Tutarak kalbimin üstünde
cefakar elini
Yüzünün nurunu eflake,semaya sererim
Yeryüzünde nereye bassan ayak sultanım
O mübarek yere ben gizlice göz
sürerim
O büyük insan,Mevlana
Hazretleri,Şems-i Tebrizi Hazretleri’ne olan sevgisini
ifade ederken gönlünden doğan bu veciz sözleri
söylemiştir…
(Kütahyalı Gönül Sultanları-Mehmet DUMLU Efendi’nin
kitabından alıntıdır)
Aziz Mehmet Dumlu Efendi’ye ithaftır…………
Duymuşlar ki Hurşidzade
hastalanmış..
gidilmiş O’nun yurduna,
oda dolu imiş, tıklım tıklım dost
işte şimdi burada atıyormuş nabz-ı arz
O, söylemiş herkes susmuş
O, anlatmış herkes edeble dinlemiş
demiş ki:
işimiz sevmek Bizim..
sevmekten başka bir şey
bilmeyiz Biz..
Biz ancak sevgiyi öğretiriz..
hayatım boyunca sadece sevmeyi öğretmek için çalıştım,
hiç başka bir iş yapmadım..
ömrün boyunca namaz kılsan,oruç tutsan,zekat versen
boşşşş
Aşk yoksa, sevgi yoksa
boşşş
maksat Bir Allah Dost’unun sohbetinde bulunmaktır,
o sohbet bir yıl ibadete denktir..
Diğeri: “10 yıl” demiş
Bülbül: “bir rivayete göre de 100 yıl” demiş
cevab gelmiş:
”başka bir rivayete göre 1000 yıla denktir.”
Hurşidzade, onaylamış
ve Hurşid’inden Mürşid’ine nazar
bir Ayn’a dan diğerine vuslat başlamış
herkes pür dikkat izliyor ve esasın da dinliyormuş
yatakta bir Bülbül şakıyormuş:
”Sevgilim” diyormuş
Cemalim
Kıblem
Secdegahım
Sultanım
Güneşim.
……
…….
Öyle bir aşk seranatı
işitiliyormuş ki;
duyan elindeki çayını dökmüş
çay dökülürken Bülbül:
Ah O Bülbül…
nasıl da, hazla gülümsemiş
başlamış şakımaya tekrar
Taştı derya …
………..
……
”Biz birbirimizi biliriz”
”Biz kaç kişiyiz ki” diyormuş Bülbül
………………
tüm olup biteni
yaslandığı duvarda ağlayarak izleyen biri varmış
nasıl olması gerektiğini;
yaşanılanın doğruluğunu tastikleyenlerden,
capcanlı aşkın dersini seyreden….
olan biten her şeyi merkezinde izleyen biri varmış
öyle büyük bir lütuf muş ki bu,
izlenen Aşk’ın dersiymiş
belki bir daha izleyemeyeceği,
bir daha işitemeyeceği manalar yüreğine dolmuş
tüm hatıraları doluşmuş
aynısı diyormuş… aynısı
hiç farkı yok…. aynısı…
..
veda vakti gelmiş
herkes el öperek, dualar alarak vedalaşmış
sıra duvara yaslanarak izleyen,ağlayana gelmiş
hayatında ikinci kez ;bir yarım saatlik daha gördüğüne
yürümüş…
uzanmış büyük bir hürmetle, AŞK’ın elini öpmüş
sonra avucunun içini öpmüş….
başını öpmüş…
alnını alnına dayamış…….
ve her yanağına uzanışta ağlayarak, kulağına,
”sakın gitmeyin, ne olur sakın gitmeyin,lütfen gitmeyin”
diye fısıldamış
”neş’en hiç bitmesin, hep sürsün” demiş Makam-ı İrşad-ı
Aşk
O’nun ışıltıltılı gözleri parlıyormuş…
çocuk uzanıp dudağına bir buse kondurmuş
ve geri çekilip, gözlerinin derinliğine bakmış
ışıl ışıl yanan gözlerdeki sevinci görmüş
daha uzun soluklu bir buseyle, bir daha uzanmış
Aşk’ın daim olsun diye dua gelmiş Makam-ı Aşk’tan
teşekkür ediyoruz ve kendisine GEÇMİŞ OLSUN diyoruz.. |