1. Fibonacci (1170-1240)
Fibonacci orta çağların büyük
matematikçilerindendir. İtalya’da Pisa’da doğmuştur. Kuzey
Afrika’da Berber Araplardan eğitim almış ve Akdeniz
bölgesinde seyahat etmiştir. Bu gün kulandığımız1 2 3 4
5 6 7 8 9. ve 0 şeklindeki rakam dizinini Avrupa’ya
“Liber Abbaci” adındaki kitabında öğretmiştir. Avrupalı
matematikçiler bundan sonra ilk okulda öğretilen dört
işlemi yapmaya ve bu sistemi kullanmaya başlamışlardır.
Fibonacci serisi:
Her bir rakamın kendisinde önce gelen
rakamla toplanması ile oluşturulan seriye Fibonacci
serisi denir. Deneyiniz: 1+1=2, 2+1=3, 3+2=5, 3+5=8
…………….vs :
1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55,
89, 144, 233, 377, 610, 987, 1597, 2584, 4181,
İşin insanı şaşırtan yönü bu serinin
doğada kendisini sıkça göstermesidir: (Örneğin
Çiçekler, Deniz Kabukları, Bitkiler, Yapraklar vb) Öyle
ki bu sanki önde gelen bir doğa yasası gibi görünür.
Birkaç örneğe
bakalım:
Çiçek Yaprakları (Taç Yaprakları)
1 rakamı: Tek yaprak ...
beyaz kalla zambağı |
|
2 Rakamı: İki yapraklılardan çok yoktur ..ama
örneğin …
sütleğen |
|
3 Rakamı: Üç yapraklılar daha yaygın....
trilyum |
|
5 Rakamı: Beş Yaprak – yüzlerce türü vardır
|
|
8 Rakamı: Sekiz yapraklılar beş yapraklılar
kadar yaygın değil ama var……..
Kan otu |
|
13 Rakamı, ...
Kül çiçeği |
|
21 ve 34 Rakamı Yapraklı çiçeklere oldukça sık
rastlanır. 13, 21, 34, 55 or 89 Yapraklı
papatyalar çoktur..
21 Yapraklı papatya |
|
Sıradan görülen kır papatyalarının
34 Yaprağı olur ...
|
|
Papatyalar da büyürlerken her dal Fibonacci serisine
uygun yükselir
Şimdi Ay Çiçeğine bakalım:
İşler daha garipleşiyor:
Eğer şekildeki modelde saat
yönünde olan ve saat yönünün tersinde olan sarmalları
sayarsanız Fibonacci
serisindeki 21 ve 34 sayılarını elde edersiniz ki bu
sayıların oranı “Altın Oran”dır. Şimdi bakalım
doğada çok çok rastlanan bu Altın Oran ne?
Altın Oran:
Bir doğru parçasını iki parçaya bölelim: Bir parçası 1
birim diğer parçası x birim olsun.
Bu durumda 1 birim olan parçanın x birim olan parçaya
oranı ile x birim parçanın tamamına oranı eşittir. Yani;
tir ve buradan altın oran sayısı bulunur:
İnsan vücudunda
Altın Orana verilebilecek ilk örnek; göbek ile ayak
arasındaki mesafe 1 birim olarak kabul edildiğinde insan
boyunun 1618'e denk
gelmesidir.
Bunun dışında vücudumuzda yer alan diğer bazı “Altın
Oran”lar şöyledir:
Parmak ucu-dirsek arası / El bileği-dirsek arası
Omuz hizasından baş ucuna olan mesafe / Kafa boyu
Göbek-baş ucu arası mesafe / Omuz hizasından baş ucuna
olan mesafe
Göbek-diz arası / Diz-ayak ucu arası.
Parmaklarımız üç boğumludur. Parmağın tam boyunun ilk
iki boğuma oranı altın oranı verir (baş parmak
dışındaki parmaklar için). Ayrıca orta parmağın serçe
parmağına oranında da altın oran olduğunu fark
edebilirsiniz.
2 eliniz var iki
elinizdeki parmaklar 3 bölümden oluşur. Her elinizde 5
parmak vardır ve bunlardan sadece 8'i altın orana göre
boğumlanmıştır. 2 3 5 ve 8
Fibonacci sayılarına uyar.
İNSAN KOLUNDA
Şekilde görüldüğü üzere elimizin
dirseğimizle bileğimiz arasında kalan bölgeye oranı 1618 dir. (
beyaz çizginin mavi çizgiye oranı )
İNSAN YÜZÜNDE
ALTIN ORAN
İnsan yüzünde de birçok altın oran vardır. Ancak bunu
elinize hemen bir cetvel alıp insanların yüzünde ölçüler
almayı denemeyin. Çünkü bu oranlandırma
bilim adamları ve sanatkarların beraberce kabul
ettikleri "ideal bir insan yüzü" için geçerlidir.
Örneğin üst çenedeki ön iki dişin enlerinin toplamının
boylarına oranı altın oranı verir. İlk dişin
genişliğinin merkezden ikinci dişe oranı da altın orana
dayanır. Bunlar bir dişçinin dikkate alabileceği en
ideal oranlardır. Bunların dışında insan yüzünde yer
alan diğer bazı altın oranlar şöyledir:
Yüzün boyu / Yüzün genişliği
Dudak- kaşların birleşim yeri arası / Burun boyu
Yüzün boyu / Çene ucu-kaşların birleşim yeri arası
Ağız boyu / Burun genişliği
Burun genişliği / Burun delikleri arası
Göz bebekleri arası / Kaşlar arası.
Bunlar Mona Lisa tablosunda uygulanmıştır !!!
DNA'da Altın Oran
Canlıların tüm fiziksel özelliklerinin depolandığı DNA
molekülü de altın orana dayandırılmış bir formda
yaratılmıştır. DNA düşey doğrultuda iç içe açılmış iki
sarmaldan oluşur. Bu sarmallarda her birinin, bütün
yuvarlağın içindeki uzunluğu 34 angström, genişliği 21
angström'dür (1 angström; santimetrenin yüz milyonda
biridir). 21 ve 34 art arda gelen iki Fibonacci
sayısıdır, ayrıca 34/21 Altın Oranı verir.
Mimaride Altın Oran
Doğanın bu düzenini bilenler onu kullanmış ve ona uyan
bir “ahenk” yaratmaya çalışmışlardır.
Leonardo da Vinci ve Corbusier tasarımlarını yaparken
altın orana göre belirlenmiş insan vücudunu ölçü
almışlardır.
İşte Böyle:
Türk mimarisi ve sanatı da altın orana ev sahipliği
yapmıştır. Mimar Sinan'ın da birçok eserinde altın oran
görülmektedir. Mesela Süleymaniye ve Selimiye
Camileri'nin minarelerinde bu oran görülmektedir. Türk
mimarisi ve sanatı da altın orana ev sahipliği
yapmıştır: Konya'da Selçukluların inşa ettiği İnce
Minareli medresenin taç kapısı, İstanbul'daki Davut Paşa
Camisi, Sivas'ta Mengüçoğulları'dan günümüze miras kalan
Divriği Külliyesi genel planlarından kimi ayrıntılarına
dek altın oran kendini göstermektedir.
Eski Yunan Uygarlığında da altın dikdörtgen birçok
yapıda kullanılmıştır. İ.Ö. 430 ve ya 440 yıllarında
tanrıça Athena için yapılmış olan Partenon TAP, uzunluğu
genişliğinin kök 5 katı olan bir dikdörtgen üzerine inşa
edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca tapınakta daha başka
altın dikdörtgenler de göze çarpmaktadır (altın
dikdörtgen,kenarlarının oranı altın oran olan
dikdörtgenlerdir).
Doğanın bu sırlarını bilen ve inceleyen Eski Mısırlılar
piramitleri bu ölçülere uygun yapmışlar:karışık bir
geometrik çözümdür Ama sonuçta her bir piramitin
tabanının yüksekliğine
oranı
yine
altın oranı veriyor.
Sırası gelmişken Piramitler hakkında azıcık bilgi
verelim:
İşçilerin olağanüstü bir çabayla günde 10 metreküp taşı
üst üste koyduklarını kabul edersek Keops piramidinde
yer alan yaklaşık 2.5 milyon metreküp taş, 250.000 gün,
yani yaklaşık 664 yılda yerleştirilebiliyor. Oysa
piramitler 20 ila 30 yıl arasında bir sürede
tamamlanmıştır.
Piramit dev bir güneş saatidir.
Ekim ortasıyla Mart başı arasında düşürdügü gölgeler
mevsimleri ve yılın uzunluğunu gösterirler.Piramiti
çeviren taş levhaların uzunluğu bir günün gölge
uzunluğuna eşittir.Bu gölgelerin taş levhalar üstünde
gözlenmesiyle günün 0,2419 bölümünde yılın uzunluğu
yanlışsız olarak saptanabilir.
Keops piramidinin yüksekliğinin
1 milyarla çarpımı yaklasık olarak güneşle dünyamız
arasındaki mesafeyi verir. (149.504.000km)
Keops Piramidinin Taban çevresi,
yüksekliğinin 2 katına bölünürse pi=3.14 sayı bulunur.
Piramitlerin üzerinden geçen
meridyen karaları ve denizleri tam iki eşit parçaya
böler.
Piramit, kimin adına yapıldıysa,
onun bulunduğu odaya, yılda sadece 2 kez güneş
girmektedir.
Bunlar da onun doğduğu ve tahta çıktığı günlerdir.
Piramitlerin içerisinde ultra
sound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmaz.
Gize'deki üç piramit aralarında
bir Pisagor üçgeni olacak sekilde düzenlenmişlerdir.Bu
üçgenin kenarlarının birbirlerine göre oranıi 3:4:5'dir.
Büyük Piramit'le dünyanin
merkezi arasindaki uzaklık,Kuzey kutbuyla arasındaki
uzaklığa eşittir ve ayrıca kuzey kutbuyla dünyanın
merkezi arasındaki uzaklığa eşittir.
En son yeni tanıştığımız i-pod Nano’ya bakalım:
Bu yazı bir alıntıdır.
Derleyen: Nur Cihan |