Tanrının kendini gizlememesi muhaldir, demiş olduk. Bunu
biraz açalım. İslam’a göre Tanrı görülmezdir yani bu
algıladığımız alemlerde gizlidir; çünkü görülebilen bir
varlığın bir mekanda olması, cisminin bulunması ve ona
bakılabilmesi gerekir ki, bunların hiçbiri Tanrı ile
bağdaşmaz. Kur'an'da bunun için, "Gözler O'nu idrak
edemez; Fakat O ,görüşleri idraktadır…" (16/103), "Sen ,
Ben'i göremezsin..(Ya Musa)" (7/143) gibi ayetler
vardır. Mutasasavvıf Fahreddün-i Iraki
şöyle der: "Gündüzleri seni övdüm, geceleri
senle beraber uyudum. Tanıyamadım. Ben öyle sandım ki
her şey benim. Halbuki hep senmişim, bilemedim. Bu
makamda aşığın duası, ‘Yarabbi beni nur et, varlığın
karanlığından kurtar, daima şuhut makamında tut, ben ben
oldukça seni göremem’dir. Zira bir hadiste,
peygamberimize ‘Rabbini gördün mü?’ diye sorduklarında,
bir yoruma göre ‘Allah nurdur O'nu nasıl görebilirim’,
bir yoruma göre de ‘O'nu nurani olarak görüyorum’
şeklinde cevap vermiştir." Burada hadisin iki
yorumu da aynı kapıya çıkar. Allah'ın, bildiğimiz bu
alemde, gördüğümüz mümkünatları (evrende olan ve
olabilecek her oluş ve varlık) görmeye alıştığımız gibi
görünemeyeceğini vurgular. Allah'ın bilinemezliğini
Mevlana'da şöyle dile getirir: "Zülkarneyn kaf
dağına dedi ki: - Ey sözler söyleyen, ey her şeyden
haberi olan dağ; ne olur bana Allah'ın sıfatlarını
söyle. Kaf dağı cevap verdi: - Hadi yürü işine git.
Allah'ın sıfatları söze sığmaz, anlatmaya gelmez.",
"Aziz dostum, her şey görünmez ki. Rüzgar da gizlidir.
Onu tozların yükselişinde, yaprakların savruluşunda
seyret!"
Aynı felsefe kadim Uzakdoğu dinlerinde de vardır. Hua
hu ching'de, "Büyük ve aydınlık gökleri/ Tao'nun
bedeni olarak görmek tehlikelidir/ Eğer Tao'yu herhangi
bir şekle büründürmeğe kalkarsan/ Onu göremezsin",
"Evrenin latif gerçeği dile getirilemez ve
düşünülemezdir/ Bu yüzdendir ki öğretilerin en yüceleri
sözsüz olanlarıdır/ Benim sözlerim ilaç değil reçetedir/
Maksat değil, ona ulaşmakta kullanılacak bir haritadır/
Oraya ulaştığında aklını sakinleştir/ Tao'yu tahlil
etmekten sakın", "En yüksek hakikat kelimelere sığmaz/
Bu nedenle/ En yüksek üstadın söyleyecek hiçbir şeyi
yoktur", "Tao her şeye şekil verir/ Ancak onun hiçbir
şekli yoktur/ Şayet zihninde resmetmeye kalkarsan
kaybedersin onu/ Bu, kelebeği toplu iğne ile bir yere
tutturmaya benzer:/ Değersiz kısım elde kalmıştır
ancak,/ Uçmak yok olmuştur" gibi ifadelerle,
Tanrı'nın gizliliği ve kavranılmazlığı vurgulanır. |