Gen mi? Disket mi? Yoksa DVD mi?

Atalarımızın bütün bilgisi genlerde mi gizli?

Onları bir deşifre etsek neler neler bulacağız?

Dedesi erik çalmış torunun dişi  kamaşmış. Neden? Çünkü dedesinin genlerinde dedesinin erik çaldığı ve bunun cezasını da ya dedesi onun ömrü yetmezse torunu çekmeli(?) şeklinde yazılı.? Aslında o torunun genlerini okuyabilsek bir yerlerde deden şu tarihte  şu yerde erik çaldı şeklinde bir veri bulabiliriz.?

Bunun daha ötesi bile genlerde mevcut nasıl olsa değil sizin atanızın ne yaptığı ettiği, bilmem hangi ülkede hangi tarihte bir çömlek yapılıyor, o çömleğin bile bilgisi gizli genlerinizde. Tamam canım o genin adı da evrensel gen olsun. Daha geniş bilgiye sahip bir gen. O yüzden adı evrensel gen. Eğer kendi genlerinizde çömleğin yapılış tarihini bulamazsanız biraz daha derine inip evrensel gende bu bilgiyi bulabilirsiniz. Nede olsa sizin genleriniz de varlığını evrensel genden alıyor.

Bütün bunlar yani atalarımız da dahil olmak üzere, çömleği birimsel dünyamızın varlıkları olarak hafızamızda saklayarak birazda haklarında bir çok yargıya vardığımız genlerin yanına gidelim. Onlara soralım bakalım bizim atalarımızdan yada yaptığımız evrensel çömleklerimizden ne kadar haberdarlar. Eğer onlar bilemez ise nasıl olsa evrensel genler bilirler….

*----------------------------------------------------------------------------------------*

Genlerin Örtülmesi - Ahmet F. Yüksel & Barış Yelkenci

Genetik olayların hücrede mikro düzeydeki temeli, genetik materyal görevini yüklenen nükleik asitlerin yapı ve özelliklerine dayanır. Nükleik asitlerin iki türü olan DNA ve RNA aynı primer özelliklere sahiptir. Bu moleküllerin yapı taşı ise nükleotiddir ve temelde dört kimyasal ünitenin (kısaca A, T, C, G) genel bir sıra takip etmeyecek bir biçimde ardı ardına dizilmesinden genler oluşmuştur.

Doğada milyonlarca türün farklılığı, insanda karakterlerin çeşitliliği bu 4 çeşit nükleotidin farklı kombinasyonlarda dizilimi genetik şifre ile gerçekleşir. DNA üzerindeki genler gerekli emri ancak bir aracı molekül aracılığıyla protein sentezleme düzeneğine (ribozom) iletir. Bu aracı molekülde RNA’dır. RNA molekülleri DNA nın anlatım yapması sonucu oluşur.

Uzun yıllar bu proteinlerin, sadece, çok uzun boylardaki DNA molekülünün (İnsanda bu 2 metredir), mikron boyutundaki hücre içine paketlenmesi görevini üstlendiği düşünülmüştür. Bu paketlenmiş yapıya kromozom adı verilmiştir.

*-------------------------------------------------------------------------------------*

Genlerin  yapı taşları Deoksiribo Nükleik Asit(DNA) ve Ribo Nükleik Asit (RNA) adı verilen nükleik asitlerdir. Nükleik asitler açısından evren nasıldır acaba. Orada atalarımızın adı yada çömleklerin yapılış tarihi yada yeri mecut mu? Onların evreninde böyle kavramlar geçerli mi?

           

Tamam ozaman evrensel gene bakalım…

 

*----------------------------------------------------------------------------------------*

            Sistemin Seslenişi2- Kuantsal Boyut Ve Genler- Ahmed Hulusi

            Kuantsal evrenin kuantları, bizim algıladığımız hayvan boyutun (bedensel boyut) genleri gibidir!..

            Kuantsal boyutta her şey tek bir şuur halindedir.

            Bu tekil şuur,  “ilk akıl “=”aklı evvel” diye tanımlanmıştır.

*-------------------------------------------------------------------------------------------*

Bu boyutta ata ve çömlek kavramları ne durumda bunu size bırakıyorum.

Gerek biyolojik genlerin gerekse evrensel genlerin birer hafıza kutusu olduğunu şu anki bilgime göre düşünmüyorum. Üstad Ahmed Hulusi insanın bütün fiil ve düşüncelerinin ruha kaydedilirken aynı zamanda evrene de yayıldığından bahsetmektedir.

Eğer genlleri oluşturan moleküller tek başlarına değil bir araya gelerek oluşturdukları dizilimler  kişinin bütün ataları hakkındaki bilgiyi saklar şeklinde düşünüyorsanız  o zaman bundan 3000 yıl önce insanların genlerinin çok daha kısa olması gerekirdi. Bilgi eğer maddesel bir ortamda saklanacaksa maddesel uzayda kaplayacağı bir yer olmak zorunda. Siz beyin kapasitenizi arttırdığınızda beyinde kullanılan hücre sayısı artmaktadır. Olabilirki 2 metrelik DNA insanlık tarihinin tüm bilgisine yetecek kadar uzun tutulmuştur???

Benim kanaatimce bilgi öze doğru gidildikçe tıpkı madde boyutu gibi tafsilattan uzaklaşmaktadır.

Daha açık bir dille ifade etmek gerekirse beden boyutunun boyutsal derinliğine  doğru gidildiğinde bütün organlar önce hücreye daha sonra genlere daha sonra nükleik asit moleküllerine daha derinde atomlara daha da derinde kuantsal bir tekliğe gidecektir.

Bilgisayar ekranına da sonsuz denecek kadar çok görüntü ve bilgi gelir fakat bütün bu bilgilerin derinliğine gittiğinizde 1 ve 0 şeklinde bir bilgiye ulaşırsınız. Ekrana gelen ve hepsi birbirinden farklıymış gibi görünen bilgilerin aslında hepsi 1 ve 0 bilgisinden elde edilerek size ulaşmıştır.

Elinizde iki farklı film CD si yada DVD si olsun her ikisi izlediğinizde apayrı şeylerdir fakat derinlikte onlar sadece 1 ve 0 ın farklı konbinasyonlarıdır. Temelde varolan bilgi 1 ve 0 dır. Fakat farklı dizilişler farklı bilgiler getirir.

Biyolojik genlerde de bütün biyolojik varlıkların ortak bilgisi olan  nükleik asitler vardır. Bu nükleik asitler uygun dizilimlerle insanlara, hayvanlara ve bitkilere ait ortak bilgiyi oluşturur, insanlık geni, hayvan geni….İnsanlık geni ise yine tüm atalarımız ve bütün insanlarda bulunan 99 esmayı içeren bilgiyi bulundurur.

İşte bu 99 esmayı atalarınız ne kadar açığa çıkarabilmişse size de okadarı açık olarak gelir. Böylece siz atalarınızın tüm bilgisiyle bezenmiş olursunuz.

Şayet atalarınızda kendini geliştirmek kendinde açığa çıkmayan manaları açığa çıkarmak gibi bir çaba oluşmamışsa size gelen genlerde de o manalar kapalı olarak gelir yada oranı diğer manalara göre daha düşük olarak. Yoksa size dışardan gelen ilim paket olarak atalarınızdan gelmez. Eğer sizde sistemi okuyacak gerekli manalar hazır olarak varsa, yani atalarınızda bunu sağlayacak gen mutasyonları oluşmuşsa, açılmışsa bu özellik sizede intikal edecek ve okumaya başlayacaksınız.

Yada atanız erik çalar dedenizin genlerinde bulunan 99 esmadan kişiye dünya hayatında kabul edilen rahat yaşamı sağlayan manalar kapanır, dolayısıyla bu açılım yada kapanım size de yansır.

Kısaca ister madde boyutunda ister bilgi boyutunda derine gidildikçe, çokluğa ait sonsuzluk yerini tekliğe ait sınırsızlığa bırakır.

Zerre külün aynasıdır sözünü zerrede çokluğa ait tüm bilgi bulunur şeklinde değil, çokluğu oluşturan tüm evrensel anlamlar ve bütün bilgilerin kaynağı olan tek şuur, yada ana bilgi zerrede de vardır şeklinde anlıyorum.

Geçmişe ait bilgi verenlerin bu bilgiyi aldıkları yer teklik boyutuna ait evrensel genler değildir. İşin aslını söylemek gerekirse varlık tümüyle bu genlere dayanmaktadır. Ama çokluğa ait verilen bilgiler evrenin kendine has disketleri, yada DVD`lerinde saklanmaktadır.

Bu evrensel disketlerinde dayandığı  boyutun kuantlar olması gayet doğaldır.

Bu yazıda belki yüzlerce cümle kullanıldı ama kelime boyutundan baktığınızda kelimeler cümlenin anlamını içermez.

Yüzlerce kelime kullanıldı ama harfler boyutundan baktığınızda aynı anlamları bulamazssınız.

Tüm bu yazı 29 harften oluşmuştur.

Her ülkenin kendine ait bir dili olduğunu da unutmamak lazım.

Serter Saltık
(Fizik Müh.)