Maide-Sofra

 

Surelerde başta verilen ilk ayetler sonraki ayetlere anahtar olur, sonraki ayetlerde ilk ayetleri açıklar. Ayrıca, bir ayet içinde geçen bir kelimeyi, tüm kur’andaki aynı kelimeler, benzerleri ve çekimleri ayrıntılı olarak açıklar. Surenin İSMİ de suredeki hazinenin kapısını açacak anahtarın çözücü bir Şifresidir.

Maide:1. Ey iman edenler! AKİTLERİ yerine getiriniz. İhramlı iken avlanmayı helal saymamak üzere (aşağıda) size okunacaklar dışında kalan hayvanlar, sizin için HELÂL kılındı. Allah dilediğine HÜKMEDER.

İhramlı iken avlanmak yasaktır bu; hayvanların hamilelik ve çoğalma devridir. Ayrıca “yakalayıp usulüne uygun boğazlamak” ve “mecburiyet halleri” dışında kara avcılığı, anladığımız kadarıyla, yasaktır. Çünkü sivri şeylerle (ok, kurşun vs. ile vurulan) hayvanlar ölürse, ölü hayvan eti yemek yasaktır.) bu av yasakları insanlar için aslında berekettir.

5:5. BUGÜN size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır. KENDİLERİNE KİTAP VERİLENLERİN (yahudi, hıristiyan vb. nin) YİYECEĞİ SİZE HELÂLDİR, SİZİN YİYECEĞİNİZ DE ONLARA HELÂLDİR. Mümin kadınlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz şartıyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. KİM (BU İLÂHÎ HÜKÜMLERE) İNANMAYI KABUL ETMEZSE ONUN AMELİ BOŞA GİTMİŞTİR. O, ahirette de ziyana uğrayanlardandır.

“İşittik kabul ettik” demek, duyduğumuzun şuuruna vardık ve aynen kabul ettik demektir bu söz müslümanların Allaha verdiği SÖZdür sure başında akitlerinize vefa gösterin emrini hatırlayın.

İşitip kabul etmemek aynen yahudilerin yaptığı gibi (semi’na ve ASAYNA) duyduk ve isyan ettik, (reddettik) demektir. İlahi hüküm “Helaldir” diyor. Bunlar, hayır “haramdır” deyip kendilerine helali haram kılıyorlar. bunlar indirileni kerih görmekte ve değiştirilmesini istemektedir.

Dikkat edilirse ilahi hüküm dışında müslümanlıkta “haram” olarak kabul edilenler, aslında yahudilere haram kılınanlardır. Haram hayvanlar konusu Yahudi asıllı kişilerin rivayetlerine dayanmaktadır.

Rasulullah, asla kendisine indirilen ayetlere ve Allahın hükmüne ters ve muhalefet edecek bir hükmü, bir islam dini hükmü olarak vermez.

Ayetlere ve ilahi hükme tam ters bir hükmü “Rasul böyle dedi” demek büyük bir iftiradan başka bir şey değildir. Allah ve Rasulünü hükmen birbirinden ayırmaktır.

4:150. “Allah'ı ve Rasullerini inkâr edenler ve Allah ile Rasullerini birbirinden ayırmak isteyip (Ayetlerin yahut rasullerin) "Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız" diyenler ve bunlar (iman ile küfür) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu;”

Ayetlerde Allah ve Rasulünün birlikte zikredilmesi ve ona itaat emri, onları birbirinden ayırmak için değil, tam aksine, birbirinden asla AYIRMAMAK içindir.

Maide suresinde dikkati çeken bir şeyde şudur: peygambere iftira ederek onun söylemediğini söyledi diyen zihniyete karşı Allah, kıyamet gününde, "ancak vahiyle konuşan" bir büyük rasulü sorguya çekiyor: "böyle bir şeyi senmi söyledin?" diye... hayır rasul, vahye uymayan bir şeyi söylemez bunların iftira olduğunu müslümanların hemen anlayıp "bu iftiradır" demeleri gerekmezmi?. (Aynen Nur suresinde müslümanlara bildirildiği gibi...)

İftira konusunda bir önemli meseleyi burada yazmak gerekiyor:

Nur:12. Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın müminlerin, kendi vicdanları ile hüsnüzanda bulunup da: "Bu, apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?

Nur:16. Onu duyduğunuzda: "Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Hâşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır" demeli değil miydiniz?

Nur:13. "Onların (iftiracıların) da bu konuda DÖRT ŞAHİT getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar ALLAH NEZDİNDE YALANCILARIN TA KENDİSİDİRLER."

Ayet; Allah ve Rasulünü, Ehli beyti ve dolayısıyla bütün müslümanları ilgilendiren bir konuda, bir rivayette bulunan kişi, en az dört şahit getirmezse, Allah indinde YALANCIDIR. Derken; müslümanlar nasıl oluyorda Allah ve rasulünü ve tüm ümmeti doğrudan etkileyen ve şeriati şekillendiren konularda ŞAHİTSİZ bir çok rivayet ve iftiralara inanıyorlar?. Allahın Ayetlerine ters düşen karanlık rivayetleri hemen kabul ediyorlarda Allah ve Rasulünün ayetlerini geçersiz bırakıp terk ediyorlar?. Çünkü bunlar, emir olunduğu halde tezekkür ve tefekkür etmiyorlar, Akıl çalıştırmıyorlar. OKUmadıkları ve İŞİTmedikleri gibi.

Maide suresi ilk ayeti, "ey müminler AKİTLERİNİZE Vefa gösterin (uyun)" diye başlar

Akit, misak ve ahdler nelerdir? akid, ahd ve misak kelimelerinin içinde geçtiği ayetler bunları beyan edip açıklıyor. Bir kaçı şöyle:

7:169. Onların ardından da (âyetleri tahrif karşılığında) şu değersiz dünya malını alıp, nasıl olsa bağışlanacağız, diyerek Kitab'a vâris olan birtakım kötü kimseler geldi. Onlara, ona benzer bir menfaat daha gelse onu da alırlar. PEKİ, KİTAP'TA ALLAH HAKKINDA GERÇEKTEN BAŞKA BİR ŞEY SÖYLEMEYECEKLERİNE DAİR ONLARDAN SÖZ ALINMAMIŞ MIYDI VE ONLAR KİTAP'TAKİNİ OKUMAMIŞLAR MIYDI? Âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâla aklınız ermiyor mu?

3:187. Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diyerek SÖZ almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü!

Maide suresi içinde geçen ve baştaki ayette tutulması istenen sözler nelerdir.?

Maide:7. Allah'ın size olan nimetini,(ayetlerini) "Duyduk ve kabul ettik" dediğiniz zaman sizi bununla bağladığı (O'na verdiğiniz) SÖZÜ hatırlayın ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, kalblerin içindekini bilmektedir.

5:9. Allah, iman eden ve iyi şeyler yapanlara söz vermiştir; onlara bağışlama ve büyük mükâfat vardır.

5:12. Andolsun ki Allah, İsrailoğullarından söz almıştı. içlerinden on iki de başkan göndermiştik. Allah onlara şöyle demişti: Ben sizinle beraberim. Eğer salatı dosdoğru ikame eder, zekâtı verir, Rasullerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel borç verirseniz andolsun ki sizin günahlarınızı örterim ve sizi, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkâr yolunu tutarsa doğru yoldan sapmış olur.

5:13. Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler (kitaplarını tahrif ederler). Kendilerine öğretilen ahkâmın önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.

5:14. "Biz hıristiyanlarız" diyenlerden de kesin sözlerini almıştık ama onlar da kendilerine zikredilen (verilen öğütlerin veya Kitab'ın) önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber verecektir.

5:63. (onların) Din adamları ve âlimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! İşledikleri ne kötüdür!

5:70. Andolsun ki İsrailoğullarının sağlam sözünü aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin arzu etmediğini (ilâhî hükümleri) getirdi ise bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.

Maide suresinde derki; ALLAHIN HÜKMÜYLE HÜKMETMEYENLER KAFİRDİR, FASIKTIR, ZALİMDİR.

Allahın hükmüne tam ters bir hükmü Rasulullaha isnad ederek O büyük Rasulü, Allahın hükmüyle hükmetmeyenlerin en başına koyuyorlar. Bu ne büyük bir iftira ve dalalettir.

Bu, Allah ile Rasulünün arasını açmak değilmidir? İkisini ayrı hüküm kaynakları gibi göstermek ve “Allah böyle dedi fakat Rasulüde şöyle dedi” gibi bir mantık, kesinlikle Allah ile Rasulünün arasını açmak ve ayırmaktır. Rasulullahı hiç tanımamak ve ona çok uzak bir dalalet içinde olunduğunun açık göstergesidir.

 

“Rasule itaat” sloganı altında iftiralara uymak sokulmuştur. Halbuki rasul dahi ancak vahye uyar ve kesinlikle Allaha ve vahye tabi olmaya çağırır. Ona itaat, kesinlikle ona çağırdığı Allaha ve kendisinin en başta uyduğu vahye itaattir.

6:50. De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. BEN, SADECE BANA VAHYOLUNANA UYARIM. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?

NAHL:116. Dillerinizin uydurduğu YALANA DAYANARAK "Bu helâldir, şu da haramdır" demeyin, çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler.

(bu ayette Rabbimiz, Rasulüne yapılan iftiraları, -rasulünü kendisinden ayırmayarak- Allaha yapılan iftira olarak bildiriyor)

Allaha ve Rasule itaati emreden ayetin hemen akabinde ona nasıl uyulacağınıda bildiriyor:

4:81. "Başüstüne" (taat) derler, ama yanından ayrılınca onlardan bir kısmı, SENİN DEDİĞİNDEN BAŞKASINI gizlice kurar. Allah da onların gizlice kurduklarını yazar. Sen onlara aldırma ve Allah'a dayan; sana vekil olarak Allah yeter.

Yahudilere daha evvelce kendi nefslerine haram kıldıkları ve dolayısıyla kendilerine temiz olduğu halde ceza olarak Haram kılınan etler, bu ayetleri kabul edip teslim olurlarsa Helal kılınmıştır.

Yahudi, kendi dininde kaldığı müddetçe bu etleri haram bilecek ve kendileri hakkındaki hüküm devam edecektir. Kendilerine bu etler helal kılınmıştır ayet başındaki BUGÜN, yahudinin müslüman olduğu gündür. Eğer tekrar yahudiliğe dönerse bu etleri yine haram bileceğinden yine haram kapsamına girecektir.

Yahudiliğin etkisi altındaki müslümanlar aslen yahudilere haram kılınan etleri haram bilmektedir ve bu haliyle yahudilere benzemektedir çünkü Allahın Helal kıldığını Helal bilmemekte hatta haram kabul etmektedirler. Aynen yahudilerin yaptığı gibi bu etleri nefislerine haram kılıp ilahi hüküm gereği cezaya girmekte ve bu etler kendilerine haram edilenler sınıfına girmektedirler.

Maide suresinde Rasulullah İsa Aleyhisselamın, gökten İndirilmesini istediği MAİDENİN SONRAKİLERE DE bir ayet olması duası bulunuyor. Bu “maide” (sofra= yenip içilecek şeylerin tümü) kelimesi sonradan bu konudaki bazı önemli meselelerin anlaşılmasına dayanak olacaktır ve böylece kurandaki isaya (kur'ana) verilen bir mucize olacaktır.

(Heyhat!. Tevhid, haniflik, fıtrat dini, hak yaratıcının dini olan İslamı, Deccal ne hale getirmiş! Kur’an, biiznillah dini saptıran bu deccal zihniyetini ortaya çıkarıp öldürecektir ancak onda bu güç bulunmaktadır. Eğer ona inanıyorsanız dini Allaha tahsis edip, onun tevhid ve haniflik dinine yardım edin)

Turisina
http://afyuksel.com
25
.04.2001