.. Peki; bu ikisinin arasında ne gibi bir yol bulalım?...

Ona dedim ki:

- Bu küfür; Allah’ın takdiriyledir ama , Allah’ın hükmüyle, O’nun emir ve rızasıyla değildir. Bu küfür, yalnız kaza ve  kaderin eserlerindendir. Allah’ın kaza ve kaderini ;  Allah’ın ilmi olarak bil, şüphe ve tereddütün kalmasın. Küfre de razıyız , çünki ; Allah’ın ilmine uygundur. Yalınız... bizim fenalığımızdan, bizim kötülüğümüzden meydana geldiği için de razı değiliz. Küfür ; Hakk ilmi olmak bakımından , küfür değildir .  Hakk’a kâfir deme!...  Küfür ; cahillikten meydana gelir. Fakat takdiri Hakk ilmidir.  (Allah, kâfirin kâfirliğini ezelde bilir, bildiği gibi de zuhur eder.)
Mülayimlik manasına gelen “hilm” ile, sümük manasına gelen “hilm” nasıl bir olur? Çirkin resim; ressamın da çirkinliğini icabettirmezki!.. Hatta ; hem güzeli, hem çirkini yaptığına göre, bu onun kuvvetli ressam olduğunun delili olur.

Mesnevi: 3. Cilt - Sayfa:110-111

ANASAYFA