Adana'dan Bir
Milletvekilinin Bakan Olması Bekleniyordu,
Olmadı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında
kurulan 61 hükümetin Bakanlar Kurulu
Cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra
gözler kimin bakan olarak atandığına çevrildi.
Benim gözüm kimin bakan olmasından çok Adana
gibi sorunu büyük bir ilimizden bir bakanın
çıkmış olmamasıdır. Bakanların isimleri
okunurken, aynı zamanda bakanın hangi ilin
milletvekili olduğu da belirtiliyor. Son
yıllarda her milletvekilliği seçimi sonrası
böyle bir beklenti oluşmaktadır. 2011 Haziran
Seçimlerinden sonra da böyle bir beklenti
oluştu, Adana'nın yerel basınında bu doğrultuda
beklentiler ve haberler işlendi. Ben de değişik
ortamlarda sözlü olarak arzumu ve beklentimi
ifade etmeye çalıştım. Ancak umutlar gelecek
bahara kaldı.
Adana ülkemizin
tarım ve enerji koridorunun merkezindeki en
gelişmiş illerinden biridir. Doğaldır ki
bakanlar milletvekili oldukları illerin
sorunlarını daha iyi bilmekte ve siyasi
gelecekleri açısından seçildiklere yere daha
fazla hizmet sunarak gelecek seçimi garantilemek
isterler. Hükümet kurulurken, gönlümden geçen
Adanalı bir milletvekilinin Bakan olarak
atanması yönündeydi. Bu bağlamda Adananın
sorunlarının ele alması ve yeniden Adana'ya bir
canlılığın getirilmesi sağlanabilirdi. Hele
icracı bakanlıklardan birine bir Adana
Milletvekilinin atanması Adana'ya çok güç
katacaktı. Bu bağlamda, Adanalı bir vekilimizin
Bakan olması Adana için çok büyük bir başlangıç
ve kazanım olacaktı.
Adana
Milletvekillerinden Bakanlık Yapacak Biri Yok
mu?
Genelde Adanalılar da oluşan kaygı acaba
bakanlık yapacak nitelikte milletvekili mi
çıkaramıyoruz? Temelde iktidar partisinin her
milletvekili bakanlık yapacak potansiyele
sahiptir. Eğer Adanalı milletvekillerini
yetersiz görüyorsak Adanalı olmayan bakanlık
yapacak bir aday dışarıdan gösterilebilirdi.
Milletvekili aday adayları Siyasi Partiler
tarafından Ankara'dan tespit edildiğine göre,
isterlerse Şanlıurfa, Mersin, İzmir, bursa
örneğinde olduğu gibi bakan yapılmak istenen bir
milletvekili adayı Adana'dan sıraya
alınabilirdi. Konuştuğum bir çok Adanalı bu
görüşte.
Adananın Sorunu
Gerçekten Anlatılmayacak Kadar Çok Ciddi.
Nüfus yoğunluğu yönünden de Adana hatırı sayılır
bir nüfusa sahiptir, yaklaşık 2 milyon. Adana;
eğitim, ekonomik, alanında gerilemektedir.
İşsizlik sıralamasında Adana son birkaç yıldır
TÜİK verilerine göre ilk sırada ve %20 düzeyinde
yer almaktadır. Eğitilmiş 18-25 yaş arası genç
nüfus içinde de yine Adana işsizlikte ilk sırada
yer almaktadır. Bu arada basına yansıyan
bilgilerden de Adana'da 100 yakın fabrikanın
kapandığı, çoğu iş yerinin artık işletilemez
durumda olduğu belirtiliyor. Adana'da uzun
zamandır yatırımlar yapılmadığı, sanayinin
gerilediği biliniyor. Adana başta Güneydoğudan
gelen göçe rağmen batıya yönelik göç de
vermektedir.
Adana'daki Meslek
Örgütlerinin Çabaları Sonuç Vermiyor
Adana'da açıkçası birçok sorunun olmasına rağmen
ortalıkta laf çok ancak icraat yok ifadesine
uygun olarak Adana'da yaprak kımıldamıyor. Adana
adeta sahipsiz. Adana'da oturan herkes son on
küsur yılda fazla bir şey değişmediğini
rahatlıkla söyleyecektir. Çoğu kişi Adana'da son
yıllarda yönetim sorunu olduğunu belirtiyor.
Adanalı da, Adana'nın gözden çıkarıldığını ve
Adana'ya devlet katında ilgi gösterilmediğini
belirtiyor. Adana'da iki yıla yakındır Belediye
Başkanlığı vekâleten yürütülüyor. Anakent
Belediyesi ile İlçe Belediyeleri arasındaki
koordinasyon eksikliği basına yansıdığı kadarı
ile Türkiye genelinde olduğu gibi çok da ortak
iş yapmaya yatkın değildir. Bütün bu kopukluk ve
iletişimsizlikler beraberinde Adananın
sorunlarına sorun katmaktadır. Hatta denilebilir
ki Adana'daki sorunlar bütün Çukurova'daki diğer
illere de zarar vermektedir.
Adana'da yönetim
ve teknokrat kadar, kentin dinamikleri de
açıkçası pasif. 2000'li yıllarda iyi niyetle
başlayan Adana Güç Birliği Vakfı'nın Tarım ve
Sağlık konusundaki durum tespiti çalışmaları
maalesef ileriye taşınamamıştır. TMMOB' inin
2008 ve 2011 de düzenlediği Kent Sempozyumlarına
yönetimler ilgisiz kalmıştır. 2007 yılında TMMOB
Makine Mühendisleri Odasının Adana'nın
Sanayileşmesi ve Çevre Sempozyumunda alınan
kararlar da yine yetkili çevreler tarafından
hayta geçirilmedi. Adana Sanayiciler ve İş
Adamları Derneği kendi çapında Sivil Toplum
Örgütleri ile bir dizi etkinlik düzenlediği
basına yansıdı ancak oradan da ciddi bir çıkış
sağlanamadı. Bir vatandaş geçenlerde Adana'nın
bir yerel kanalı dahi uydu ortamında yayın
yapamıyor. İleri teknoloji ortamında Adana gibi
büyük bir metropollün yerel TV kanalını Adana
dışında oturan Adanalı tarafından
izleyememektedir.
Adana'daki Kütün
Kurum ve Kuruluşlar İnsiyetif Almak ve Toplumu
Dinamikleştirmek Zorundadırlar
Adana'daki gözlemlerim sonucunda Adana'da ciddi
bir memnuniyetsizlik ve umutsuzluk hâkim.
Açıkçası Adananın sivil insiyatif, Demokratik
Kitle Örgütlerine, Üniversite çevresi ve diğer
ilgili ve halkın konuyu canlı tutması gerekir.
Adanalının soruna sahip çıkması için her kesimin
siyasi iradeden taleplerini dile getirmelidir.
Adanalı seçmenlerden parti gözetmeksizin Adanalı
milletvekillerinden kentin ve bölgenin
sorunlarına sahip çıkmaları ve Adana'dan bir
Bakanın hükümete yer alması taleplerini dile
getirmelidirler. Adananın simgesi olan bereketli
toprakların yeniden bereketlenmesi ve her alanda
üretici konuma geçmesi için herkesin yeniden
kolları sıvaması gerekir. Tabii devlet desteği
ve koordinasyonu öncelikli olmak zorundadır.
Adana'nın ve Adanalının da bu konuda potansiyeli
var ve üstesinden gelebilecek güçtedir. Yeter ki
öncülük edilsin ve geleceğe yönelik umutlar
ışıldasın.
Çukurova'nın
bereketli topraklarının kalbi olan Adana'nın
dinamizmi Türkiye'nin dinamizmidir. Adana'ya ne
kadar değer verirsek Türkiye o kadar ileriye
gider.