Kimdir Firavun ? 4 boyutlu uzay mı kuantum potansiyeli mi?
Özgür Kurt Durmaz
 

"Boyut" sözcüğünün sözlükteki karşılığı :"bir cismin herhangi bir yöndeki uzanımı,nitelik,genişlik,kapsam" dır.

Bir yapının değerlendirilebilir  olan her yönü o yapıya ait farklı bir boyuttur...Bu sebeple boyutsal bir algının mevcut olabilmesi için,kendisinde farklı boyutlar bulunan yapıya yönelen gözlemcinin değerlendirme aralığının kendisinde olan tanımı çok önemlidir.

Gözle ve duyu organları ile yönelinen gerçeklikte tanık olunan üç boyut ve bu üç boyutla entegre olarak çalışan dördüncü boyut zaman en'am hükmündeki yapının kendini gerçekleştirdiği uzay olarak mevcut görüldüğü içindir ki "boyut" kelimesi söz konusu olduğunda bu sayabildiğimiz dört tanenin ötesine pek geçilmek istenmez...

Dört boyutun ötesinde olası muhtemel bulunan tüm diğer boyutlar en'am hükmü için yalnızca bir kaotik yapıdır ve bu yapıyı değerlendirmek anlamsızdır çünkü en'am kendi dört boyutunda mutlu ve mesuttur hele bir de zeki ise...Zeka bu dört boyuta öyle bir hükmetme gücü ve opsiyonu tanır ki bizim en'ama...Artık Sınırlı sonsuzluğunda tek hakim olarak firavunluğun türlü halleri yaşanır olur an be an ,gün be gün...Kendi gibi en'am hükmünde olanların sınırlı sonsuzluklarına yeri geldikçe tasarruf ettiği kelime oyunları ile ,matematiksel hesaplarla ,bireysel öngörülerle öyle müdehalelerde bulunur ki ,"kendim" dediği yapıyı gördüğü ve algıladığı sanan karşısında dikilen bu yapıya arifi billah muamelesi yapar aklı yettiğince...Ve efsane olur kendi dört boyutuna hakim ,zeki en'am; yaşam denen zaman isimli uzanımın ve doğrusal olarak aktığı yalanına tabi olan herkesin ve tabi kendisinin gözünde,tanıklığında...

Bu en'amın bir kaderi vardır kendi elleri ile çizdiği...

Bir "ben"i vardır kendince manasına tahakkuk ettiği...

O'ndan çıkar hüküm ve yerini bulur o muazzam evreninin tüm boyutlarında...

Böylece yaşar gider firavun en'am kişisel kıyameti kopuncaya dek...Ve bir "an" hakimiyet sahasının dışı olarak algıladığı gerçeklikten gelen o hitapla başlar inşirah...Sınırlı sonsuzluğun sözde özgür tek muhteşem "ben"liği anlar ki Hakk'ı sınırlamaya cüreti ile şeytaniyet vasfına bürünüvermiş ve bu bürünüşle dikilivermiş sıratı müstakiymleri üzerine diğer en'am yolcularının..

Hitap buyurulur tüm zerrelerinden ona;

"Ben kulumun zannı üzereyim !"

Ve uyanır bizim firavun "zann" sözcüğünün tarif edilemez boyutsallığının HAKKikatiyle..

Musa'nın peşinden koşma vakti gelmiştir artık ordusuyla keza Musa avuçlarının içine bırakıvermiştir HAKKı  risalet vasfıyla ...Toplar firavun içinde beliren ve an be an büyüyen yoksakarın esaretinden kaçabilmek adına ordusunu...Bildiği herşeyi ,hükmü altında olan her unsuru toplar çarçabuk...Bir ordu kurar kendince sapasağlam olsa da içine doğanın fısıldayışlarında çer çöpten ibaret ordusunu...ve süsler ordusunu parlak,sert,kalın zırhlar,keskin kılıçlarla...Oysa HAKK zırhın hakikatinde gizli boyutlardan seslenerek ikna eder zırhı da ,kılıcı da...Kesemez olur kılıç vurduğu boyunu ,koruyamaz olur zırh aldığı darbeyi...Ama olsun kovalar yine de dört boyutun hakimi muhteşem firavun Musa'sını biteviye...

Ve Musa Firavunun acabalarının evreninde bir ziya...

Kaynağından taşan ışığıyla Firavunu kemiren gerçekliğin hükmü su oluverir sahnenin sonunda...

Su ...

Dört boyutlu evreninin hakimi aynı dört boyutu dilerse yutuverip bu boyutların hakimiyetine son verebilecek kendi varoluşunun yapıtaşı hükmünde olduğu en'amı boğuverir başka bir boyutun bilgisiyle...

Boyutsal derinlik...

Ölçülebilir uzanım...

Nerelere uzanabiliyor tefekkür aynasının camı bende?

Firavunu muyum Mısırımın ? Musa'sı mıyım Hakkın?

Hakk nedir?

Sayılabilir mi boyutları?Boyutlardan ibaret midir?

Onbir boyutlu süpersicim teorisi yahut M- teorisi HAKK'ı ne kadar kapsaya bilir?

Kuantum potansiyeli neresindedir EKBERiyetin?

Yoksa kendisi midir firavun kuantum potansiyelinin?

 

 

 
 
Büyükçekmece-İstanbul -27.01.2010
guipago70@hotmail.com
keepingthefaith77@gmail.com
 http://sufizmveinsan.com