Heyecanlandığınızda vucudunuzda ilk tepki veren bölge
neresidir? Midenizin çekildiğini, karın bölgenizde
kelebeklenme gibi bir his oluştuğunu fark ettiniz mi?
Ya da çok mutsuz, acı bir haber aldığınızda mide
etrafınızda kramp, kasılma hisseder misiniz?
Kaldıramayacağınız bir görüntüyle karşılaştığınızda
midenizin ağzınıza geldiği oldu mu hiç?
Bağlantıyı farkettiniz herhalde… Yaşarken hissettiğimiz
bir çok anlık ve ani duyguyu bedenimizde ilk olarak
karın ve mide bölgemizde hissederiz. İnsanoğlu
varolduğundan beri vücudunun tam da orta bölgesinden
duygularıyla paralel sinyaller almaktadır.
Duygularımız ve karın bölgemiz? Fiziksel bir bağlantı
var olabilir mi?
Bilim aslında bu konuyu da açıklığa kavuşturdu ve
keşfine devam ediyor. Vücudumuzda
hem omurilik (spinal kord) hem de çevrel (periferik)
sinir sistemindekinden daha fazlası olan 100 milyon
civarında nöronu kapsayan bağırsak sistemimiz yer
almaktadır ve 2010 yılının tıbbı bu sistemi İKİNCİ
BEYİN olarak adlandırmaktadır.
İKİNCİ BEYİN, kafataslarımızdaki beynimizle bağlantı
halindedir. Zihinsel durumumuza kısmen karar verir ve
vücudun her tarafında belirli hastalıklarda anahtar
roller oynar. Buna rağmen İKİNCİ BEYİN bilinçli
düşüncenin veya karar vermenin merkezi değildir.
New York Presbyterian Hastanesi/Columbia Üniversitesi
Tıp Merkezi’nde Anatomi ve Hücre Biyolojisi Departman
başkanı, yeni oluşan Nörogastroenteroloji alanında uzman
ve 1998 yılı kitabı ‘’İkinci Beyin’’ (HarperCollins
Yayınevi) in yazarı olan Michael Gershon, "İkinci
beyin, büyük düşünce süreçlerine yardımcı olmamakta.
Din, filozofi ve şiir, baştaki beyine bırakılmış’’
demiştir.
http://www.okyanusum.com/ikincibeyin.html
Tam olarak ne demek oluyor bu keşif fark ettiniz mi?
Hayata duygularıyla bağımlı, anlık duygusal tepkilerle
yaşayan bir insansanız sizi yöneten kafatasındaki
beyniniz değil, bağırsaklarınızdaki demektir!
Sinirlenme, heyecanlanma v.b. düşünmeden ani
aksiyonlar aldıran tüm duyguların ana kaynağı aslında
İKİNCİ BEYİN!
Bugüne kadar bize öğretilen duygulardan arınmamız,
duygularımızla hareket etmememiz değil miydi? Allah
yolunda duygusallığa yer olmadığı üstüne basa basa
anlatılmadı mı?
Neler denmişti bizlere duygularla ilgili bugüne kadar ?
·
Allahın yaratmış olduğu bu “Sistem”de 2 şey yoktur:
Duygusallığa yer yoktur! Mâzerete yer yoktur!
Tasavvuf-sistem asla duygusallığı kabul etmez...
·
Duyguların kabardığında, şuurun onu kontrol edemiyorsa,
diğer mahlûkattan ayrıcalığın nedir?.
·
“Yer ehli duygularıyla, semâ ehli aklıyla yaşayandır!”
http://www.allahvesistemi.org/ahmedhulusidekavramlar/
kavramlar/duygu/index.htm
Mesaj çok net değil mi? Yer ehli, yani arz ehli…
Tasavvufta “Arz” aynı zamanda neyi temsil ediyordu?
Bedeni…
Beden ehli duygularıyla yaşayandır dendi bugüne kadar.
Şimdi 2010 yılında bilimin de aynı keşfi yaptığını
görüyoruz. Duygularımızı yöneten aslında İKİNCİ
BEYNİMİZ miş! Bedenimizin tam ortasında bulunup, onun
hayatını sürdürebilmesi için gereken “yediklerimizi,
içtiklerimizi” sindiren bir İKİNCİ BEYİN!
İKİNCİ BEYİN bugüne kadar anlayabildiğimiz asıl işevi
ile yediklerimizi, içtiklerimizi de sindiriyor. Önemli
nörotransmitter’larla dolu olan bu nöral doku kütlesinin
yediğimiz içtiğimize bağlı olarak da tepki vermesi
mümkün mü?
Yemek adabıyla ilgili Efendimiz Rasulallah’ın (s.a.v.)
önemli uyarıları var:
·
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden kim bir
şey yerse "Bismillah (Allah'ın adıyla)" desin. Bidayette
söylemeyi unutmuşsa, sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi
fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da
Bismillah)." Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi,
Et'ime 47, (1859).
·
İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizden kimse
sakın sol eliyle yiyip içmesin. Çünkü şeytan soluyla yer
içer." Müslim, Eşribe 106, (2020); Muvatta,
Sıfatu'n-Nebi 5, (2, 922, 923); Ebu Davud, Et'ime 20,
(3776); Tirmizi, Et'ime 9, (1801).
Besmele ve sağ elle yemek aynen suya dua okunması
sonucunda su moleküllerinin pozitif tepki vermesi gibi
bir sonucu oluşturup İKİNCİ BEYNİN kafatasındaki
beynimizle olan iletişimini pozitif anlamda düzenliyor
olabilir mi?
Ehlinin bildirdiğine göre yediğimiz içtiğimiz, bağırsak
sistemimize giren hemen her şey duygularımızı, huyumuzu,
karakterimizi de belirliyor. Bu bağlamda yemeğimizi
nerede yediğimiz yani hangi eller tarafından hazırlanmış
olduğu da çok önemli. Bildirilene göre, yediklerimize ve
onları kimin hazırladığına çok dikkat etmeliymişiz,
herzamanki gibi benden duyamamış olanlara iletmesi…
Önemli bir nokta var eklenmesi gereken: Duygularımızı ve
huylarımızı yöneten tabii ki sadece aldığımız gıdalar
değil. Esma bileşimimiz, hormonal aktivitelerimiz,
kozmik ışınlar ve çevre şartları da huy ve karakterimizi,
davranış biçimimiz belirleyen diğer çok önemli faktörler.
Duygularımızı şuurumuzla kontrol edebilen, arz değil
sema ehli olabilmemiz duasıyla… |