Allah ki, var olan ve
olmayan her şeyin yaratıcısı
ve tek nizam sahibidir.
Buyuruyor; siz bir
milletsiniz. Buyuruyor;
küfür tek millettir. Biz
milleti İbrahim’iz. İçimizde
muhtelif kimlik barındıran
sayısız kardeşlerimiz var
ama biz bir milletiz. İçinde
sayısız etnik yapı
barındıran zalimler güruhu
da bir millettir.
Allah ve Resulüne sav. İtaat
boyutunda, iman boyutunda
bir sıkıntısı yoksa Bengalli,
Nepalli, Burkina Fasolu,
Cibuti’li ve ben topla
hepimizi, eşittir bir. Allah
ve Resulüne sav.
isyan boyutunda, imansızlık
boyutunda çatışma halinde
ise, şeytanın neferi olarak
vazifeli ise Londralı,
Parisli, Afyonlu,
Diyarbakırlı, Necitli,
Moskovalı, topla bir.
Denklemin başka bir çözümü
yok. Vahyin ışığında
aydınlananlar hatalarıyla,
noksanlarıyla bir millettir.
İblisin koyunları ne kadar
iyilik etseler de bir
millettirler. Allah cc.
formülünü öyle bir
düzenlemiş ki, İslamın
dışında hiçbir iyilik
yaratmamış, İslamın içinde
de hiçbir kötülüğe yaşama
imkânı bırakmamış. Bugün
İslam adına kötü varsa,
noksan varsa, İslam adına
birileri zarar görüyorsa bu
vahyin inşa ettiği sistemin
değil, nefis taşıyan
müslümanın kabahatidir.
Toprak, üzerinde yaratana
secde edilmesi için
yaratılmış ve mü’min
kulların ayaklarına
serilmiştir. Coğrafyayı
vatan kılan o topraklarda
yaşayan insanlardır,
değerlerdir, şiirlerdir,
ezgilerdir, sevinçlerdir,
öfkelerdir. Toprak parçasını
ülke yapan ülkülerdir. Bu
bir, denklemin
içinde her kavmin bir vatanı
vardır. Kimlere ait olduğu,
kimlerin yaşadığı, hangi
soydan geldikleri bir
noktaya kadar önemli ise de,
asıl olan vatan denilen
topraklarda kimin hükmü
payidardır? O toprak hangi
bir’in
içindedir. Hangi bir’e
hizmet etmektedir?
Zulmün ulularının peşinden
giden ülkeler, zulme alkış
tutan yönetimler devlet
olsalar bize ne, kasaba olsa
bize ne? Sınırlarımızın
hemen yanında Kürt
kardeşlerimizin bir devlet
oluşumu var. Mezopotamya’nın
kuzeyinde Anadolu’nun
güneyinde bir Kürt devleti
oluşuyor. Önemli olan bu
devletin hudutları, bayrağı
değildir. Önemli olan yirmi
birinci asırda tarih
sahnesine çıkan bu devletin
hangi emellere hizmet
edeceğidir. Kürt halkı
müslümandır. İslam davasına
hizmet etmiş ve Anadolu’nun
işgalden azad olması için
Türklerle omuz omuza
mücadele etmişlerdir. Bugün
de sömürüye ve zulme karşı
İslamın gülen yüzü olacaksa
Kürt Devletinin oluşumuna
dualarımızla destek vermek
zorundayız. Bir zalim
diktatörün Mezopotamya’yı ne
hale getirdiği malumdur.
Irak toprakları değişik
kimlikleri barındıran bir
İslam toprağıdır. Kürdistan
da Kürt, Arap, Türkmen,
Sünni veya Şii kimlikleriyle
ama müslüman toplumun bir
parçasıdır. Ve öyle
kalmalıdır. Emperyalizme
alet olacak bir oluşum,
insanları huzursuz edecek
bir oluşum ilk önce Kürt
kardeşlerimizin canını
yakacaktır.
“İnsanlık tarihinde bırakın
farklı ulusları, kültürleri,
dilleri; farklı din ve
mezhepleri de barış ve huzur
içinde bir arada yaşatmayı
yüzyıllar boyunca
başarabilmiş bir medeniyet
birikimine sahip olanların
yine akla ziyan bir
ulusçu/ırkçı bir söyleme
sarılarak bin yıldır etle
tırnak oldukları
kardeşleriyle, Allah
korusun, bir iç savaşın
eşiğine gelmeleri anlaşılır
bir şey midir?”
Hint zulmünden Pakistan ve
Bengaldeş’i inşa edenler,
Slav zulmünden Bosna-Hersek
ve Kosova’yı inşa edenler
hayırla yâd ediliyorsa İslam
ittifakı için, müslümanların
huzur içinde yaşaması için
inşa edilecek Kürdistan’ın
banileri de hayırla
anılacaktır. Biz Müslümanlar
bir milletiz ve kıyamete
değin zulüm ile mücadele
etmek zorundayız. İslam
milletinden olmasa bile
yeryüzündeki tüm mazlum
halklara el uzatmak ve
onların var oluş
mücadelelerini desteklemek
zorundayız. Tarihte böyle
olmuştur, istikbalde de
böyle olacaktır. Aynı
ideallere sahip onlar için
vatan, ülke birdir. Ve
unutmayalım ki, zulüm de bir
millettir. Hak ve hakikat
mücadelesi zulmü zail
edecektir.
Toplumun bazı kesimleri
itibariyle ve bazı hususlar
açısından, bugün yapıla
gelen işlerin dünkülerden,
yarınkilerin de
bugünkülerden farkı
olmayacaktır. En nezih ve en
ideal toplumlarda bile,
sürekli aldatıp bölen,
istismar edip ezen ve
devamlı yüzündeki maskeyi
değiştirerek kendisini
saklamasını bilen bir kısım
karanlık ruhlar olmuştur ve
olacaktır da. Ama bunların
yanında dünya kadar olumlu
insan ve olumlu gayretin
bulunduğu da bir gerçektir.
Nefretlerimiz de, sevgimiz
de ittifaklarımız da,
münakaşalarımız da Allah
rızası için olsun, bizler
yalnızca kardeşiz efendim,
ötesi yok.