Japon Sporları : Sumo

 

Japonya ilgili konularda biraz ilgisi olan kişiler Sumo'yu bilirler. Ancak bu sporu seyretmemişlerin ise bildikleri iri cüsseli Sumo’culardan ileriye gitmez. Sumo sporu, Sumo güreşi olarakta dilimizde telafuz edilmektedir ve Sumo sporu bu yüzden aklımızda yanlış bir imaj oluşturmaktadır. Sumo bizim anladığımız anlamda bir güreş olmayıp, kuralları tamamen farklı bir spordur. Günümüz Japonya'sında Japon erkeklerinin izlemekten vazgeçemediği iki spordan biridir Sumo. Amerika'dan Japonya'ya gelen Bezbol sporu Japonya'da en çok takip edilen spor iken, Sumo daha çok Japon kültürüne özgü bir spordur.

Efsaneye göre; Sumo sporunun önemi Japon halkını kaderini belirlemesinden gelmektedir. Çünkü çok eski zamanlarda Japon halkının Japonya’da egemenlik sağlayabilmesi için Tanrı Take-mikazuchi’nin diğer kabile lideriyle yapacağı sumo karşılaşmasını kazanması gerekmekmiştir.
Efsanenin dışında bilinen odur ki, Sumo başlangıcı 1500 yıldan daha eskiye dayanan bir spordur. Sumon sporunun tarihsel sürecine kısaca bir göz attığımızda ise, ilk sumo maçları bol hasat için dualarla tanrılara adanan dinsel seromonilerdi, ve tapınakların avlusunda kutsal danslar ve gösterilerle birlikte yapılırdı. Japon tarihinde Nara dönemi olarak geçen 8. yüzyılda, Sumo İmparatorluk Sarayındaki seromonilerde yer almaya başladı. Senelik olarak başarılı Sumo sporcularının katıldığı, müzik ve dansla birlikte oluşturulan festivaller düzenlenmeye başladı. İlk zamanlardaki Sumo müsahabakaları oldukça sert ve acımasız karşılaşmalara sahne olurken, daha çok boks ve güreş karışımı olarak geçiyordu. Ancak İmparator Sarayından yapılan düzenlemeler ile kurallar oluşturulmuş ve teknikler geliştirilerek bugünkü Sumo’ya benzer bir duruma gelmiştir.
Japon tarihinde Kamakura devri olarak bilinen dönemde (1192’den itibaren)  ise Samuraylar ülkeye hakim olmuş ve Sumo da bu askeri yönetimin himayesi altına girmiştir. Askerlerin fiziksel gücünü artırmak içinde Sumo önem kazanmıştır. Bugün Japon savunma Sanatları olarak bilinen ‘Jijitsu’ denen sporlarda Sumo’nun bir filizidir.
Ancak 1603 yılından sonraki dönemde ise daha çok zengin ve varlıklı sınıfın toplumda etkin hale gelmesiyle, Sumo’da halk tabakasındaki insanları eğlendirmek için düzenlenmeye başlanmıştır. Japon Sumo federasyonunun da temelleri bu devirde atılmıştır. Japonya'da profosyonel Sumo federsyonu vardır. Bu federasyon profesyonel Sumo müsabakalarını turnuva olarak senede 6 defa düzenler. Bir turnuva 15 gün sürer.  Bu turnuvalar Japonya'nın 4 büyük şehrinde yapılmaktadır. Ocak Mayıs ve Eylül'deki turnuvalar Başkent Tokyo'da, mart ayındaki Japonya'nın ikinci büyük şehri Osaka'da, haziran ayındaki Nagoya'da, Kasım ayındaki Fukuoka'da yapılmaktadır. Gündüz yapılan bu karşılaşmalar hergün Japon ulusal televizyonu NHK tarafından naklen yayınlanmatadır. Ayrıca  Sumo karşılaşmalarının günlük sonuçları ve değerlendirmeleri her akşam ana haber bültenlerinden sonra verilmekte ve heycanla takip edilmektedir.

Sumo Ringi
Sumo ringine Japonca’da ‘Dohyo’ denir. Ancak Sumo ringi deyince aklımıza bokstaki  gibi etrafı iplerle çerili bir ring gelmesin. Daha çok güreş minderini andırır, fakat aşağıda açıklayacağımız gibi ringde bir minder söz konusu değildir. Dohyo ismi ringin sınırlarını belileyen pirinç kamışlarından yapılmış halattan alır. Sumo ringinin ölçüleri ise ana alanın yerden  yüksekliği 0,61m,  ve kenar uzunluklu  5,48metre olan bir kare saha dan oluşmaktadır. Sumo güreşçileri bu ringin üstünde karşılaşırlar, ancak ringin sınırları bu kare alanın üstünde 4,57 metre çapında bir daire şeklindedir. Ringin altı ise özel bir kumlu topraktan hazırlanır. Bu özel ringin üstünde ise salonun tavanından aşağı sarkmış bir çatı mevcuttur. Bu çatı Şinto tapınağının çatısının aynısı olarak yapılır. 

Sumo’nun Kuralları
Sumoda amaç karşılaşma sırasında rakibini bu ringin dışına itmek, veya rakibin dengesini kaybetmesini sağlayarak vücudunun bir kısmının yere değmesini sağlamaktır. Vücudunun herhangibir kısmı, genelde ayağı, bu daire ringin dışına çıkan Rikishi (Sumo sporcusuna verilen isim) maçı kaybeder. Ancak kaybetmek ringin dışına çıkmadan da olur. Bu durumda ise ayak tabanları dışında vücudunun herhangi bir kısmı yere değen Rikishi maçı kaybeder. Bu dizi olabilir, kolu olabilir, hatta el parmaklarının herhangi birinin ucu olabilir.  Ayrıca ayak parmaklarının veya topuğun az bir kısmının bile bu ringi oluşturan halattan dışarıya basarsa maçı kaybeder. Kısaca Sumoda amaç dimdik ringin içinde durmaktır. Kurallar rakiplerin hareketlerinede sınırlama getirir, örneğin yumruk atmak, saç çekmek, karna veya gövdeye tekme atmak yasaklanmıştır. Ringe çıkan Rikishi eline aldığı bir avuç tuzu ringin ortasına doğru havalı bir biçimde serper. Bu tuz serpme tarzı bile o Rikishinin özelliğle ilgili ipuçları verir. Sumoda kilo sınırlaması yoktur. Kilolara göre kategori ayırımıda yoktur. Bir Rikishi karşısında kendinin 2 katı ağırlıkta bir rakip bulabilir. Bu yüzden Sumo sporunun kendine özel teknikleri vardır. Bu teknikleri akıllıca uygulayan kazanır. Çünkü şimdiye kadarki karşılaşmalar içinde düşük kilolu olmasına karşın ağır rakibinin yenen Sumocular çıkmıştır. Rikishiler yani Sumo yapan sporcular normal Japon vatandaşları arasında da aşırı ağırlığa sahiptirler. Genel olarak şu bir gerçektirki ağır olmak Rikishi’ye her zaman avantaj sağlayacaktır. Bu yüzden 250 kilo civarında Rikishilere rastlamak mümkündür. Ağır cüsselerine rağmen Rikishilerin çok esnek vücutları vardır. Bir Rikishi olmak için Japon olmak şart değildir. Japon Sumo Liginde başarılı Havaili Rikisiler de vardır. Hatta Moğolistandan bile Rikishi çıkmıştır. Turnuva sonunda kazanan Rikishi İmparator Kupasını sahibi olur. Her Ligin kendi içindede ödülleri vardır. Bunlar shukunsho, kantosho, ginosho’dur.

Sumo’da Hakem
Bir Sumo maçı seyretmeye karar verdiniz, ve elinize çerezinizi, içeceğinizi aldınız geçtiniz televizyonun karşısına. (Maça gittiğinizi farzetmiyoruz zira maç biletleri oldulça pahalı ve bilet almak çok zordur.) Rikishiler havalı havalı çıktılar ringe, tuzlarını serptiler, klasik ayak hareketlerini yaptılar. Sakın 5 –10 dakikalık bir karşılaşma seyredeceğinizi sanmayın. Çünkü bir maç ortalam 1-2 dakika sürer ve genelde saniyeler ile son bulur! Hızlı akıllı davranan dikkatli olan kazanır.

Sumo’da adil değerlendirmede çok büyük önem taşımaktadır ve hakemlere büyük görevler düşmektedir. Ring hakemine  gyoji denir. Ring hakemi 600 yıl öncesindeki  Kamakura dönemine ait samuray kimonosu giyer. Başlarına taktıkları siyah şapka ise Şinto rahiplarinin şapkasındandır. Sumo Karşılasması başlarken gyoji yani ring hakemi ringe çıkar ve çok özel bir ses tonuyla karşılaşacak rakiplerin isimlerini seslenir. Rikishiler genelde daha çok Sumo’yu andıran şiirsel takma adlar kullanırlar. Bazıları bu isimleri memleketlerinin isimlerinden, veya Sumo’yu öğrendikleri ustalarının isimlerinden alırlar.  Rikishiler sahneye çıkıp karşılaşmanın başlama zamanı geldiğinde ise başlama işareti Gyoji, ring hakeminin, elindeki tahta yelpazeyi çırpma sesiyle başlar. Müsabaka sürerken diğer sporlardaki gibi hakem maçı dikkatle takip eder, ancak farklı olarak Rikishi’leri cesaretlendirecek, argo tabiriyle gaza getirecek, sözlerle bir yandanda bağırmaya devam eder. Orta hakem dışında ring kenarında dört hakem daha maçı izler. Ring hakeminin yanlış kararlarını düzeltme yetkileri vardır. Ring hakeminin yanlış karar vermesi durumunda, karşılaşmanın yeniden düzenlenmesi için bile karar verebilirler. Çok tartışmalı pozisyonlar olursa maçın kasetini değişik açılardan tekrar tekrar izleyerek hakemlerin bir karara varması bile söz konusu olabilmektedir.

Turhan Doğan
http://afyuksel.com
18
.01.2001