Erdemli Bir Toplum İçin...

 

Utanma ve sıkılma gibi anlamlara gelen hayâ, ahlâkî bir duygu olarak karşımıza çıkıyor. Hayâ, fıtratı bozulmamış olan her insanda mevcut olan bir duygudur. Bu yüzden kınanmayı gerektirecek bir amel işlediğinde tabiatı gereği çekinir ve haya eder her insan. Bir defa hayâ perdesini yırtan insanın ayıp, günah gibi bütün dinî ve ahlâkî öğretileri çiğneyip ezmekten çekinmeyeceği ve insanî değerleri altüst edeceği gerçeği bilinen bir husus. Bir çok ahlaki değerin yitirildiği ve içinin boşaltıldığı günümüzde hayâ da bundan nasibini almıştır. Günümüz insanı için haya kavramı pek fazla bir şey ifade etmese de Efendimizin buyurduğu gibi o imanın bir şubesi. Utanmazsan dilediğini yap mealindeki hadis tarih boyunca İslam toplumlarının ahlâkî zihniyeti ve terbiyesinin temel dayanağı olmuştur. Bu yüzden hayâ, Müslüman’ın en belirleyici ahlâki nitelikleri ve değer ölçüleri arasında yer alır.

Şüphesiz haya kavramı etrafında söylenecek çok söz var. Ancak sözü fazla uzatmadan Efendimizin bir hadisiyle bağlayalım: ‘Her dinin kendine özgü bir erdemi vardır; İslâm’ın erdemi hayâdır.’

Selam ve dua ile...

Selim Çakıroğlu
(Yeni Dünya Dergisi editörü)