Allah'ın Oluşla Birliği ve Oluşta Gizliliği -3-
V. Korhan Koral
 

İkinci soruya cevap ise şudur: Bizim gördüğümüz her şey, aslında  Allah’ın varlığından olduğu için, biz gördüklerimizle aslında Allah’ın varlığının bazı yanlarını görürüz; bu bakımdan Allah’ı görmüyor değiliz, görürüz, ancak bunun idrakinde değilizdir. ( “Fe eynema tuvellu fesemme Vechullah”(2/115) “Her ne yana dönerseniz Allah’ın vechi oradadır”). Yine Hua hu ching’de, buna benzer olarak, “Dünyalar ve parçalar, bedenler ve varlıklar, zaman ve mekanlar:/ Tüm bunlar Tao’nun geçici ifadeleridir/ Görünmez, kavranmaz olan Tao,/ Herhangi bir çözümleme ve sınıflandırmanın ötesindedir/ Aynı zamanda, nereye bakarsan bak onun hakikati oradadır./ Aklınla ondan vazgeçer ve kalbinle ona sarılırsan;/ O içinde sonsuza dek yaşayacaktır” denir. Yani, yine Fahreddün-i Iraki’nin deyişiyle: “Hiçbir şey göremezsin ki, her neye bakacak olsa, ondan evvel veya ondan sonra veya onun içinde veya onunla beraber Allah’ı da görmemiş olsun.” diyebiliriz. Ancak gördüğümüz şeyler, bizim algı kapasitemize göre olduğundan, şeyleri ancak kesitsel özellikleriyle görürüz (çünkü evreni, beş duyu ya da kesitsel algı araçlarımızla algılarız); öz yönünden, latif olan yönünden (ki yine Kur’an’ın ifadesiyle, kadim Uzakdoğu dinleriyle paralel bir gerçek olarak, “Alah latif olandır.”) göremeyiz. Bu tamamen algı kapasitemizle alakalı olup göremediğimiz için görmeme değildir. Gördüğümüzün aslını görememedir. Ayrıca, Allah’a tamamen dışından bakamadığımız için de bu idrake erişmiş olsak bile yine bazı yönlerini görürüz, ama bir bütün olarak göremeyiz. Bu da hiçbir kulun yani yaratılmış olanın Allah’ı yani yaratanı hakkıyla bilemeyeceği gerçeğinin sonucudur. “Ennennase kanu biayatina la yukinun”(27/82)  “İnsanlar ayetlerimize ikan sahibi olamadılar.”, “Allah’ı hakkıyla idrak edemediler.” (22/74) . Zira Tao te cihing’de de Yol için “Örümcek ağı gibi varlığı belli belirsiz ortada dolaşır; O’nun kavranılması yıkılması demektir.” denir. Yaradanın yaratılanlar tarafından hakkıyla bilinememe durumu, Taoizmde adsızlık olarak tanımlanmakta ve bu tanımı taoist yorumculardan Lin Yutang(10) “Anlatılabilen Tao, mutlak Tao değildir”, Chung Liang Huang(11) “Sözü edilen Yol, sonsuz Yol değildir”, Fung Yu Lan “Tao’lanan Tao, değişmeyen Tao değildir” diyerek açıklamaktadırlar. Tao te ching de Tao’nun bu tanımsızlığı, “Bütün dünya, yol çok büyük ama bütün tanımların dışında, diyor./ Yol, büyük olduğu için bütün tanımların dışında.” denerek vurgulanır.

 

 

 
 
V. Korhan Koral
İstanbul - 21.10.2008
korhan@korhankoral.com

korhankoral@gmail.com
http://sufizmveinsan.com