Kozmik Bebek

 

Bir varmış, bir yokmuş diye başlardı Dünya`dakiler ondan söz ederken…
Milyarlarca ışık yılı ötede bir galaksiydi onun vatanı. Bir annesi vardı onunda Dünya`dakiler gibi… Bir babası da vardı elbet.

Adı da vardı diğerleri onu tanımlayabilsinler diye. Adı söylendiğinde hiç değilse bilinçlerinde onunla ilgili bir hayal oluşabilsin diye…
Kebebkimzok…

Kebebkimzok onun adıydı. Dünyada`kiler için ters bir isimdi, tanımlanması güçtü. Çünkü beyinlerinde bulamamışlardı onu, daha önce değil böyle bir varlıkla karşılaşmak, böyle bir ismi dahi duymamışlardı…

Onun yaşadığı yer, onun dilediğini yapması için vardı. Kural yoktu, sınır yoktu, tıpkı dünya üstünde yeni doğan bir bebek kadar özgürdü. Bilincinde bulduğu yada icad ettiği her manayı dilediğince ortaya koyabilmekteydi.

Dilediğini ortaya koyuyordu ya o yüzden yaptıklarına akıl, sır ermiyordu…

Bir vakit gözünü Dünya`ya çevirdi. Orada yaşayanların hallerini seyretti. Kimi zaman mutlu kimi zaman hüzünlü oluşlarını gördü. Dünyalıların dilediklerini kendisi gibi anında yapamamanın sıkıntısı içinde acı çektiklerini gördü. Bilincinde o ana kadar bulduğu, icad ettiği ve yaşadığı manalardan farklı manalar algılamıştı. Sanki kozmik evren ona, kozmik bebeğine, henüz kendisinde bulamadığı manaların varlığını bu insanlar yardımıyla haber veriyordu…

Kebebkimzok dilediğini yapmayı öğrenmişti. Bu onun yaşam sitiliydi. Buna rağmen ilk defa korkmuştu, dilediğini yapmak istiyordu, fakat insanların durumunu gördüğünde bundan çekiniyordu…

Sonunda kararını verdi… Dilediğini yaptı… Dünya üzerine indi…Dünyalı insanlar arasına, onlardan biri olarak karıştı.

Bunun için ilk olarak kendine bir beden diledi… Bu aynı zamanda onun her dilediğini yapabilme özeliğini de sınırlayacaktı… Ama dilediği de buydu…

Dilediği beden ona daha önce hiç tadmadığı duyguları tattırdı…

Acıktı, susadı, nefes alamadan duramadı…

Bilinci, artık bir bedeni olsada aynıydı ve dilediğini yapmak istiyordu… gördüğü yiyeceğe el uzattı, onu yemeği diledi. Fakat bir el onu engelledi. İlk kez dilediğini yapamamanın hüznünü yaşadı… Ama bu hüzün duygusu dünyalıların aksine onu mutlu etti…

Zaman hızla ilerledi… O bu süreç içinde dilediği şeyleri gerçekleştirmek için neler yapması gerektiğini öğrendi…

Daha önceleri dilediğini yapmak için bilincini harekete geçirmesi yeterliyken, şimdi belli çalışmaları yapmak, bedenini harekete geçirmek zorundaydı… Sanki eskiden sahip olduğu dileme gücü de kendi gibi bir bedenin içine girmişti… İnsanlar o bedene SEBEP diyorlardı. Bir şeyi diliyorsan o şey için gerekli olan sebeplere yada hikmetlere sarılmalısın diyorlardı…

O da öyle yaptı… Dilediklerini gerçekleştirmeye başladı ama farklı bir şekilde… zaman ise problem değildi… Çünkü bedeni tükendiğinde tekrar eski yapısına kavuşacaktı… Aslında o diğer dünyalılardan farklı bir zaman algılıyordu… Dünyaya gelmeden önceki zaman anlayışına göre sadece Dünya`lıların zaman birimiyle bir kaç salise harcamıştı henüz…Dünya`lılara göre 30 sene geçmesine rağmen…

Dilediklerini yapmak için her ne kadar sıkıntı içinde, acılar içinde kalması gereksede, bütün bunların özünde o yine dilediğini yapıyordu. Çünkü bu sıkıntıları tadmayı o dilemişti…

Tüm yaşantısını çevresindeki bir kaç kişiyle paylaştı onların anlayabileceği ve inanabileceği kadarıyla… Paylaştığı kişilerde aslında onun vatanından gelmişlerdi ve onlar vatanlarını da unutmayı dilemişlerdi…Onun vatanında O`nunla , O`ydular…

Ve en sonunda o da tüm Dünya`lılar gibi ölümü taddı……..

Yaşamını paylaştığı kişilere kendisinin vatanındaki ismini söylemişti. Onlarda diğer insanlara ters gelmesin diye tersten okuyarak tanıtmışlardı Kozmik Bebek (Kebebkimzok)…

Fiz.Müh. Serter Saltık