Üstünlük Oyunu

 

Yaşamımızda olmazsa olmaz türünden yer tutan fiillerden yeme-içme, uyku, seks, siyaset ve de spor başlıcalarıdır.
Bunlardan, SPOR ;  “beden eğitimi, kültürfizik,antrenman,egzersiz,jimnastik.”
RAKİP; “hasım,karşı taraf,herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri” diye tarif ediliyor.                                                                                                                                               Spor yapan bir kişi vücudunu zinde tutmak, ter atmak,kaslarını güçlendirmek, kısaca sağlıklı bir yaşam niyetindedir.                                                                                                                                           Fakat üstün olmaya çalıştığı karşı taraf faktörü oluştuğunda sporun amacı farklılaşır. Her ne kadar adına spor dense de, artık amaç, araç olmuştur.
Kendine bir rakip bulanın bilinci, bedene tabi durumunda, kendini beden kabul eder olmuştur.
Artık amaç, mutlaka rakibe üstün gelmek,bedenselliğini kabul ettirmektir.

Beyin veri tabanının zihinsel faaliyetleri sonucunda oluşan bilinç üç şeyle örtülmüştür
1-İzafi,vehmi benlik duygusu...
2-Tabiat...
3-Şartlanmalar,değer yargıları,duygular.
Bunların kaydında yaşamını yönlendirende,bedensel istek ve arzularına en iyi cevap verende sahte bir ‘güç Ben'decilik oluşmakta, bu gücü kendinde bulamayanda ise "taraf" tarlık yer bulmakta.
Kendini taraf'tar olarak kabul eden, kendinde bulamadığını başkasında bularak kendine bir paye çıkartır, taraf olduğunun düşünce  ve hareket şekliyle kah üzülür, acı çeker; kah sevinir, neşelenir.
Bu anlamda günümüzde büyük rant olan spor karşılaşmaları, sanal bir alem oluşturduğu  geniş taraftar kitlesinde Kâmil insan’ı, Evrensel bilinci anlamada,idrakte en büyük engel ve perdelerdendir.

Adına futbol denilen 22 kişinin peşinden koştuğu bir topla birbirlerine çalım'lar atarak  üstün gelmeye çalışanların Taraf'tarları yüz binleri bulmaktadır.

Bu da Rabbin ayak oyunları oluyormuş

Arif Özhan