NEBİ
İLE HASTA
Sahabeden
biri hastalandı. Bu yüzden zayıfladı , iplik gibi inceldi. Mustafa
s.a.v. hatırını sormaya geldi. Ölüm halinde gördü onu. Halini ,
hatırını sordu , iltifatlarda bulundu. Sahabe Nebi’yi görünce dirildi
, sanki yeniden yaratılmış gibi canlandı. İçinden de şunları
geçiriyordu :
-“Hastalık
beni bu bahta eriştirdi , Sultan sabah çağında dolaşmaya geldi.
Saltanatında hudut olmayan Padişahın kademi bereketiyle sıhhate
kavuştum. Ne güzel , ne mübarek ağrı ve sızı idi ... Ne mutlu ,
ne kutlu hastalık , ateş , dert ve uykusuzluktu. Allah , kereminden
bu ihtiyarlığımda öyle bir hastalık ve illet verdi ki , bütün
gece manda gibi uyumayayım diye bu dertleri ihsan etti !...”
Baharlar
güz mevsiminde gizlidir . Kaçma ondan . Gama yoldaş ol...
vahşetle yakınlık kur... nefsinin “kötü” dediklerine
kulak asma ... hep zıddını yap onun , Nebî tavsiyesidir bu!...
Nebî
dedi ki :
-Acaba
bilmeyerek zehirli aş mı yedin , yoksa hatırla bakalım ; nefsinin
belasından kurtulmak için bir duada mı bulundun?...
Hasta
:
-Hiç
hatırıma gelmiyor . Himmet et de hatırlayayım , dedi.
Mustafa
s.a.v. in nur bağışlayan huzuru hürmetine hatırladı , dedi ki :
-Ya
Rasûlallah , bir hezeyandır ettim , şimdicik hatırladım duamı. Günahlara
dalmıştım. Önüme gelen her şeyi işliyordum.
Sen , suçluları çok şiddetli azap ile tehdit etmiştin.
Sabredemiyordum . Kurtulamıyordum. Tövbe etmeye de ümidim kalmamıştı.
Elemden Harut ve Marut gibi ah ederek dedim ki : “Ey
her şeyi yaratan Allah’ım !... Harut ile Marut kurtulmak için
Babil kuyusunu dilediler. İyi de ettiler. Dumanda çekilen azap , ateşe
göre hafiftir. Ahiret azabının yanında , dünya azabının adı mı
olur?... Bana da Ya Rabbim , bu azabı burada , hemencecik çektir de
, o âlemde rahat edeyim...” Derken , bu hastalığa tutuldum.
Nebî
dedi ki :
-Ne
yaptın?... Sakın bir daha bu duada bulunma. Kendi kökünü , kendin
kazıp sökme. Ey zayıf karınca , senin ne takatin var ki , böyle
bir yüce dağı yüklenmeye kalkışıyorsun?...
Adam
dedi ki :
-Tövbe
ettim Sultanım. Bir daha böyle bir
cürette bulunmam.
Nebî
o hastaya dedi ki :
Sen
şunu söyle : “Allah’ım : Sen bize güçlükleri kolaylaştır!... Bize dünya
yurdunda da iyilikler ihsan eyle , ahiret yurdunda da!...
Yolumuzu gül bahçesi gibi lâtif bir hale getir!... Ey yüce
Allah’ım : Konağımız sensin zaten!...”
Mesnevi
: 2. Cild - Sayfa : 164 -....- 200
Hamdi CENİK/İSTANBUL
|