Günümüz
dünyasında yaşanan olumsuz gelişmelerden biri de
şüphesiz ki iftira ve karalama faaliyetleridir. Gerek
görsel medya yoluyla, gerek yazılı basın aracılığıyla,
gerekse internet üzerinden yayınlarla hakikat ehli
sürekli taarruza maruz kalmaktadır. Aslında bu tür
propaganda faaliyetleri yeni değil.İlk insandan bu yana
her zaman ve zeminde Risalet kanalından sistemin
gerçeklerini anlatan zevat, bu tür iftiralara ve
karalamalara maruz bırakılmışlar.Aslında en büyük
kötülüğü kendilerine yapıyorlar.Zira seslenişte olan,
sistemin kendisi. İftira atanlar, misyon sahibi
insanların zahir özelliklerinde takılarak onların
sistemin gerçeklerini dillendirdiklerini göremeyerek
asıl hüviyetlerinden perdeli kalıyorlar. Bu nedenledir
ki Risalet bilgilerini değerlendiremeyerek en büyük
cezayı yaşamak durumundalar.
Düştükleri
en büyük handikap ise insanları aldatırken farkında
olmayarak bizzat kendilerinin aldanması. Nedir Allah
aşkına bu hırs, bu öfke, bu nefret?... İnsanların
zihinlerini bulandırarak onları yanlış yönlendirip
elinize ne geçecek? Ne kazanacaksınız hüsrandan başka?
Nereye kadar gidecek bu karanlık çabalar? Soru soruyu
doğuruyor şüphesiz.
Akılları
sıra eleştiri yapayım derken alay ederek pirim
kazanacaklarını sanıyorlar. Halbuki kendileri komik
duruma düşüyorlar, ama farkında değiller.Eleştiri
getirirken bile başarılı olamıyorlar.Eleştiri
yapacakları kişinin düşünce sistemini komple ele alarak
irdelemeleri gerekğinin bile farkında değiller
zavallılar.Oradan buradan cımbızla çeker gibi birbiriyle
direkt ilgisi olmayan konuları seçerek yansıtıyorlar.Bu
da haliyle kafaları daha da karıştırıyor.Örneğin
kimileri mezhep takıntısında.Mezhebi olmayanları
neredeyse dinsiz olarak görüyorlar.Halbuki bu mezhep
takıntısı dinin temelini teşkil eden Tevhit
öğretisinden perdelenmeye yol açıyor.Kimilerine göre
ilmihal bilgisi ölçü kabul ediliyor.Bir insanın dindar
sayılması ilmihal bilgilerini özümsemesine bağlı.Mantığa
bakarmısınız! Kimileri, akıllarınca sünneti ölçü
aldıklarını zannedip tamamen şekilci ve kalıplaşmış
Müslümanlık anlayışını peygamber sünneti diye yutturmaya
çalışıyor. Daha sayayım mı bilemiyorum.Onlara göre dini
en iyi bilen de kendileri.Hamakatın bu kadarı!...Pes
doğrusu!Kendilerine sorsanız “La İlahe” ne
demektir.Cevap bile veremezler.Zira verecekleri cevap
belli.”Allah’tan başka ilah yoktur” diyecekler. Halbuki
Allah’ın ilah olmadığı vurgulanmış, kimin
umurunda!Velhasıl, bu tarz yaklaşımlar tamamen
asılsızdır ve bir kısır döngüye sebep olacağı da
kesindir.Size isnat niteliğinde bu tarz yaklaşımlardan
birkaç örnek verelim.Ne demiş bu zatı muhteremler
ibretle bakalım:
“Bir
Müslüman’ın dinini öğrenmedeki ilk basamağı itikat ve
fıkıhtır.Tefsir değil! Birinci temel yanlış burada!
Fıkıhsız ne tefsirin, ne hadis-i şeriflerin ne de
tasavvufun faydası olur.Buna ilmihal bilgileri
denir.Fıkıh: İçinde bulunduğu hallerle ilgili ”hal”
ilmini öğrenmektir (İbn-i Abidin,c.1,sh:29)Fıkıhsız
tarikat da olmaz, insanı mazallah zındıklığa
götürür!Kendisini tasavvufa nasıl vermiştir? Hocası,
mürşidi var mıdır? Zannetmiyorum” Bir başka örnek:
“ Kurân veya hadiste
olmayan HER ŞEY, “KİŞİSEL YORUMDUR”, yani “FETVA”DIR ve
kimseyi bağlamaz DİN ADINA!.
Hele hele, Kurân’da veya Hadiste olmayan bir konuya
ilişkin kişisel yorumunun(fetva) Din hükmüymüş gibi
uygulatılmaya kalkışılması, insanlara en büyük
zulümdür!.” Tespitine karşı:
(Şu satırları yazan biri
olmaktansa, ölmeyi; yeğlerim!Ne kadar gelmiş geçmiş
İslam alimi, sahabe, evliya, müftü varsa hepsine -haşa-
zalim dedi!1400 senedir bu ümmet, elhamdülillah, sağlam
nakil ve icazet zinciri ile bu dini doğru anladı ve
tatbik etti.Şimdi bu Teymiyye kılıklı herifler, aslında
fetvaya karşı çıkarken yaptıklarının yine ve yeni
fetvalar olduğunu göremeyecek kadar sığ olduklarını
göremiyorlar.Kendi kişisel yorumlarıyla, insanların
kafalarını karıştıran iman hırsızlarıdır bunlar!
Hz. Mehdi (as) ile ilgili zırvalarına değinmeyeceğim
bile. Mehdi ile, müceddid, müçtehid kavramlarını bile
birbirinden ayıramayacak kadar şaşkın!)
Şu ifadelerdeki basitliği
ve sığlığı görebiliyor musunuz? Ne demek lazım böyle
anlayışlara? Taktiri siz sevgili okuyuculara
bırakıyoruz.Aslında böyle zihniyetleri kale bile almamak
lazım.Çamur at izi kalsın anlayışıyla kendi
basitliklerini böyle düzeysiz eleştirilerle gizlemeye
çalıştıkları kesin.Sözüm ona isnat ve iddialarını
temellendirdikleri görüş ise şu:
İslami konuların bilimsel
olarak ifade edilmesi ve bu nedenle konuya yabancı olan
Müslümanların aşağılanmak istenmesi.Yani
gelecek neslin içinde yaşadıkları döneme göre
yetiştirilmesi için gayret edilmesi insanları aşağılamak
oluyormuş bu anlayışa göre.Pes doğrusu!El insaf.Elinizi
vicdanınıza koyun ve değerlendirin.Başka sözüm yok böyle
insanlar için.Selam ve dua ile… |