İlk
doğumumdan sonra bebeği büyütürken, onunla ilgili her
şey benim için bilinmeyendi…
Nasıl bakılacak,
o ne hisseder, ne zaman, nasıl, ne ile?
Hiç bitmek
bilmeyen sorulardı aklımdaki…
Mesela emzik;
başlamalı mı başlamamalı mı, kolik sancılarını
dindirmede gerekli mi?
Doktoruna
sormuştum: “Gerekli görüyorsanız başlayın” dedi. “Ama
bırakması konusunda sonra üzülmeyin… Çünkü bazıları
bağımlı hale geliyor, 5-6 yaşına kadar kullanmaya devam
ediyor… Hem siz ona emzik nedir öğretmezseniz, nasıl
bilsin onun varlığını ve bağımlısı olsun? Bu sizin
tercihiniz…”
Evet, hayatla
ilgili her şey aslında bilip, bilmemeyle ilgili…
Bildiğiniz veya bildirilen şeye bağımlı olma ihtimaliniz
çocuk yaştayken her zaman var!
Nitekim, bu sene
çocukların hayata ait dünyevi değerlere nasıl da hemen
bağlandıklarını çok yakın zamanda büyük oğlumda
yaşadığım deneyimle net olarak fark ettim.
Her sene ailenin
ilk torunu olması, aile büyüklerinin de bu doğrultuda
beklentisi olması nedeniyle, anneanne, babaanne,
dedeler, halalar, teyzeler vs. içine alan bir doğum günü
düzenlerdik.
Bu sene ise
dördüncü yaşını dolduruyordu ve biz ona yuvada
arkadaşlarıyla bir doğumgünü yapılmasını tercih ettik.
Ne oldu
dersiniz? Eve gelince “bu doğumgünü sence nasıl geçti?”
diye sordum, ki arkadaşlarıyla çok eğlenmişti aslında…
“Ne zaman evde
parti yapacağız, tren pasta niye yok? Ben parti
istiyorum!” dedi.
Daha dördüncü
yaşını kutladık ve yaşam evresinin ilk senelerinde
dünyevi bir değere sıkı sıkıya bağlanmıştı, yokluğunda
ise eksikliğini hissediyordu.
İnsanoğlu’nun
nasıl da dünyaya bağlandığının ve ondan nasıl zor
koptuğunun veya kopamadığının başlangıç hikâyesiydi
aslında, oğlum ile önüme getirilen örnek.
……
2009 senesine
tüm dünya geçen yıllarda olduğundan daha sakin girdi.
2008 senesinin
son çeyreğinin getirdikleri ve önümüzdeki seneye ait
beklentiler, önceki yılbaşlarında olduğu kadar yüksek
değildi anlaşılan…
Ya da herkes
harcama (israf) konusunda daha temkinliydi?
2009 sanki tüm
dünyadaki her kesimin bağımlısı olduğu dünyevi
değerlerden zorla veya kabullenerek vazgeçmek durumunda
olduğu sene gibi ….
Halbuki hiç
bilmeseydik bu kadar şatafatlı değerler zincirini,
vazgeçmek durumunda da hissetmezdik kendimizi…
Bu sebeple bana
göre 2009 sanki topluca arınma senesi…
Orta yolu el yordamıyla keşfetme senesi…
Hoşgeldin 2009, hayırlara vesile olman dileğiyle! |