Bir Başkadır Mayıs Ayı
Bilal Atış
 
 

İstanbul’un kasvetinden uzakta Orta Anadolu’nun ortasındayım. Konya vilayetinin mesire yeri burası. Meşhur Meram bağalarındayım. Dedemin, teyzelerimin gençliklerini, ilk duygu yüklü iç geçirişlerini yaşadıkları bağlar eskide kaldılar. Yine de Meram bir başka güzel. Mayıs soğukların bitip bunaltıcı sıcakların başlamadığı tatlı serinlik iklimi, mayıs tabiatın en feyizli zamanıdır. Doğayla beraber yüreklerin de yeniden yeşerdiği aydır mayıs. Kalplerin yeni sevdalar, yeni heyecanlar aradığı aydır.

Mayıs çiçek ve renkleriyle muhteşemdir. En parlak, en coşkun, en güzel renkler bu ayda toplanmıştır. Ateş renkli güller, kan rengi gelincikler, kar gibi yaseminler, papatyalar zümrüt renkli yeşillikler arasında gözlerimizi ve gönüllerimizi her zamankinden daha fazla ferahlatırlar.

Mayıs nefis kokularıyla büyüleyicidir. Etrafımızda gönlümüze ferahlık veren kalbimizi açan kokular duyarız. Komşu bahçelerdeki bir şebboyun, kıvrak bir karanfilin, penceremize tırmanan bir hanımelinin, balkonumuza sarılan bir yaseminin, güle rekabet eden leylakların sıcak, baygın efsunlu kokuları başımızı hafifçe döndürür. Tatlı bir mayıs yağmurunun ardından ormanın, toprağın sarhoş edici rahiyası ciğerlerimize şifa olur.

Doğada duymaya alıştığımız sesler bile bir başkadır mayıs ayında. Tabiatı dinleyiniz. Sanki esrarengiz bir çalgının, görünmeyen perilerin sanatkâr parmaklarından dökülen eserlerin ilahi namelerini işitiyor gibiyiz. Bu ay ruhların dinginleştiği, gönüllere feyiz aktığı, tabiatın yeniden dirildiği aydır. Mayısta rüzgarın, kuşların, dalgaların sesleri başka bir iz bırakır ruhumuzda.

Mayıs ışıklarıyla bir şaheserdir. Gök kubbe latif, güneş daha bir yakındır. Geceler daha bir parlak, yıldızlar daha şen göz kırparlar. Mehtap daha bir sihirlidir. Aşıkların yüreklerine daha şedit ilhamlar inzal eder.

Ormanı dinleyiniz. Yaprakların, taze filizlerin rüzgârla cilveleştiğini duyacaksınız. Kuş seslerine kulak veriniz, birbirlerine yeni bir baharın heyecanıyla nameler fısıldarlar. Böceklerin, vızıldayan arıların, hüzünlü cırcırların her biri kendi lisanınca aşkını ilan eder. Çiçekten çiçeğe konan kelebekler sevda peşindedirler. Taştan taşa seken ırmağın billûr şakırtıları nehirdeki balıkların fısıltılaşmaları hep sevdalarındandır.

Bu ayda kalplerimizde sevmek ve sevilmek ihtiyacının ağırlığını her zamankinden daha fazla duyarız. Ruhlarımız bu ayda bu ezeli ve ebedi kuvvete sevginin ruhlara duyurduğu ilahi asil heyecana her zamankinden fazla muhtaçtır. Mayısta her şey, her ses, her güzellik, her koku, her renk bize aşkı ilham eder. Sev, der. İnsanı insan kılan hislerden birisidir sevmek, ilahi aşka yönelmek. Sev, der. Aşk fazilettir. Fedakârlıktır. Feragat, vefakârlık bu kelimenin içinde erir adeta. Sev, der. Mümkün olduğu kadar fazla sev, ayırmadan, kırmadan sev. Yargılamadan, ötekileştirmeden sev. Tertemiz duygularla. Mayıs ayının doğayı yeniden canlandıran meltemi ilahi aşk rayihalarıyla canlandırsın yüreklerimizi. Adımız sevgi olsun, emelimiz sevmek. Bağrımıza basalım cebeldekini, ovadakini de, bağrımıza basalım karyedekilerini de medinedekilerini de.

Sevgimiz mayıs meltemleriyle buhar olsun ve çisil çisil düşsün Ayşelerin, Berfinlerin üzerine ama gözyaşı olmasın anaların göz bebeğinde.

 

 
 

Bilal Atış
İstanbul - 15.04.2009
http://sufizmveinsan.com

b.atis73@gmail.com