RAYB, GAYB VE NASIL BAKARA

Mucize nedir?

Allah’tan başkaları tarafından meydana getirilmesi mümkün olmayan açık ve gerçek delillerdir, Ayetlerdir.

Bu bakımdan evrendeki her doğal mahluk bir mucizedir. Fıtrat, mucizedir futursuz ve temizdir. Malzemesi ve Programı halen mevcut, gerçek bir mucizeden aynen veya kısmen kopya, parça ve malzeme alınmadan onun bir benzeri başkaları tarafından yapılamaz.

Mucizeleri kabul etmemek veya mucizeleri Allaha isnad etmemek, onların batıl veya yaratılmamış olduğunu iddia etmek küfürdür. Gerçeği kabul etmemek ve İnkardır. Böyle bir iddianın sahibi, mucizenin bir benzerini getirmekle veya inkarının karşılığına katlanmakla yükümlüdür.

Evrende birlik ve bütünlük vardır buda vahdaniyetin ayetidir. Kimse bu birlik ve bütünlükten kendisini soyutlayamaz bunu yapmaya kalkarsa kendisini; her şeyi kuşatan genel rahmetten tecrit edilmeye mahkum eder.

Allahtan başka kimsenin; onun yaratmasında, iradesinde, mülkünde, hükmünde iştiraki veya herhangi bir payı, cüz’ü yoktur.

İnsandan istenen, Allahın ayetlerini tasdik ile yalnız ona sadakat ve tabi olmasıdır.

İnsanın korunması gereken ilk ve en önemli şey, şirk ve küfürdür. Beşeri hata ve günahları öne çıkarmayalım, öncelikle bu gizli şirk pisliğinden temizlenelim.

Allahın tertemiz fıtrat dini üzerine çöreklenip yolunu yamultanlara ve din adına kötü örnek olanlara yazıklar olsun. Allaha davet edilenler bunları gösterip bunlar gibimi olalım diyorlar. Dönüp dolaşıp bunlara takılıyoruz. Fakat dine gelecek olan insan, eğer içinde hayat varsa yinede gelir çünkü evren bunların evreni olmadığı gibi; Dinde, bunların dini değildir. Yolu saptıranlar yahudi meşreplidir. Bunlara itibar etmeyip, faydayı ve mantığı kendisine imam edinerek inanan fakat yinede gereği gibi gitmeyen çoğunluk ise hristiyan meşreplidir. Allahı ve ahiretini kaybetmiş olanlar hepsinden kötüdür, bunlardan İnsan şeklindeki vahşiler ise en kötüsüdür. İşte bunlar ateşe tam yaslananlardır.

Gerçek islam insanı ise; Ayetlere dayanan ilim ile, yakin ile ve içindeki Allah aşkına (muhammed a.s.v.s.) uyarak Allaha yönelen ve tabi olan yüzbinin üzerindeki halis ilk müslümanlardır. Bunların devamı, Takva üzere kurulmuş bu ilk mescitte salatı ikame etmeye devam edenlerdir sonradan yolu yamultanlarca kurulmuş mescitlerde namaz kılanlar değil.

Gerçek İslam ehli insan, Yunus kavmi gibidir. Yunus deyince içindeki Allah aşkını (muhammedi s.a.v.) kendisine İMAM edinmiş olan bizim YUNUS ihmal edilemez. İşte gerçek islam meşrepli insanlar bizce bunlardır.